Give me a name translate Turkish
477 parallel translation
Give me a name for chance and I am a fool.
Şans bana verilen bir ad ve ben bir aptalım.
Give me a name.
İsmi ne olsun?
Give me a name, I don't care, any name!
Bana bir isim ver, kim olursa, umurumda değil!
If you want to give me a name, call me Brian! '
Bana bir isim vermeniz gerekirse, bana "Brian" diyin!
Why don't you give me a name?
Neden bir isim vermiyorsun?
Just give me a name.
Sadece bana bir isim verin.
Give me a name I can talk to.
Konuşabileceğim bir isim ver bana.
Give me a name, Kelly.
Bana bir isim ver, Kelly.
Hold on. Give me a name, Death Breath, or you'll end up in a baggie!
Bana bir isim ver, yoksa sonun plastik bir torbada biter!
Come on, Bobby, give me a name.
Hadi, Bobby, bana bir isim ver.
- Give me a name.
- Bana bir isim ver.
Give me a name.
Bana isim ver.
Give me a name.
İsmi söyle.
I'll squash your head like a grapefruit if you don't give me a name.
Bana bir isim vermezse kafanı greyfrut gibi ezeceğim.
You give me a name for every finger. it doesn't matter who.
Her parmak için bana bir isim ver. Kim olduğu önemli değil.
Give me a name.
Bana bir isim ver.
Give me a name.
Bana adını söyle.
And when I say your name give me a memory. A detail, a sensation, a feeling.
Ve adınızı söylediğimde bana bir hatıra, bir detay bir duygu, bir his verin!
- No, ma'am, I got a name for it if you'll give me your permission.
- Hayır, ben koydum izninizle tabii.
Good. If anybody on the field or off the field tries to engage you in conversation as to why you're here, no matter how innocently, I want you to get his name and give it to me and I'll turn it over to the FBI.
Birisi sizinle üste veya üs dışında niye burada olduğunuz hakkında konuşmaya çalışırsa ne kadar masum görünürse görünsün hiçbir önemi yok derhal adını bana vereceksiniz ve ben de derhal FBI'a havale edeceğim.
Tell me, why did you give a false name to the boat keeper?
Kayık kiralayan adama neden sahte isim verdin?
Give me a good name
Bana iyi bir isim verebilirsiniz.
That name's going to give me a lot of trouble.
Bana verdiğin bu isim başına iş açacak.
As to what his racket was or how he got himself stabbed... or why he should give me Gregory Arkadin's name, I hadn't a clue.
Ne gibi bir dolap döndürdü, bıçaklanacak belayı nereden buldu, ya da bana neden Gregory Arkadin'in adını verdiğine dair en ufak bir ipucu bulamadım.
tomorrow they call my name and give me a piece of paper.
Yarın beni çağıracaklar ve elime bir kâğıt tutuşturacaklar.
Give me the name of a friend, someone close to Rémy, and I'll let you go.
Bana, Remy'ye yakın olabilecek arkadaşlarından birinin ismini ver ben de gitmene izin vereyim.
Don't ask me to give a name to something which hasn't got a name.
Adı olmayan bir şeyi adlandırmamı isteme benden.
You give me a bad name. - I want to undress you.
- Düğmeleri ben açmak istiyorum.
- Give me a good Aryan name.
- Bana güzel bin Aryan adı söyle.
Well, the point is that we'll be leaving for California next week and you'd better give me the name of a doctor there.
Demek istediğim önümüzdeki hafta Kaliforniya'ya gideceğiz. Oradaki bir doktorun adını verirseniz sevinirim.
- Well, when somebody asks me why Judge Acosta of the New York State Supreme Court's been kept waiting, I gotta give'em a name.
- Birisi bana New York Eyalet Yüksek Mahkemesi'nden Yargıç Acosta'nın niçin bekletildiğini sorduğunda,... onlara bir isim vermem lazım.
Give me a bad name, have you hanging around in the hall.
Koridorda sizi gören olsa adım kötüye çıkardı.
You will tell me your problems and I'll tell you how the un-American gentlemen offered to give me some names to name in Washington.
Bana sorunlarını anlatırsın. Ben de, sana Amerikan olmayan bazı beylerin, bana nasıl isim vermeyi önerdiğini anlatırım. Washington'a vermek üzere.
He tells me we have a visitor and he refuses to give me his name.
- Bir ziyaretçimiz olduğunu ama kim olduğunu söylemedi
In all the mosques to make prayers to Allah glory be his name, to give me power... and victory.
Tüm camilerde Allah'a dua edilsin. Zaferin, Onun adına olması, bana güç ve zafer vermesi için.
Give me a ring.My name's Amy.
Bana bir telefon açın. Adım Amy.
Give me a break, that's my name.
Bay Weber.
Tell me your name, and the next time I kill a bull, I'll give it to you.
Adını söyle, bundan sonra öldüreceğim ilk boğayı sana vereceğim.
Hey, don't give me a bad name!
Hey, ne kadar kötüsün!
But it's a shame you can't at least give me the name.
Ama bana ismini bile söyleyememen çok yazık doğrusu.
He has to give me a new name.
Bana yeni bir isim vermeli.
Just give me a name.
Bana bir isim söyle.
Give me a first name.
Bir ön ad söyle.
Give me the name of a hotel or I bounce your ass out at the next light.
Bana hemen otelin adını ver yoksa seni sonraki ışıkta bırakırım.
I could give you a false name, but I won't. Call me "X."
Salonun sağ tarafında bir girintideydi.
- Give give me a last name.
- Bir soyad söyleyin.
Let me give you a name.
Sana bir isim bulalım!
Let me tell you why, a few corrupt young rich men... have managed to give everyone a bad name.
Sana nedenini söyleyeyim ; ... bir kaç mayası bozuk zengin,... herkesin itibarını zedelemeye yeter.
Give me strength to do battle in thy name against this... this devil with a child's face.
Yardım et Tanrım. Buna karşı... çocuk yüzlü şeytana karşı savaşta bana kudret ver.
Give me a goddamn name!
İsim söyle!
NICKY : Hope he gives me a name, or I'll give him yours, Frank.
Dua et ki bir isim versin, yoksa ona seninkini vereceğim Frank.
give me strength 86
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165