English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Did you see them

Did you see them translate Turkish

386 parallel translation
Did you see them growl at the flogging?
İnfazda nasıl söylendiler.
Did you see them at any time between 5 and 9 p.
26 Ekim akşamı 5 ile 9 arasında onları Strand'de gördünüz mü?
Adam, did you see them?
Adam, onları gördün mü? Onları yakaladın mı?
Did you see them?
Gelenleri gördünüz mü?
- Did you see them?
- Onları gördün mü?
Did you see them? Did you see how they came?
Nasıl geldiklerini gördün mü?
Did you see them?
Onları gördünmü?
Did you see them?
Onları gördün mü?
Did you see them?
Gördün mü?
Did you see them today?
Gördünüz mü onları bugün?
When did you see them?
Ne zaman gördün?
Did you see them board the aircraft? Not...
Ve deneyeceğine bana söz verdin.
Did you see them?
Gördün mü onları?
When did you see them last?
- En son ne zaman gördünüz onları?
Did you see them?
- Onları görebiliyormusun? - Hayır
And did you see them rush to see Peter burn?
Peki sen onların Pete'i yanarken görebilmek için nasıl koşuşturduklarını gördün mü?
Did you see them guys?
Herifleri gördün mü?
Did you see them? Generals Gabler and Kahlenberge are in conference and cannot be disturbed.
General Gabler ve Kahlenberge konferansta, rahatsız edilmek istemiyor.
- Did you see them?
- Gördün mü onları?
- Did you see them, Lundborg?
- Onları gördün mü, Lundborg?
Tell me M. Pivert ; the Wogs, did you see them?
Şu doğuluları gördünüz mü, Bay Pivert?
Did you see them bank robbers jump out of their pants... when that old owl hooted?
Şu banka soyguncularını gördün mü? Baykuş ötünce korkudan nasıl sıçradılar?
Did you see them tonight?
Onları bu gece gördün mü?
Did you see them?
Onları gördünüz mü?
Did you see them at the front door?
Öne kapıdakileri gördün mü?
Did you see all them wreaths?
Çelenkleri gördün mü?
You see, Laury, there's all those other kids hundreds of them, in the streets and bad environment whom I don't want to see grow up like Rocky did.
Yüzlerce diğer çocuğun sokaklarda ve kötü çevrelerde Rocky gibi yetiştiğini görmek istemiyorum.
Did you ever see them fellas before?
Bak. O adamları tanıyor musun?
Did you see the them, the police?
O polisleri gördün mü?
- You did not see them at all in the café?
- Onları kahvede hiç mi görmediniz?
You get to see people like you never did before... all the rotten things about them you shut your eyes to once.
İnsanları daha önce hiç görmediğin şekilde görmeye başlarsın. Onlar hakkındaki tüm berbat şeylere göz yumarsın.
You cannot fight what you cannot see. I'll go out against them as I did before.
Eskisi gibi karşı duracağım onlara!
They're too tight, I've already tried them on don't you see what you did?
Çok sıkıyor, zaten denemiştim. - Yaptığını görmüyor musun?
See, what I did, I... I took the heads off two cylinders of oxygen and I filled them up with live explosive. You know, about two hundredweight.
Şöyle yaptım : 2 oksijen tüpünün kapaklarını açıp içlerini patlayıcıyla doldurdum bu çok kolay oldu ama ateşleyici biraz uğraştırdı...
Did you see much of them after they were married?
Evlendikten sonra onları sık sık gördün mü?
- Did you see them?
Babamın kardeşi de ölenlerden biriydi...
Did-did-did you see how-how he talks to them?
Askerle ne kadar güzel konuştu gördün mü bak?
Did you see who's out there? Si, both of them.
- Kim gelmiş gördün mü?
Did you ever see any of them in Miss Peggy's car?
Bunlardan her hangi birini hiç bayan Peggy'nin arabasında gördünmü?
Did you see the way them people are looking at us?
O insanların bize nasıl baktıklarını gördünüz mü?
Did you ever see one of them not change?
Hiç değişmeyenini gördünüz mü?
You see what sending out them negative waves did, Moriarty?
Bak Moriarty, olumsuz düşüncelerin neye yol açtı gördün mü?
Did you see the shape of them boobs?
Aynen gemi pupaları gibi.
So you did see them?
Neden? Yoksa birini mi gördün?
You just didn't see them like we did.
Gördüğümüz gibi sen görmedin onları.
Allah! Allah! - Sir, did you see, all of them run away?
5, 4, 3, 2, 1, 0 Başla!
You see... he and General Custer did not get along,... So I had to separate them.
Gördüğünüz gibi... o ve General Custer anlaşamıyorlardı, Bende onları ayırmak zorunda kaldım.
- Did you really see them?
- Gerçekten gördün mü?
Did you see anything of them?
Onları gördün mü?
Did you come here to see me, or to play with them?
Buraya beni görmeye mi, yoksa onlarla oynamaya mı geldin?
Did you look in them windows? Sometimes them suckers... are hunkered down there pretty low you can't hardly see'em.
Çoğu zaman yatıveriyorlar yere, göremiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]