He's so old translate Turkish
351 parallel translation
Police are after him and this paper's two weeks old, so he's probably in jail by now.
Polis peşinde bu gazete iki haftalık. Herhalde şimdi hapistedir.
You know, Slim? That ol dog of Candy's, he's so old he can hardly walk.
Biliyor musun Slim, şu Candy'nin köpeği yürüyemeyecek kadar ihtiyarlamış artık.
You've known Max a long time, so you know he's the old-fashioned type... who'd die to defend his honor or who'd kill for it.
Max'i uzun zamandır tanıyorsunuz, modası geçmiş türdendir o, biliyorsunuz şerefini korumak için ölenlerden ya da onun için öldürenlerden.
All you gotta do is stay awake, son. A man's only got so many fights to win, so many dreams to dream, so much loving and hating to do, and usually old age catches up with him... before he can correct any mistakes he's made.
Tek yapman gereken uyanık kal evlat.
Do you believe what the old man... who was doing all the talking at the Oso Negro... said the other night... about gold changing a man's soul so that he ain't the same kind of a guy... that he was before finding it?
Dün gece... Oso Negro'daki yaşlı adamın... söylediklerine inanıyor musun? Yok altın adamın ruhunu değiştirirmiş, yok altın bulmadan önceki halinden... eser kalmazmış filan.
So Broadway Bill's a 3-year-old now, and he's a runner!
Broadway Bill artık 3 yaşında ve iyi koşuyor.
Of course, should he want to drag it because he's an old man, then let him say so, and I will understand.
Elbette, bundan vazgeçmek isteyebilir çünkü o yaşlı bir adam, o zaman söylesin, bende anlarım.
So he can go away. Take up a new life, take a new name and live like a nice old man should without a young wife he can't hold.
Yeni bir yaşam kurabilir, yeni bir isim alabilir ve iyi yaşlı bir adam gibi yaşayabilir tutamayacağı genç bir karısı olmadan.
So good he says it's OK to hit an old lady!
Yaşlı bir hanıma vurmayı sorun etmemesi çok iyi!
You must have looked familiar, so he started poking through some real old wanted posters.
Tanıdık gelmişsin o yüzden eski aranıyor ilanlarını karıştırmış.
He rammed the fear of God into me so fast I never heard my old man's footsteps.
İçime tanrı korkusunu öyle hızlı soktu ki, benim ihtiyarın ayak seslerini duyamadım.
here, when he sees the wing flapping, he's wondering what's happend, so he come across.. .. he sees fat old bird and smell here the old perfume.. .. made from rotten dead fish, then, wanting dinner..
buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor..... orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar..... o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister...
He's gotten so old he can't wear a gun anymore, huh?
Artık silah tutamayacak kadar yaşlı ha?
So maybe he's late, ran into an old friend or his watch stopped.
Belki gecikti, bir dostuna rastladı ya da saati durdu.
Of course, the old man swore one time he saw a leprechaun in Loew's 83rd, so I figured he was prone to exaggeration.
Daha sonra sokakta gördüğü leprikanı kalaylayınca kendisinin mübalağaya eğilimi olduğuna karar verdim.
He's nobody, so he says to his old man...
Adam çok önemsiz biriymiş. Bir ihtiyara gidip :
An old pal and an old partner, who wants you to know, number one that he's ever so upset about all this aggravation you got.
Eski bir dost ve eski bir ortak, bilmenizi istiyor ki, bir başınıza gelenler için son derece üzgün durumda.
He's cute, but so old-fashioned.
Tatlı biri ama çok eski kafalı.
I must play my old catcher on days when he gets himself sorted out and play my Black catcher on days when my hitting is hitting and play my motorcycle catcher on days he ever comes to his senses... which so far, he's given me no sign of really having any.
Ben eski yakalayıcımla günlerce oynamak zorundayım ta ki o kendisinin icabına bakana kadar. Ve siyah yakalayıcımla günlerce oynamak zorundayım, isabet sağlayamasa da. Ve motorcu yakalayıcımla günlerce oynayacağım onun aklı çok uzaklarda olsa da.
He's still in hiding so meet him at the old factory in Harumi at three.
Saklanıyormuş onunla saat 3 te Harumi'deki eski fabrikada buluş.
Oh, he's so old and smart that, after I'd sobered up some, we asked him and...
Oldukça tecrübeli ve zeki olduğu için, ben biraz ayıldıktan sonra ona danıştık ve...
Would you be so kind as to take Old Dollar over to the livery stable and see that he gets a double order of oats?
Atımı kiralık bir ağıra götürüp Önüne biraz Yulaf koyacak kadar kibar mısın?
So to us, he's an old man.
Yani bize göre o yaşlı.
° He's old and he's crusty, his brain is so rusty
O yaşlı ve huysuz, beyni öyle paslı ki.
So he goes over there, and when he gets over there... huh, it's the same old thing.
Adam kalkıp Paris'e gitmiş. Ama orada da başına aynı şey gelmiş.
He looks so old. I forget he's 21.
Yaşlı görünüyor, ama henüz 21 yaşında.
So where's your old man now? He dead.
- Peki baban nerede şimdi?
He's so old he farts dust.
O kadar yaşlı ki toz osuruyor.
Old T-Bone, he saved it all these years, so I brought it back for Cheers.
T-Bone o kadar yıl boyunca bunu saklamış. Ben de alıp Cheers'e getirdim.
