English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I like this place

I like this place translate Turkish

1,392 parallel translation
- I like this place.
- Burayı seviyorum.
- I like this place.
- Burasını seviyorum.
I like this place.
Bu yeri seviyorum.
I grew up in a place kind of like this. I don't think we're going to starve.
Buraya benzer bir yerde büyüdüm.
- I'm beginning to like this place.
- Bu yeri sevmeye başlıyorum. - Sevindim.
Well, he may not think so now but it'll bug him eventually and then he'll resent this place and me by extension and I would like to avoid that.
Şimdi öyle düşünmeyebilir ama eninde sonunda rahatsız olacak. Sonra hem eve, hem bana sinir olacak.
I'M JUST SICK OF SEEING THIS PLACE LIKE A GODDAMNED PIGSTY.
Sadece evin ahıra döndüğünü görmek istemiyorum. Hepsi bu.
SQUEALING LIKE A PIG. I DON'T THINK THIS IS THE TIME, OR THE PLACE TO BE HAVING THIS KIND OF DISCUSSION.
Böyle bir tartışma için ne uygun bir zaman, ne de burası uygun bir yer.
Sometimes I think this place is like high school with wheelchairs.
Bazen tekerlekli sandalyeli bir lise gibi görüyorlar burayı.
If I had the time and money, I'd like to Feng Shui this whole place.
Zamanım ve param olsa bütün eve feng shui yapmak isterdim.
Like what? I want to know why someone tipped me off to this in the first place...'cause this isn't an X-file...
En başta, neden biri bana ipucu verdi bilmek istiyorum çünkü bu, kısa bir süre önceye kadar Gizli Dosya değildi.
What was this place like 15 million years ago, when Obdurodon was alive?
Peki ama burası 15 milyon yıI önce, obdurodon yaşarken nasıI bir yerdi?
How can a bat catch prey that is silent in a place like this, so cluttered with vegetation that echolocation shouldn't work?
Peki yarasalar sessiz avları nasıI yakalıyor? Özellikle de bu yoğun bitki örtüsü içinde sonarla tespitin işe yaramaması gerekirken.
I guess I never imagined you'd eat in a place like this.
Sanırım senin böyle bir yerde yediğini hiç hayal etmemiştim.
You know, I like this hiding place a lot better. They'll never find us here.
Ben bu saklanma yerini çok seviyorum, bizi asla burada bulamazlar.
One day, I wanna buy a place like this.
Bir gün, bunun gibi bir yer almak isterim.
I'm gonna like this place.
Buraları seveceğim.
I mean, feck it, a woman my age... place like this, what's the point in lying?
Gerçeklerden bahsedelim! Benim yaşımda bir kadın, böyle bir yerde... Yalan söylemenin ne anlamı var?
For a moment I even forgot about finding Will I felt like an explorer discovering this place the grace of thousand year old temples lt was like the coolest theme park ever
Bir an için, Will'i bulmayı bile unutmuştum. Kendimi 1000 yıllık bir tapınağın zarafetini keşfetmiş ve ortaya çıkarmış gibi hissettim.
I wanted my first kiss at a place like this.
İlk öpücüğümü böyle bir yerde istemiştim.
I wish I could give up everything and live in a place like this.
Keşke bende herşeyi bırakıp böyle bir yerde yaşayabilsem.
Even though I retired to a place like this to avoid contact with people... I'm happy to have company to enjoy sake with.
Herne kadar yalnızlığı sevdiğimden dolayı böyle ıssız bir makanda yaşasamda beraber sake içebileceğim bir arkadaş beni çok mutlu edecek.
- Like I said, this is a beautiful place.
- Söylediğim gibi, güzel bir yer.
I thought a familiar face would be just the thing in a place like this.
Tanıdık bir yüzün böyle bir yerde gerekli olacağını düşündüm.
I don't want her to die in a place like this, so do me a favor, get me the VIP list for tonight.
Böyle bir yerde ölmesini istemiyorum. Bir iyilik yap da, bu geceki VIP listesini ver. Biraz da akıllı ol.
I'd never put my grandmother in a place like this.
Büyük annemi asla böyle bir yere yerleştirmem.
I've been reading about this place for months, and personally, I would like to see what all the fuss is about.
Haftalardır orayla ilgili şeyler okuyorum. Ve bu kadar tantana neymiş görmek istiyorum.
I thought the point of coming to a place like this would be to enjoy the food and the atmosphere.
Böyle bir yere gelmenin mantığı yemeğin ve ortamın keyfini çıkarmak sanıyordum.
On the outside, I am a mature adult... who's able to put setbacks like this in their proper place.
Böyle yenilgileri kabullenebilirim.
I guess you can't be too careful even in a classy place like this.
Sanırım böyle klas yerlerde bile çok dikkatli olamıyorsun.
I am really starting to like this place... and you have a lot to do with that.
Gerçekten bu yerden hoşlanmaya başlıyorum... ve sizin sayenizde olduğunu düşünüyorum.
Sometimes, when the sun's coming up and the surf is good and I haven't pissed my wife off quite as much as I have today I kind of like this place.
Bazen, Güneş doğduğunda ve sörf güzel geçtiğinde Bugün eşime kızdığım kadar kızmıyorum. Burayı seviyorum
God, I hope you don't run this place like that.
Tanrım, umarım burayı da bu şekilde yönetmiyorsundur.
I assume, in a place like this, that covers three drinks... and a channel change.
- Al sana bir yirmilik. Bu üç içki ve kanal değişikliğine yeter sanıyorum.
It makes it awfully hard to defend this place to the chief... when I see crap like this.
Böyle pislikler burayı başkana karşı savunmamı zorlaştırıyor.
I'm sorry, I've never been to a place like this before.
Özür dilerim. Daha önce böyle bir yere gelmemiştim.
I know this isn't the most appropriate place to say yes... but, yeah, I'd really like that.
Burası evet diyecek en uygun yer değil biliyorum ama evet, bunu isterim.
I hope you like this place.
Umarım burayı sevmişsindir.
WHOO! YOU KNOW WHAT I LIKE ABOUT THIS PLACE?
- Buranın en çok nesini seviyorum, biliyor musun?
I know my way around this place like the back of my hand.
Burayı avucumun içi gibi bilirim.
I don't like this place, Mum.
Burayı sevmiyorum anne.
You know it's like I'd love to have children some day you can't raise children in a place like this.
Bir gün bir çocuğum olsun istiyorum.. Ama böyle bir yerde çocuk yetiştirilmez.
I've never been to a place like this.
Hiç böyle bir yerde bulunmamıstım.
I don't like the looks of this place.
Buranın görünüşünden hoşlanmadım.
"for I would like to leave this world forever " and take my place at the foot of the Cross of Christ and follow His way. "
Bu dünyada İsa'nın yolunu izleyerek yaşamak ve ölmek istiyorum.
I like what you've done with this place.
Bu iş için burayı seçmen harika.
I really like this place.
Burayı sevdim.
Wish I had a place to think like this.
Keşke benim de böyle bir yerim olsaydı.
When your lover It gives you an appointment in a place like this, I mean it's over.
Böyle bir yerde buluşmak, bitti anlamnamı geliyor?
May I ask you, how much a place like this cost?
Sorabilir miyim, bunun gibi bir yer ne kadar eder?
I also like this place even though the ice cream is so open, so clean and beautiful and we can get this ice cream home, even the best place.
Burayı ben de seviyorum. Bu dondurma bile o kadar eşsiz, o kadar nefis ki. Bizim oralarda en pahalı yerlerde bile böyle dondurma bulunmuyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]