Couple of minutes translate Turkish
1,206 parallel translation
A couple of minutes, I'll have this up to code.
Birkaç dakikaya kalmaz bu bebeği yola getiririm.
This all sounds very interesting, but unfortunately, I have an important conference call in a couple of minutes.
Kulağa ilginç geliyor... fakat birazdan çok önemli bir konferansa katılacağım.
Why don't you give me a couple of minutes?
Birkaç dakika daha müsade eder misin?
Could you excuse us for a couple of minutes?
Bize bir dakika izin verir misiniz?
Only a couple of minutes, okay?
Sadece birkaç dakikalığına, tamam mı?
Wait a couple of minutes.
Bir iki dakika bekle.
Had quite a go around for a couple of minutes.
Birkaç dakika kıyasıya çarpıştık.
This'll take a couple of minutes, so why don't you just go park the car?
Bir kaç dakikamızı alacaktır, arabayı park et istersen.
These trials usually last only a couple of minutes.
Bu duruşmalar genelde sadece birkaç dakika sürer.
So I need just a couple of minutes of your lives and we're gone.
Sadece birkaç dakikanızı ayırın sonra gideceğiz.
Peevy, we don't have a couple of minutes!
Bir kaç dakikamız bile yok.
It'll get warm in a couple of minutes.
Birazdan ısınır.
Just a couple of minutes, Mom!
Sadece bikaç dakika, Anne!
Can you give us a couple of minutes?
Konuşabilir miyiz?
You said a couple of minutes, that was 2 hours ago!
"Birkaç dakika" demenin üzerinden iki saat geçti!
- No, let my family entertain you for a couple of minutes.
- Biraz ailem seni eğlendirsin.
Even if it's just once and only for a couple of minutes.
Birkaç dakika bile olsa razıyım.
I need to be alone for a couple of minutes.
Birkaç dakika yalnız kalmalıyım.
Maybe we should spend a couple of minutes together.
Belki birlikte birkaç dakika geçirmeliyiz.
- Couple of minutes.
- Bir kaç dakikadır.
Would you all excuse us for a couple of minutes?
Bize birkaç dakika izin verir misiniz, lütfen?
Let's just see who's going sleepy-bye in the next couple of minutes, huh?
Bakalım önümüzdeki bir kaç dakikada kim uykuya dalacak, ha?
And it was only a couple of minutes before my parents found me and pulled me out.
Ve annemler beni kurtarana kadar, sadece birkaç dakika sürmüştü.
And nobody got hurt, but I tell you, that was the longest couple of minutes of my life.
Ve kimse yaralanmamıştı, ama... o birkaç dakika hayatımdaki en uzun birkaç dakikaydı.
Give me a couple of minutes.
Bana birkaç dakika verin Kaptan.
Well, listen, I might be back in a couple of minutes.
Dinle, bir kaç dakikaya kadar geri dönerim. Uslu ol.
Just give me a couple of minutes here!
Sadece birkaç dakika müsaade edin.
I left for a couple of minutes to go conga dancing.
Birkaç dakikalığına konga dansı yapmaya gittim.
I've got roll call in a couple of minutes.
Bakın, bana yardım edecek misiniz? Bir kaç dakika sonra yoklama var.
Peggy O'Dell's watch stopped a couple of minutes after 9 : 00.
Peggy O'Dell'in saati, saat 9'u birkaç dakika geçerken durmuş.
Steal a couple of minutes with you later?
Selam B. Seni birkaç dakikalığına çalabilir miyim?
- A couple of minutes.
- Bir kaç dakika.
A couple of minutes.
- Bir kaç dakika.
A couple of minutes, Mo.
- Bir kaç dakika, Mo.
Uh, Bill, I'll be with you in a couple of minutes, okay?
Hey, Bill, Bir kaç dakika sonra buluşuruz Tamam mı?
It'll only take a couple of minutes.
En fazla bir kaç dakikamızı alır.
She went out a couple of minutes before.
Birkaç dakika önce çıkmıştı.
As long as we've got a couple of minutes...
Bir iki dakikamız olduğu sürece...
Got a couple of minutes?
birkaç dakikan var mı?
Come on. Just a couple of minutes.
Hadi ama, sadece iki dakikalığına?
Well, it couldn't have been more than a couple of minutes.
Bir iki dakikadan uzun sürmemiştir.
I have a show starting in a couple of minutes.
Birkaç dakika içinde gitmem gereken bir defile var.
Please, just walk over for a couple of minutes.
Lütfen. İki dakika için gidip, merhaba deyin.
But try and stay there a couple of minutes.
Ama orada bir süre kalmaya çalış.
A couple of minutes?
Bir kaç dakika sürdü mü?
If the bidding gets slow, drop a quarter and take a couple of minutes to pick it up, huh?
Teklifler yavaşlarsa, yere çevreklik at ve kalkmadan önce biraz bekle.
This'll take a couple of minutes.
Birkaç dakika sürer.
It`s just that we had a nice couple of minutes together.
Hayır sadece birkaç güzel dakika geçirdik
Well, in a couple of minutes.
Yani birkaç dakika içinde.
I just need a couple of more minutes.
Sadece bir kaç dakika daha.
I thanked him and thanked him... and we listened together... like a couple of people who care about each other... and for the first few minutes, he didn't do anything.
Ona tekrar tekrar teşekkür ettim. ve birlikte, birbirini düşünen insanlar gibi oturup müziği dinledik önce herhangi birşey yapmadı.
couple of hours 34
couple of days 59
couple of years 16
couple of weeks 37
couple of things 17
couple of years ago 23
couple of months 23
couple of times 17
couple of weeks ago 18
couple of months ago 23
couple of days 59
couple of years 16
couple of weeks 37
couple of things 17
couple of years ago 23
couple of months 23
couple of times 17
couple of weeks ago 18
couple of months ago 23
minutes 10070
minutes ago 1231
minutes left 108
minutes later 237
minutes late 216
minutes a day 23
minutes of fame 17
minutes from now 35
minutes and 132
minutes after 24
minutes ago 1231
minutes left 108
minutes later 237
minutes late 216
minutes a day 23
minutes of fame 17
minutes from now 35
minutes and 132
minutes after 24