Give me a number translate Turkish
292 parallel translation
Now give me a number so I can let you know where I'll be.
Bana bir telefon numarası verin, arayıp buluşma yerini söylerim.
Give me a number where I can reach you... in an emergency.
Acil durumlarda arayabilmem için..... bana bir numara bırak.
Don't put that stuff on me. Give me a number.
- Olasılık nedir?
- Give me a number eight.
- Sekiz numaralı.
John, give me a number 11 matrix.
John, bana 11 sayılı metriksi göster.
- Give me a number six detonator.
- Altı numaralı fünyeyi ver.
Give me a number and I'll call you and let you know.
Bana numaranı ver, seni arar bildiririm.
Give me a number, Anna, any number.
Anna bana bir sayı söyle, herhangi bir sayı.
Give me a number, Commissioner.
- Bir rakam söyle patron. - Tek başına bulamıyor musun?
- Give me a number.
- Bana bir sayı söyle.
Give me a number.
Bana bir rakam ver.
- No, give me a number.
- Hayır, bana bir numara ver.
Give me a number, I'll have it put through.
Bana numarayı söyleyin, ben de çevireyim onu.
Give me a number. Give me a number.
- Hadi bir numara söyle, hadi!
Excuse me, sir. Give me a number, a random number. I don't know.
Affedersiniz bayım, bir sayı söyleyin, gelişi güzel.
Give me a number.
Bana numaranı ver.
Give me a number before you disappear...
Gitmeden önce bana bir numara ver.
Am I right? Uh-huh. Give me a number seven, will ya?
Evet Ya olur, bana 7 numarayı getirecek misin?
How much time? Can you give me a number?
Ne kadar zamanımız var?
Can you give me a number on a Milano Sylvia M-l-L-A-N-O.
Milano adına kayıtlı numara var mı? Sylvia M İ L A N O.
Give me a number.
Bana bir fiyat ver.
Conni, give me a number four Mackintosh.
Conni, bana dört numara Mackintosh ver.
Will you cut it out and give me a chance to do my number?
Gösteriyi kesip kendi şovuma devam etmem için izin ver.
And there's a Sergeant Misan, and he'll give me an A and P number.
Çavuş Misan orada bana A ve P numarası verecek.
If only you were a bit closer to them. Give me number 4.
Sanırım bu sefer kazanmak için çok çaba harcayacaksınız.
If you'll give me your number that would give me a chance to think it over.
Bana numaranızı verirseniz... konuyu bir daha düşünebilirim.
Would someone give me a three-digit number?
Biri bana üç haneli bir rakam söyleyebilir mi?
Will you give me a phone number?
Bir telefon numarası bırakacak mısın?
And since you're the first person they might try to contact... I'll tell you what. You give me your telephone number and I'll put a tap on your phone and we'll monitor all your calls.
İlişkiye geçmek isteyecekleri ilk kişi de siz olduğunuza göre bana telefon numaranızı verin telefonunuzu dinlemeye alırız.
Come on, Al. Give me a real number.
Haydi Al, bana gerçek bir numara söyle.
Well... if you'd like to give me your daughter's number, I'll give her a quick ring.
Şey... Bana kızınızın numarasını söylerseniz, onu çabucak arayabilirim.
- Let me give you a number to call.
Bir doktoru arayıp mideni yıkatmalıydın. Barry, işte bunun için seni aradım. Sana birinin numarasını vereyim.
Give me a good number. Ha-ha-ha.
Güzel bir sayı ver bana.
Give me a flight number.
Bana bir uçuş numarası söyle.
I says, "Why don't you give me your number, I'll call you for a lesson."
"Telefonunu ver, ders için seni ararım." dedim.
A man would give me the number.
Bir erkek olsa bana numarayı verirdi.
Give me a specific number, Buddha.
Bana tam bir sayı ver.
Can you just give me his phone number, or address or anyway I can get a hold of him?
Onun adresini veya telefon numarasını verebilir misin? .. ... nasıl onunla iletişime geçebilirim?
He wants me to give him a divorce so he can marry number three.
Ondan boşanmamı istedi ki, üç numarayla evlenebilsin.
Computer, bring replicators back on line and give me a cup of herbal tea, blend number three, hot.
Bilgisayar, çoğaltıcıları tekrar çevirim içi yap ve bana bir fincan, 3 harmanlı, sıcak, Daren bitki çayı ver.
Give me your work number and if she can't turn up a receipt, I can call you for a statement.
İş telefonunuzu verin, ve eğer faturasını gösteremezse sizi ifadeniz için arayabilirim.
Tell you what. If you do remember these guys... maybe you could give me a phone on this number.
Söyleyeyim, eğer bu adamları hatırlayacak olursanız,..... belki beni bu numaradan bir ararsınız.
Just give me your phone number and when it comes in, I'll give you a call.
Sadece telefon numaranızı vermeniz yeterli bize ulaşınca, sizi ararım.
If you'd let me have your phone number, that would give me a chance to think it over.
Bana numaranızı verirseniz konuyu bir daha düşünebilirim.
If you give me a local number- -
Dur biraz.
And I'm gonna give Mr Powell my number at work... so that you can call me and let me know how he's doing.
Ve Bay Powell'a iş numaramı vereyim ki... NasıI olduğunu söyleyebilmek için beni arayabilsin.
Give me two number ones, 86 the bacon one Adam and Eve on a raft and wreck them!
Bana iki tane bir numara, Bacon 86 ve Adam ve Havva'yı şaşırt
Let me give you a number so you can reach me.
Hiç değilse telefon numaramı al.
Give me a call to America. The number is...
Amerika'ya bir arama istiyorum.
Give me your number Benny, I'll give you a buzz!
Numaranı ver. Seni ararım.
He wouldn't give me his number, because he doesn't have a phone.
Bana telefon numarasını vermedi, çünkü telefonu yok.
give me strength 86
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me a sign 41
give me 926
give me your hand 884
give me a break 856
give me that 1626
give me the money 165