I like my job translate Turkish
515 parallel translation
I'm glad to hear that, because I like my job.
Bunu duyduğuma sevindim, Çünkü işimi seviyorum.
I like my job, but I didn't like it that night.
İşimi seviyorum, ama o gece sevmemiştim.
I like my job.
İşimi seviyorum.
I like my job with the government.
Hükümetteki işimi seviyorum.
I like my job.
İşimi seviyorum
Karen, I like my job!
Karen, ben işimi seviyorum!
I like my job. The money's fine.
- İşimi seviyorum, parası iyi...
No, I like my job.
Hayır, işimi seviyorum.
But I like my job very much.
Ama işimi çok seviyorum.
I like my job.
Ben işimi seviyorum.
I like my job.
Ben işime bayılıyorum.
Now I would like to have my job.
Artık kendi işim olsun istiyorum.
Now, let me tell you, Mr. Gibson... I'm not going back to Detroit before I have my vacation and if you don't like it, you can take my job and you know what you can do with it?
Size bir şey söyleyeyim bay Gibson, tatile çıkmadan Detroit'e dönmüyorum beğenmiyorsanız alın onu, ne yapacağınızı biliyorsunuz?
Gentlemen, I swear from the bottom of my heart... I never felt more like quitting my job than right now.
Baylar, en içten duygularımla belirtmek isterim ki hiç bir zaman şu an olduğu kadar görevimden çekilmek istememiştim.
I told him about my temporary job, and he doesn't like it.
Geçici işimi söyledim ama hoşuna gitmedi.
But like I said, my job's right here.
Ama dediğim gibi, benim işim burada.
One job like that and I'm your pet rat for the rest of my life, walking the gutters, listening to the whispers, reporting everything I hear.
Bunun gibi bir iş ve hayatımın geri kalanında sadık bir faren olayım. kanalizasyonlarda yürü, fısıltıları dinle, ne duyuyorsan rapor et.
I was sure I had lost my job... yet it almost felt like a relief.
İşimi kaybettiğimden emindim ama yine de rahatlamış hissediyordum.
After all, it's only a job but when I stepped in my own classroom, it was like reaching a goal of a kind.
Alt tarafı bir iş ama kendi sınıfıma girince sanki bir amaca ulaşmış gibi oldum.
Otis, the sheriff left you a messy job, but my friend and I would like these drinks before we leave.
Otis, Şerif pis bir iş bıraktı, ama biz kalkmadan önce içkilerimizi bitirmek istiyoruz.
Well, I'll tell you, I never like to send a boy out on a man's job so I'll deliver my own message.
Şöyle, bir çocuğa erkek işlerini yaptırmayı sevmem kendi mesajımı kendim ileteceğim.
And in answer to your question, no, mister, I don't like my job.
Sorunuza gelince, hayır bayım. İşimi sevmiyorum.
And I would like to point out that, from the outset of my job... It was the first ministerial-level visit from the French government, the Minister of Transport visited in September 1940.
Şunu ifade etmek isterim ki işe başladığım günden beri Fransız hükümetinden bakanlık düzeyinde ilk ziyaretti bu.
I never had a job like this in my...
Asla böyle bir saçmalık yaşamadım.
Don't you think that's what I told him? I can take care of my job. You go act like a sergeant!
Seni, küçük yatağımı paylaşmaya davet edebilirdim ve belki de gelebilirdin.
I gotta tell you, Doc, one of the things that I like best about my job, it gives me an opportunity to meet interesting people.
Size söylemem gerek, Doktor, işim konusunda en sevdiğim şeylerden biri, bana ilginç insanlarla karşılaşma fırsatı vermesi.
Like I said, I'm just doing my job.
Dediğim gibi, bu benim işim.
I'm probably going to lose my job, because of this. But I don't look like I got much of a future anyway.
Bunu yaptığım için muhtemelen işimden olacağım ama burada daha fazla bir geleceğimin olduğunu zannetmiyorum.
If I can reach a woman sitting in the audience... who thinks that nobody understands anything... and my character goes through everything that she's going through... I feel like I've done a good job.
Seyirciler arasında oturan ve kimse hiçbir şey anlamıyor diye düşünen bir kadına ulaşabilirsem ve karakterim ona katlandığı her şeyi kabul ettirebilirse iyi bir iş yaptığımı hissederim.
Everyone jumps on my back, acts like I'm neurotic and I'm not doing my job!
Herkes sırtımdan atlıyor, sinir hastasıymışım ve işimi yapmıyormuşum gibi davranıyor!
