Give me five minutes translate Turkish
484 parallel translation
Give me five minutes, then we can talk. - Of course.
Bu insanlardan kurtulmak için bana beş dakika verin, sonra konuşabiliriz.
Give me five minutes.
Bana beş dakika ver.
Just give me five minutes to pull myself together, and you'll never see me again. Never, never.
Kendimi toparlamam için bana beş dakika ver, ondan sonra da beni bir daha asla görmeyeceksin.
Give me five minutes.
Beş dakikaya dönerim.
Give me five minutes.
Şimdi gelirim.
Will you just give me five minutes to comb my hair and put on a tie?
Bana beş dakika ver de saçımı tarayıp üstüme çeki düzen vereyim.
Just give me five minutes on that couch, will you?
Bana şu divanda bir beş dakika verseniz.
When you are ready for dinner, give me five minutes warning so I'll have the table set.
Yemeğe hazır olmadan beş dakika önce beni uyarın ki sofrayı kurayım.
Give me five minutes, then hit'em with everything you got.
Beş dakika ver, sonra elindekilerin tümüyle saldır.
Just give me five minutes.
Sadece beş dakika ver bana.
- You won't give me five minutes?
- Beş dakika bekler misiniz?
- Give me five minutes, will you?
- Bana beş dakika verir misin?
Give me five minutes.
Beş dakika sonra oradayım.
Just give me five minutes with her.
O zaman bana beş dakika ver.
Give me five minutes to get up there and five minutes to find Whyte.
Bana oraya gelmek için beş ve Whyte'ı bulmak için de beş dakika verin.
Give me five minutes to change.
Üstümü değişmem için beş dakika verin.
Give me five minutes with him.
Bana onunla 5 dakika ver.
Give me five minutes. I'll see what I can do.
Dinleyin, bana bir beş dakika izin verebilir misiniz?
Give me five minutes.
Beş dakika içinde dönerim.
Give me five minutes, doctor.
Bana 5 dakika müsaade edin, doktor.
Give me five minutes to start back to town, then do anything you want.
Şehre dönmek için bana 5 dakika ver, sonra ne yaparsan yap.
Give me five minutes, we'll put some moves on that mother.
Beş dakika daha ver, birkaç numaramız daha var. Seninle Old Miss'te buluşuruz.
- Give me five minutes.
- Bana beş dakika ver.
Give me five minutes, Eddie and this chick'll be begging to play this thing.
Bana 5 dakika ver, Eddie ve böylece bu piliç bu şeyi çalmak için yalvaracak.
- Give me five minutes.
- Beş dakikada hazırım.
Give me five minutes.
Bana beş dakika verin.
Can't you give me five minutes?
Babana 5 dakika ayıramaz mısın?
- At least give me five minutes.
- Bana sadece beş dakika ver.
Give me five minutes, please! That's all...
Bana beş dakika versen yeter!
Because if you are, give me five minutes. I'll put on something cute and come join you.
Gideceksen eğer, bana 5 dakika müsaade et de üstüme değiştirip, ben de seninle geleyim.
Why don't you just give me five minutes, and I'll figure it out?
Öğreneceğim beş dakika ver. - Hemen sonuca varamayız.
Could you give me five minutes?
Bize beş dakika verir misiniz?
Look, just give me five minutes and I'll settle everything, okay?
Bak, bana beş dakika verin, her şeyi hallederim, tamam mı?
Just give me five minutes, then scream.
Bana beş dakika ver, sonra bağır.
Yeah. Give me five minutes.
Bana beş dakika ver.
Give me five minutes and I'll go upstairs and slip into something a little more comfortable.
Bana beş dakika ver yukarı çıkıp daha rahat bir şey giyeceğim.
- Just give me five minutes.
- Sadece 5 dakika ver.
Give me five minutes to figure an intro.
Bana beş dakika müsaade eder misiniz?
Give me five minutes? - Okay. Groovy.
Anladık da, bize beş dakika müsaade et, olur mu?
Give me five minutes alone with her.
Beni onunla beş dakika yalnız bırak.
Guys, please, could you give me five minutes?
Beş dakika izin verir misiniz?
Just give me five minutes.
5 dakika ver.
Yeah, well, give me five minutes with him alone. Hey, um...
Bana onunla beş dakika verin.
When I go, give me exactly five minutes to get Dunbar out of that water tank.
Gidince, Dunbar'ı tanktan çıkarmam için bana beş dakika vermenizi istiyorum.
Give me about five minutes.
Bana beş dakika ver.
They said they could give me a make-over in five minutes. Is that true?
2 dakikada benim gibi birini değiştirebileceklerini söylüyorlar bu doğru mu?
Give me about five minutes, then ask him to come in here, will you?
Bana beş dakika ver, sonra buraya gelip ona sor, olur mu?
All I'm asking is that you give me five boys for a few minutes.
Sizden tek istediğim bana beş dakikalığına beş çocuk vermeniz.
Give me five minutes to adjust to civilization, OK?
Peki ya şimdi ne olacak?
Five minutes later, no one would give me the time of day.
Sonra ne oldu? IKimsenin bana ayıracak vakti kalmadı.
I come back, you give me the gun for five minutes.
Ben de gelirim, silahı azıcık bana verirsin.
give me strength 86
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165