English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Little dude

Little dude translate Turkish

469 parallel translation
I'm talking about heat from some heavy little dude named Columbo, and I'm talking about that government man you put me next to that's now dead.
Kolumbo adında kendini beğenmiş polisten gelen sıkıntıdan söz ediyorum, ve şu anda ölü olan beni yanına koyduğun devlet görevlisinden söz ediyorum.
You're like a little dude in the midst of all this metal, and like, you're here to produce something.
Tüm metallerin ortasında küçük bir çocuk gibisin, işte böyle, burada bişeyler üretirsin.
I want the little dude.
Küçük bir arkadaş istiyorum.
Hey, Costelada's main man is this funny little dude named Bonzo Barry.
Costelada'nın asıl adamı şu Bonzo Barry adındaki küçük komik eleman.
Creepy little dude. Hey!
Küçük ucube.
I leave that creepy little dude in here to clean this place up...
O küçük ucubeyi burayı temizlesin diye yalnız bırakıyorum...
Hey, little dude, you into metal? Kiss the boot, man.
Hey ufaklık, metal dinler misin?
Fellas, I'd like to introduce to you the little dude that saved my life Bubba!
Beyler, sizi hayatımı kurtaran küçük dostumla tanıştırayım Bubba!
That is one messed-up little dude.
Bu çocuğun aklı fena halde karışmış.
Good-bye, little dude.
Hoşçakal, küçük züppe.
He's a bad little dude.
Küçük kötü birader.
Oh, wait. You're the little dude with the gnarly powers.
Bekle, sen şu güçleri olan çocuksun.
Okay, little dude.
Tamam kankacık.
Where are you, you little dude?
Neredesiniz, sizi kızancıklar?
You may've won the battle, little dude, but you lost the war.
Savaşı kazanabilirdin küçük züppe ama kaybettin.
Now, remember, little dude, you're our only hope.
Unutma ki tek umudumuz sensin küçük dostum.
That's what the little dude inside the big dude's head said, right?
Büyük adamın içindeki küçük adam öyle dedi, değil mi?
- Oh. Oh, you are so dead, little dude.
Sen öldün, ufaklık.
[Snake's Voice] Little dude.
Ufaklık.
You almost ready in there, little dude?
Neredeyse hazırsın, değil mi küçük dostum?
How's it going, little dude?
Nasıl gidiyor, bacaksız?
Whatever happened to that little dude?
O ufaklığa ne oldu?
I don't care about the little dude!
O ufaklık umurumda değil!
Oh, that's my little dude.
İşte benim oğlum!
No problem, little dude.
Sorun yok, küçük dostum.
That little dude's making us all look bad.
Bu küçük züppe bizi kötü gösteriyor.
All right, little dude... hand it over.
Kalk, kalk, kalk. Peki, küçük züppe... Uzat bana.
Who's that little dude?
Bu küçük züppe de kim?
You see, you're Dave the Dude, not Little Boy Blue.
- Sen, Züppe Dave'sin. Küçük yavru kurt değil.
We gotta keep his little froggy self away from this Hopper dude.
Bu kurbağacığı o Hopper züppesinden uzak tutmalıyız.
Little Heather goes out on the porch and there's this dude with her aunt.
Küçük Heather balkona çıkıyor, teyzesi de o herifle.
- Get off my car! - Dude, you should hang out a little bit.
- Biliyor musun?
He's gonna stomp that dude in the ground. Send him home in a little box.
Hayır, sadece o sersemi paçavraya çevirip, paket hâlinde evine yollayacak.
This one dude, he catches bugs and he puts them on, like, this little leash.
Bu bahsettiğim eleman, böcekleri yakalıyor ve onlara, şöyle, minik tasma takıyor.
Like that little pig dude from Animal Farm.
Hayvan Çiftliği'ndeki küçük domuz gibi.
Come on, Dude. Eventually she'll get tired of her little game and, you know, wander on back.
Sonunda bu oyundan sıkılacak, ve evine geri dönecektir...
Dude's car got a little dinged up. Walter, we didn't make the fucking hand-off, man!
Walter, amına koduğumun teslimatını yapamadık dostum!
Who the... Have you ever heard of a little show called Branded, Dude?
"Damgalı" diye küçük bir dizi duydun mu hiç Ahbap?
See a little Asian dude about this height... with a steering wheel on his arm?
Bu boylarda ve kolunda direksiyon olan... küçük bir Asyalı gördün mü?
OK, little egg dude. Let's see...
Pekala, küçük yumurta.
Come on dude, if it were your little brother we'd help you.
Hadi dostum. O senin küçük kardeşin olsaydı, biz sana yardım ederdik.
Check it out, dude. It's got little drawings on it.
Waw, bak ahbap, üstünde küçük bir resim var.
You okay in there, little dude?
Orada iyi misin, küçük dostum?
They grab your balls with their leather-gloved hands, and they squeeze'em as hard as they can until they pop like little grapes. Ow, dude.
Of adamım!
- Hello there children. Dude, my eyes are seriously screwed up. Chef looks like a skinny little white guy.
- Ahbap, gözlerim cidden berbat, Şef'i sıska ve beyaz bir adam gibi görüyorum.
Dude, he looks so peaceful without his little orange coat on.
— Ahbap, o turuncu paltosu olmadan ne kadar da huzurlu görünüyor. — Evet.
You're a cold little Puerto Rican dude.
Sen iyi bir Porto Rikolu bir ahbapsın.
You know, dude, it is a little weird that you're talking to my doll.
Oyuncağımla konuşman biraz tuhaf değil mi ahbap?
Dude, wait until the party gets going a little.
Parti biraz ilerlesin de öyle ahbap.
No little girls in the semipros, dude.
Yarı profesyoneller arasında küçük kızlar yok ahbap.
Because behind every so-called hero is a little pissed off dude that don't get no credit!
Çünkü her sözüm ona kahramanın arkasında... insanı bıktıran, kredisi kalmayan birisi vardır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]