I'd like to.My job would be simpler if I could.
İnanmak isterdim. Öyle olsaydı işim kolay olurdu.
I'm fired from my job, I'm supposed to sit here like some Vegas bimbo.
Bana güller aldın işimden kovuldum. Şimdi Vegas fahişesi gibi burada oturmamı mı bekliyorsun?
Just because I don't like you does not mean I'm not gonna do my job.
Sırf senden hoşlanmıyorum diye işimi yapmaktan vazgeçecek değilim.
You know, it's times like these, when I see two great people... like you and Mary get the house of your dreams... well, my job becomes something more than just a thing you do from 9 : 00 to 5 : 00.
Sizin gibi güzel insanlar hayallerindeki eve kavuştuğunda işim 9.00-17.00 çalışılan bir işten çok daha fazlası oluyor.
I may not look like a cop to you, but I am a cop, that's my job.
Bayan Kessler, size polis gibi görünmeyebilirim ama ben polisim. İşim bu.
I feel like I'm auditioning for my own job!
- Kendi işim için görevde gibiyim.
Next morning, someone else doing my job like I'd never been there.
Sonraki sabah,... orada benim yaptığım işi yapan biri olmadı.
I think you've got secrets locked up in here and it's my job to get'em out even if I have to crack you open like a peanut, you understand me?
Bence ağzında bir bakla var ve çıkarmak istemiyorsun ve benim işim onu çıkarmak. Seni bir ceviz gibi kırıp açmam gerekse bile... Beni anlıyor musun?
I'm doing my job to make sure they grow up in a country where justice won't be a vanished idea in history books like dinosaurs or Atlantis.
James Teague, yani suikastta yaralanan üçüncü kişi.
Even in my worst temp job, i never typed on relics like these.
En kötü stajyerliğimde bile bundan iyi daktilolar kullandım.
I'll go to the station, talk to the monster, attempt to get Bulldog his job back and probably end up spitting out my teeth like Chiclets.
Radyoya gidip canavarla konuşup Bulldog'u işe geri almasına uğraşacağım. Ve muhtemelen konuşma, dişlerimi ciklet gibi tükürürken sonuçlanacak.
So I'm down there, you know, just doing my job and notice she's wearing a garter belt, like I like.
Ben de eğilmiş işimi yapıyorum işte ve sonra jartiye giymiş olduğunu fark ettim. Tıpkı sevdiğim gibi.
I was out sick this week and I'd like to take this opportunity to express my gratitude to Gil Chesterton and to my brother Niles for doing such a great job of filling in for me.
Bildiğiniz gibi haftanın büyük bir kısmında hastaydım. Ve bu vesileyle yerime bakarak harika bir iş çıkarttıkları için Gil Chesterton ve kardeşim Niles'a en içten şükranlarımı sunuyorum.
I'd like my old job back.
Eski işimi geri isterdim.
I wish I could do something, but it's not like I can quit my job or anything.
Keşke elimden bir şey gelse ama işimi bırakamam ki.
I guess my parents have sort of a Lyndon Johnson feel to them... like there's no satisfactory reason why they became parents... like my real parents were assassinated... and these people just were next in line for the job.
Bence ailemde Lyndon Johnson hissi var... neden benim ailem olduklarına dair tatminkar bir sebep yok gibi... sanki gerçek ailem suikast mağdurları... ve bu insanlar için sıralanmış gibi.
It's my job I don't like anymore.
işimi daha çok seviyorum.
I'd like to think of it as my job.
Ben kendi işim olduğunu düşünmek istiyorum.
I survived by telling myself that it was an accident, like everybody said and focusing on the one other thing that I had left, my job.
Bunun herkesin söylediğinin aksine bir kaza olduğunu düşünerek ve elimde kalan tek şey olan işime odaklanarak hayatta kaldım.
Yeah, like I'm gonna risk my job with the New York Yankees to make a few extra bucks.
Evet, New York Yankees'deki işimi birkaç dolar fazla kazanmak için riske atabilirim tabi!
I know you already got a job working for Strozzi... but I figure you for the kind of guy... who goes to the highest bidder... just like those Mexicans... that were supposed to guard my booze.
Bir işin olduğunu biliyorum Strozzi için çalışıyorsun. Ama bence sen en yüksek fiyatı verene... gidecek türden birisin. Mallarıma göz kulak olacak... o sefil Meksikalılar gibi.
i like you so much 37
i like you too 73
i like you 1566
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24
i like you too 73
i like you 1566
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24