Give me your hands translate Turkish

Give me your hands.

Ellerini uzat.

Give me your hands!

Elinizi verin.

- Give me your hands all over, one by one.

- Uzatın ellerinizi bana birer birer.

- Give me your hands!

- Bana ellerini ver.

Give me your hands.

Bana ellerini ver.

Give me your hands.

Ellerinizi verin.

Give me your hands.

Ellerini ver.

Turn around and give me your hands.

Arkanı dön ve ellerini uzat.

Give me your hands, all of you!

Bana elini ver, hepsini!

Give me your hands.

Bana ellerini ver, Alexander.

Teapot, give me your hands.

Saksıkafa, ellerini ver.

GIVE ME YOUR HANDS.

Ellerini bana ver.

Give me your hands.

Ellerini ver bana.

Give me your hands if we be friends and Robin shall restore amends.

Arkadaş olacaksak ellerini ver bana yaralarını Robin onaracak.

Give me your hands. - I mean it!

İşte geldik, elinizi verin.

Little Midori, give me your hands.

Küçük Midori, ellerini uzat bakalım.

- Give me your hands!

- Ellerini ver.

- Here, give me your hands.

- Ver bakayım ellerini bana.

Give me your hands.

Uzat ellerini.

Give me your hands.

Elinizi verin.

All right, listen, give me your hands.

Pekala, ellerini ver.

- Give me your hands!

- Ellerini uzat!

- Give me your hands.

- Bana ellerini uzat.

Give me your hands.

Ver ellerini bana.

Give me your hands, if we be friends, and Robin shall restore amends.

Ellerinizi dostça verin. Ve Robin, herkesi memnun etsin.

Now, give me your hands.

Şimdi, ellerinizi bana verin.

Give me your hands.

Ellerini bana ver.

Come here. Give me your hands.

Gel, ellerini bana ver.

Chen, give me your hands.

- Chen ellerini ver.

Give me your hands, boss.

Ellerini uzat, patron.

I need your help. Give me your hands.

Yardımına ihtiyacım var, bana ellerini ver.

Give me your hands now!

Ellerini getir, şimdi!

Give me your hands

Bana ellerini ver.

Give me your hands and squeeze real hard.

Elinizi uzatın ve sertçe sıkın.

Hands up, mister, and give me all your money.

Eller yukarı, bayım, sökül paraları.

Allow me to give her an injection, and I'll leave her in your hands.

Bir iğne yapmama izin verin sonra onu sizin ellerinize bırakacağım.

I want you to put your hands into mine and give me all your resistance.

Senden de ellerini benimkilere koyup tüm direncini vermeni istiyorum.

The only reason I ain't blowing your brains out is the relief it's gonna give me when I tear you apart with my bare hands.

Hemen beynini dağıtmamamın tek nedeni seni çıplak ellerimle... parçalamanın vereceği rahatlama duygusu.

He warned me to give it only into your hands.

Yalnızca sizin ellerinize vermem için beni uyardı.

Give your hands to me!

Ver ellerini bana!

Give me your fucking hands.

- Ellerini uzat bana.

Give me your hands.

Bana elini ver.

If you give me your word as artists that your hands are unbloodied, I may get you freed.

Birer sanatçı olarak ellerinizin kana bulanmadığını bana temin ederseniz sizi serbest bıraktırabilirim.

"Reach your wizened hands to me. Give me the sword."

Kırışık elleriniz bana uzatın ve o ruhu...

Give me your hands.

Ellerinizi bana verin. Hadi.

You see, if the victim had extended his arms like - Here, I'll show you. Give me your hands.

Ver ellerini göstereyim.

Give me your hands.

Şimdi söz ver.

They don't know anything. Get down on your hands and give me 50 push-ups.

Aptalın tekidir o 50 tane şınav çekeceksin

Give me your fucking hands.

Kimin?

Give me your fucking hands.

Ver elini! Ver şu elini!

You might want to put your hands back. Hey, give me the bat, old man.

Kampanyada yine Todd -