English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let him pass

Let him pass translate Turkish

125 parallel translation
" As soon as you see Wenk approaching, start the engine and let him pass.
"Wenk'in yaklaştığını görür görmez, " motoru çalıştır, sonra bırak da geçsin.
Let him pass, Robin.
Bırak geçsin, Robin.
Let him pass!
Bırakın geçsin!
Parju, let him pass.
Parju geldi! Sessiz ol!
- I'm not gonna let him pass me! - Stop it!
- Beni geçmesine izin vermem!
Let him pass.
Bırakın geçsin.
Let him pass.
Bırakın.
Let him pass.
Geçmesine izin verin.
- Let him pass.
- Bırakalım da geçsin.
Don't let him pass.
Geçit vermeyeceksiniz.
- Let him pass!
- Bırakın gitsin!
Why do you let him pass?
Neden onun geçmesine izin verdiniz?
Hey, let him pass!
Hey, bırak geçsin!
Gerg, why did you let him pass?
Gerg, neden geçmesine izin verdin?
Why did you let him pass?
Neden izin verdin?
- It's all right Let him pass.
- Bırak geçsin.
Let him pass!
Bırak geçsin!
I don't know, but don't let him pass us!
Bilmem ama sakın bizi geçmesine izin verme!
They can't let him pass, it's football, they have to cut him.
Pas vermesine izin veremezler, futbol bu. O'nu kesmek zorundalar.
Slow down and let him pass.
Yavaşla da geçsin.
I mean, just let him pass through?
Bırak da geçip gitsin.
Should I give them them the signal, Poirot, to let him pass?
Poirot, geçmesine izin vermeleri için sinyali vereyim mi?
- Let him pass.
- Bırak gitsin.
We'll let him pass.
Geçmesine izin veririz.
You must let him pass.
Onun geçmesine izin vermelisin.
OK, let him pass.
Tamam, bırakın geçsin.
- Let him pass.
- Geçmesine izin verin.
Let him pass.
Bırakın gitsin.
I let him pass through me.
Onun içime işlemesine izin verdim.
Let him pass!
Bırakın da gelsin!
He could have a gun! Just let him pass.
Bırak geçsin!
Don't let him pass!
Geçmesine izin verme!
Let him pass you, Darry!
Bırak geçsin Darry!
Get off the road and let him pass you!
Yol çekil ve geçsin!
The lions will have to let him pass.
Aslanlar geçmesine izin vermek zorunda kalacak.
- Don't let him pass!
Daha hızlı! Bizi geçmesin!
- Don't let him pass! - Stop it!
Yeter!
Don't let him pass!
... Hadi! ...
He's ok, Let him pass
Tamam, geçebilir
"to allow the bearer to pass without let or hindrance... and to afford him or her" -
... ve o kişiye müsaade edilmesi...
Let the Bishop pass, let him have the bread.
Piskopoz geçsin, ona ekmek verelim.
Okay, you tell him that I'm gonna count to three... and if they don't let us pass, Herr Green Shirt's gonna get the first bullet.
Pekala, söyle ona üçe kadar sayacağım ve bizi geçirmezse, Herr Yeşil Gömlek ilk kurşunu yiyecek.
I've stopped going to his door, I've sometimes let a whole day pass by without thinking about him.
Bunları yapmayı kestim, Bazen günlerin onu düşünmeden de geçtiği oluyordu.
The sultan will retreat and he'll let you rule, if you pay him a tribute, if you send him troops when he'll ask for them, and if you'll grant him the right to pass through your country with his army whenever he wants to.
Eğer vergi verip, talep ettiği zaman asker gönderir ve dilediği zaman ordusuyla birlikte ülkenizden geçmesine izin verirseniz, Sultan geri çekilecek ve iktidarı size bırakacak.
His life moves faster than ours, and he wants to lead a full life... and I don't think you ought to let it pass him by.
Onun yaşamı bizimkinden daha hızlı geçiyor. Ve dolu dolu yaşamak istiyor. Yaşamının böyle geçip gitmesine izin vermemelisiniz.
- Let him pass.
Lütfen yol verin.
What grace is given me let it pass to him.
Bana Lütuf Edilenler.. ... Ona Geçsin.
Slow down and let him fucking pass you!
Yavaşla ve allahın belası geçsin!
Let him pass!
ne yapacaksın!
That's the way Gilles, that's the way! Don't let him pass!
İşte bu Gilles, İşte bu.
Let's throw him a lifeline, give him a free pass for the information.
Vereceği bilgi için joker verelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]