He ´ s been lookin ´ so forward to seein ´ you. Old Pa.
Seni görmeyi çok istiyordu büyükbaba.
It sounds so silly and old-fashioned, but I tell you, he's put his whole life into you. And you've turned your backs on him.
Size çok aptalca, çok ilkelce gelebilir, ama söylüyorum o adam bütün hayatını size adadı ve siz ona arkanızı döndünüz, çocuklar.
He's 137 years old but still as fast as Jesse James, so don't you worry none.
137 yaşındadır, ama hala Jesse James kadar hızlıdır. Yani hiç endişe etme sen.
He's so old.
O, oldukça yaşlı.
"I want to give that old glove to Bill so's he could say he had something from the Bigs around the house."
Ben hep "Eldiveni Bill'e vereyim de evde babasından bir şey olsun." derdim.
SO HE WENT UPSTAIRS TO SEE HIS OLD BEDROOM.
Eski odasına bakmak için yukarı çıkmış.
We must let Old Biff believe he's succeeded, so that he'll leave 1955 and bring the DeLorean back to the future.
Bırak yaşlı Biff başardığını düşünsün ve 1955'i terk edip - DeLorean'ı geleceğe getirsin.
Yes, sir... and he didn't like Olson's old office... so he took the big one down at the end of the hall.
Evet efendim..... ve Olson'ın ofisini beğenmedi efendim.. .. bu yüzden koridorun sonundaki büyük ofisi aldı.
Old man Drogan had this big problem, so he hired this man to help him, a very professional man.
Yaşlı Drogan'ın büyük sorunları varmış bu yüzden ona yardım etmesi için birini tutmuş çok profesyonel birini.
My old man thinks he's retarded, so he's free.
Benim ihtiyar onun akıl hastası olduğunu düşünüyor, yoksa hala içeride olurdu.
Maybe he'll know how to talk, since he's so old.
O kadar yaşlı olduğuna göre, belki konuşabiliyordur.
So what happens, he's 10 years old and he starts complaining to me.
Tabii, ne oldu, on yaşına geldi yakınmaya başladı. Buna ne dersiniz?
He owed me from an old thing, $ 25,000 so, that's the only way I'm gonna do it, Dave.
Bana eski bir işten 25.000 dolar borcu vardı. Bu işe ancak bu şartla girerim Dave.
Don Alfonzo was humiliated... that he had been cuckolded by a 16-year-old boy... so to retaliate, he announced publicly... that he and my mother had been having an affair for many years.
Don Alfonzo, 16 yaşındaki bir çocukla aldatılmış olduğundan küçük düşmüştü o yüzden öç almak için, onun ve annemin yıllardır bir ilişki yaşadığını halka duyurmuştu.
So, if he's so hot, why's he using an old HA-3?
Pekii, eğer çok iyiyse neden eski bir HA-3 kullanıyor?
So he's sitting there, and just that second his little 5-year-old daughter hops up on the table.
Orada otururken, tam o anda.. .. beş yaşındaki küçük kızı masaya sıçrar.
That old bag enraged Dean when he was 13, so he's been detained here till now.
O andan beri burada kısılı kaldı.
Oh, he kept a big old piece back behind the bar, just so folks knew it was there.
Barın arkasında... büyük bir tüfek bulundururdu, sırf insanlar orada olduğunu bilsin diye.
In fact, we tried to have a party for Sherman when he was 18 years old... and he's so shy, he didn't even show up.
Aslında, Sherman 18 olduğunda, bir parti yapmaya çalıştık çok utandı ve yaptırmadı.
So I let a kid with CF leave the hospital today. He's 18 years old.
CF hastası bir çocuğu bugün taburcu ettim. 1 8 yaşına girdi.
We think the son hid the father in the attic so he could continue... to cash in on the old man's social security checks.
Yaşlı adamın sosyal güvenlik hesabını kullanabilmek için tavan arasında sakladığını düşünüyoruz.
You know, I realized this morning now that Jackson has a son of his own, he's gotta let go of all those old ghosts so he can be free.
Şimdi Jackson'ın kendi oğlu var. Artık bütün o hayaletlerden kurtulmalı.
he's so cute 178
he's so handsome 49
he's so hot 26
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's so funny 25
he's so sweet 53
he's so happy 18
he's sorry 51
he's so nice 39
he's so handsome 49
he's so hot 26
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's so funny 25
he's so sweet 53
he's so happy 18
he's sorry 51
he's so nice 39
he's so young 27
he's solid 19
he's so cool 26
he's so good 24
he's so 52
so old 26
older 123
olds 231
oldman 76
old habits die hard 73
he's solid 19
he's so cool 26
he's so good 24
he's so 52
so old 26
older 123
olds 231
oldman 76
old habits die hard 73
old man 1715
old boy 620
old girl 512
old school 99
old sport 107
old guy 44
old bitch 17
old bean 35
old habits 59
old buddy 75
old boy 620
old girl 512
old school 99
old sport 107
old guy 44
old bitch 17
old bean 35
old habits 59
old buddy 75
older sister 23
old one 16
older man 27
old pal 51
old son 178
old fart 19
old chap 253
old baby 27
older brother 40
old woman 170
old one 16
older man 27
old pal 51
old son 178
old fart 19
old chap 253
old baby 27
older brother 40
old woman 170