I like this one translate Turkish
2,323 parallel translation
I like this one.
Ben bunu beğendim.
I like this one. - This one?
Bu seferkini tuttum.
I like this one.
Bu adamı sevdim.
I like this one.
- Bunu beğendim. - Bu mu?
I like this one.
Bunu sevdim.
I like this one, and you?
Ben bunu beğendin, sen?
Oh, I like this one.
- Oh, Bunu begendim.
And seeing as he's saved your life, like, Twice this last week, I'd say dyson's one of the good ones.
Bu hafta iki defa falan hayatını kurtardığını düşünürsek Dyson iyi adamlardan bence.
I am one lucky guy. I come home to a hot fantasy like this.
Ben çok şanslıyım ki eve gelince böyle bir fantazi buluyorum.
See, a million years ago, my boyfriend and I were in a little hotel room, just like this one.
Yıllar önce sevgilimle böyle küçük bir otel odasındaydık.
I am part of this team, and one day I'm gonna run out on that field, dressed in the blue and orange, just like you.
Ben de bu takımın bir parçasıyım ve gün gelecek aynı sizler gibi üzerime mavi ve turuncuyu geçirip çıkacağım o sahaya!
I know, but don't you think she'd like this one a little better?
Biliyorum da, sence de bunu biraz daha fazla sevmez mi?
But I do like this one.
Ama bunu gerçekten çok sevdim
Henry, whatever your problem is, and I am guessing there is one, you will get over it, just like I am going to get over this somehow.
Henry, her ne sorunun olursa olsun, sanırım şuan birtane var, inan bana bunu çözeceksin... Tıpkı benim bunu bir şekilde çözeceğim gibi.
One of the guys had this smell like... old sweat or, I don't know, chlorine.
Adamlardan biri ağır ter kokuyordu. Ya da klor gibi.
I think this is just one of those, like, 24-hour plagues, you know?
Sanırım bu da 24 saatte geçip giden hastalıklardan biri.
I'd like to use this one.
Bunu kullanmak istiyorum.
No, I could never take anything this nice And yet so much like my old one.
Hayır, böyle hoş bir şeyi kabul edemem ama tıpkı benim eski saatime benziyor.
But I can't think of a better way... for you to advance your career... than to make a high-profile arrest... like this one.
Ama ben işinde yükselmen için bunun gibi önemli bir tutuklamadan daha bir yol düşünemiyorum.
I thought for, like, five years that when- - From watching this whole thing. That when you have sex, you come and one of your balls comes out.
Beş yıl falan, bir erkek seks yaptığında yani derste anlattıklarından anladığım kadarıyla bir erkek seks yapıp boşaldığında, taşaklarından birisi de çıkıyor sandım.
As much as I'd like to believe sex is one of my superpowers, honey, I'm pretty sure this belongs in a different argument.
Seksin süper güçlerimden biri olduğuna inanmak istesem de tatlım, eminim o başka bir tartışma konusu.
And in all my years, I don't think that I've ever seen a confession quite like this one.
- Ve bu süreç içinde, bunun gibi bir itiraf... - görmediğimi söyleyebilirim.
I'm gonna take this gag out of your mouth, but if you make one sound I don't like, I'm gonna cut your eyes out.
Şimdi tıkacı ağzından çıkartacağım ama hoşuma gitmeyen bir ses çıkarırsan gözlerini oyarım.
I just feel... I felt like the view earlier that I saw was better than this one.
Sadece daha önce gördüğüm manzaranın bundan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
I told him that there was this one cool move Where she powers down like a robot.
Sonra ben de robot gibi birden gücü bitip durduğu hareketi söyledim.
I hope one day to live in a house like this.
Umarım bir gün böyle bir evde yaşarım.
I zipped through this first one in, like, half an hour.
İlkini yaklaşık yarım saatte taradım.
But I swear, no one is more disturbed than I am that people I've helped could be responsible for something like this.
Yardım ettiğim insanların böyle bir şeyin şüphelisi olması yemin ederim en çok beni rahatsız ediyor.
So at this time I would like the beautiful, the forgiving the talented, big-chested art teacher to please step forward.
Bu yüzden güzel, bağışlayan yetenekli, koccaman kalbi olan ev ekonomisi öğretmeniniz lütfen bir adım öne çıksın.
yeah. One time I got really baked And made this 80-year-old woman look like the drummer in kiss.
