English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Did you hear him

Did you hear him translate Turkish

249 parallel translation
Did you hear him? "Wait!"
Ne dediğini duydun mu? "Bekle! Bekle!"
Did you hear him? He did too! Would you like to have him for a daddy?
Söyle bakalım bir baban olmasını ister misin?
Did you hear him, lady?
Onu duyuyor musun, Hanımefendi?
Did you hear him laughing?
Gülüşünü duydun mu?
Did you hear him come home or go into his house?
Onun eve geldiğini ya da evine girdiğini işittin mi?
- Did you hear him?
- Adamı duydunuz mu?
- Did you hear him, kicking me out?
Duydunuz mu? Beyefendi beni dışarı atmak istiyor.
Did you hear him?
Onu duydun mu?
Did you hear him, Jeanne?
Onu duydun mu, Jeanne?
- Did you hear him, Barabbas?
- Onu duydun mu?
Did you hear him, he appeals to the Pope.
Onu duydun, Papa'ya başvuracak.
- Did you hear him?
- Adamı duymadın mı?
- Did you hear him?
- Onu işittin mi?
Did you hear him joke about compassion?
Merhametle nasıl dalga geçtiğini gördün mü?
Did you hear him say he'd pay for the call?
Duydun mu? Telefon ücretini ödermiş!
Warden, did you hear him?
Müdürüm, duydunuz mu?
Did you hear him?
Ne dediğin duydun mu?
- Did you hear him?
- Duydun mu şunu?
But when did you hear him?
- Ne zaman duydun? Nasıl?
Did you hear him?
Duydunuz mu?
- Did you hear him?
- Onu duydunuz mu?
Ay-yi-yi! Did you hear him say, "Ay-yi-yi"?
"Ay-yi-yi" dediğini duydun mu?
Did you hear him?
Söylediğini duydun mu?
- Did you hear him?
- Duydun mu?
Did you hear him Bennett?
Sen duydunmu Bennett?
Did you hear him screaming'"magnifique"
Tatli bir ifadeyle, "muhtesem" diye bagirdigini duydun mu?
Did you hear him say "alleged"?
İddia ediliyor dediğini duydun mu?
Did you not hear him tell me about his home in Cumberland?
Bana evini anlattığını duymadınız mı?
Well, did you not hear him ask my promise that if he did not return, I would tell his parents what had happened?
Geri dönemezse, başına gelenleri ailesine anlatmam için benden söz istediğini duymadınız mı?
Sheriff, did you ever hear about the fix a man was in... when he was comin'down the road with a pitchfork on his shoulder... and a farmer's dog ran out and bit him on the leg?
Şerif, bir adamın düştüğü güç durumu anlatan hikayeyi hiç duydunuz mu? Hikaye'de adamın biri omzunda yaba ile yürürken çiftçinin köpeği adamın bacağını ısırıyor.
Did you hear what I said to him, Lizzie?
Ona ne söylediğimi duydun mu, Lizzie?
Where did you hear about him?
- Bunu nereden duydun?
- Did you hear from him?
- O mu söyledi?
- Frisbee, did you ever hear of him?
Adını hiç duymadım. Sen duydun mu?
Did he pull something? I hear you're the one who led him astray.
Senin onun üstünde kötü bir etkin varmış.
Did you hear from him again, since he left?
- Gittiğinden beri ondan haber aldın mı?
Did you ever hear from him again?
Ondan bir daha haber aldın mı?
For instance, when the psychiatrist asked me how I felt about Raymond Shaw and how the whole patrol felt about him, did you hear what I said?
Örneğin psikiyatrist, bana Raymond Shaw hakkında... ne düşündüğümü sorduğunda. Ve tüm bölüğün onunla ilgili düşüncelerini sorduğunda... Ona ne dediğimi duydun mu?
Did you hear of him?
Onu duymuş muydun?
Then you did hear him say something?
O zaman onun bir şey dediğini duydun?
You did hear him talk about collecting a huge hunk of money.
Yüklü miktarda para ele geçirme konusunda konuştuğunu duydun.
- How did you hear about him?
- Adını nereden duydun?
What did I just hear? I personally call you to reserve a room for my good friend... and you treat him like a stranger. - It's okay.
Seni arkadaşıma oda ayırman için arıyorum, ve sen ona yabancı gibi davranıyorsun.
- I don't trust him. - Did you two hear me?
Bence katil kesinlikle o.
You could hear him for blocks, screaming at it to shut up... beating at it with his fists... and sticking candles up it, but... nothing did any good, and the asshole said to him...
Bloklarca ötede bile duyabiliyordunuz ve ona susması için bağırıyordunuz. Adam önce onu yumruğu ile dövdü mumla bile tıkadı ama... Hiçbiri işe yaramadı ve kıç deliği sonunda ona şöyle dedi :
Did you even hear him say hello?
Bize merhaba dediğini duydun mu?
DID YOU NOT HEAR HIM TELL ME TO PULL OVER?
Bana arabayı çekmemi söylemedi mi?
Did you hear about him?
Onun hakkında bir şey duydun mu?
Did you ever hear from him again?
Ondan hiç haber aldın mı bir daha?
- Wait. Did you just hear him? - Jack?
Onu duydun mu?
Did you hear about him and Benton?
Benton'la olanları duydun mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]