Evet, bir keresinde sahiden kafayı çekip 80 yaşındaki kadını Kiss'deki bateriste benzetmiştim.
I don't understand how something like this could happen and no one heard or saw anything.
Böyle bir şey kimse görmeden ve duymadan nasıl olur anlamıyorum.
I can't believe... that one day I'll actually look like this.
İnanamıyorum günün birinde böyle olacağıma.
When I first set eyes on this one, it was like my first joint, like my first Bowie track, like my first Ruth Rendell.
Çünkü gözlerimi benimkine diktiğimde, ilk otumu içmiş gibiydim. İlk defa Bowie dinlemiş gibi oldum. İlk Ruth Rendell'im gibiydi.
On the first one, I have, like, a big joker grin, and on the second one, I'm like this.
Bir tanesinde, sanki, büyük bir şakacı sırıtışım var, ve ikincisinde, böyleyim.
"One day, I'm gonna be like this man."
"Bir gün bu adam gibi olacağım." dedim.
But, out of all the department store VIP lounges, I really like this one the best.
Bu mağazanın VVIP salonlarından en çok burayı seviyorum.
And there's this car there already, like, parked over on one side, and I go over there, and there's like, this guy there asleep on the backseat, living in his car.
Orada bir kenara park edilmiş bir araba var. Oraya gittim. Adam da oradaydı.
This hotel isn't like the one I had in my mind but it's so pretty.
Düşündüğümden farklı bir otel ama harikaymış.
I've gone through so many difficult times like this one, you know?
Bunu sadece bir-iki kere mi yaşadım sanıyorsun?
Hey, this looks exactly like the one I bought for Mo Ne.
Bu, Mo Ne'ye aldığım kaleme benziyor.
- Eh, but I like this white one.
- Ama ben bu beyazı seviyorum.
You know, I don't like the guys in this one.
Biliyor musun, bundaki adamları beğenmiyorum.
I think you're gonna like this one.
Hey, Lou. Bence bu seferkine bayılacaksın.
but vitor was different every one knew vitor like this was one time vitor and I were
Ama Vitor farklıydı. Vitor Herşeyi biliyordu Vitor Bir kez reddedildi.
Unless you want to hear this one squeal like a girl again... I'd say you should... drop your weapons.
Bu ufaklığın bir kız gibi cıyaklamasını bir daha duymak istemiyorsanız silahlarınızı bıraksanız iyi olur.
And George was on one side and I was on the other and we looked down and this maniac just ran in like Beelzebub...
Aziz Michael Heykelinin taştan yapılmış kanadı... pencereye atılmıştı. George bir taraftaydı. Ben öbür yandaydım.
Mick, feeling like to thank me and speak good of me? 'cos this one's gonna be the money, I'm telling you.
Bana teşekkür edip, beni övmeyi unutma çünkü dediğim gibi bu işte sağlam para var.
One moment, I'd like to see where this is going.
Bir dakika, bunun nereye varacağını görmeliyim.
I don't like being down to this last one.
Bir tek hapımın kalmış olması hoşuma gitmiyor.
I'm glad they're here because I actually used a knife very much like this one to kill a girl at the club in Macau.
Onların burada olduklarına sevindim Çünkü ben aslında buna benzer bir bıçak kullandım Macau'daki kulüpte bir kızı öldürmek için.
I couId use one like this.
Bunun gibi bir tane kullandım.
i like you so much 37
i like you too 73
i like you 1566
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24
i like you too 73
i like you 1566
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24
i like your shoes 23
i like this song 27
i like your shirt 23
i like it rough 16
i like your hair 58
i like the way you think 66
i like girls 30
i like him 440
i like your face 16
i like this place 45
i like this song 27
i like your shirt 23
i like it rough 16
i like your hair 58
i like the way you think 66
i like girls 30
i like him 440
i like your face 16
i like this place 45
i like your hat 21
i like it 2198
i like her 407
i like the sound of that 186
i like them 135
i liked it 293
i like my job 36
i like him a lot 31
i like your necklace 18
i like this guy 43
i like it 2198
i like her 407
i like the sound of that 186
i like them 135
i liked it 293
i like my job 36
i like him a lot 31
i like your necklace 18
i like this guy 43