English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Little lady

Little lady translate Turkish

1,739 parallel translation
And get the little lady whatever she's having.
Bayana da ne içiyorsa ondan bir tane daha.
Listen little lady, go if you want to, but make it quick.
şimdi beni iyi dinle tatlım, eğer gitmek istiyorsan, yap bunu. Ama bir an önce yap.
Well, little lady, how did you conjure up a story like that?
Küçük hanım, bu hikayeyi de nereden uydurdun?
Little lady, have you seen an injured man?
Küçük hanım, yaralı bir adam gördünüz mü?
- You just made the varsity, little lady.
- Şu anda takıma seçildin küçük hanım.
I guess, this little lady could be Virgon, right?
Sanırım bu kadın da Virgon, değil mi?
I'm going to finish up his little lady.
Karısının icabına ben bakarım.
I'll be taking real good care of your brother, little lady.
Kardeşiniz çok emin ellerde olacak, hanımefendi.
You a pretty little lady, that's what you are.
Genç güzel bir hanımefendisin, aynen öylesin.
Don't you put the high hat on with me, little lady!
Bana afra tafra yapma küçük hanım!
- Don't worry, little lady.
- Merak etme, küçük hanım.
I learned a lot today from a little lady named Charla.
Bugün, Charla isimli küçük bir hanımdan çok şey öğrendim.
Up you go, little lady.
İşte oldu küçük bayan.
Hey, little lady.
Hey, küçük bayan.
Can we get that little lady to be quiet?
Küçük hanımı susturmanın bir yolu var mı?
- this is for the little lady.
Bu küçük hanım için.
Can I help you, little lady?
Size yardım edebilir miyim küçük bayan?
You see this little lady right here?
Merdiveni görüyorsun değil mi?
All right. Let's get this little lady back home and into bed.
Tamam o halde, küçük hanımı evine gönderelim.
Well, hey, there, little lady.
- Merhaba küçük hanım.
Say good-bye to the little lady.
Küçük hanımla vedalaşın.
And sure enough, that little lady gives me the waist hug from her wheelchair.
Elbette, o bayan tekerlekli sandalyesinden beni kucakladı.
Step on up here, little lady.
Buraya buyurun, küçük bayan.
She's kind of like a little Lady Chatterley.
Sanki o biraz Bayan Laklak gibi.
Little lady, if you lie to us, you're gonna get more than a needle in your eye.
Küçük kız. Bize yalan söylemeye kalkarsan, buna pişman olursun.
The term "Venus" could be applied to just about any female nude from the past, but there's something particularly special about this little lady.
Geçmişte çıplak olan her kadına "Venüs" denebilirdi, bu küçük bayanda kısmen farklı birşeyler var.
You're gonna have to be a little more careful around here, young lady.
Burada biraz daha dikkatli olman gerekiyor küçük hanım.
M'lady likes a little walk at night.
Leydim geceleri dolaşmayı sever.
A little wrinkled old lady.
işte bu çok eğlenceli. Evet.
And, uh, I think any hardworking... patriotic American would've jumped in that hole... once he knew, uh, there was a little girl down there... and a good-looking lady, single, huh?
Çok sağ ol. Teşekkürler. Görüntü vermeye hazırım!
You know that nice lady in the little store in town
Kasabadaki dükkânda olan tatlı hanım var ya?
Tobias, the lovely lady, she's gonna be a little bit late.
Tobias, hoş bayan biraz gecikecek.
How about you, little lady?
Sen ne dersin, genç bayan?
Beautiful lady, great smile, a little wacky.
- Paige Matthews. Güzel kadın, harika bir gülüş, biraz deli.
Now why don't you try showing the lady a little respect, dude, and answer the damn question.
Hanıma biraz saygı göstermeyi denesene dostum. Yanıtla şu lanet soruyu.
He could tell I was a little down last week, you know,'cause they canceled the Sassy episode, and he just put everything on hold to take a long weekend, spend some much needed downtime with his lady in the desert.
Geçen hafta biraz üzüldüğümü gördü. Malum Sassy bölümü iptal edildi. O da eşiyle sakin bir hafta sonu geçirebilmek için bütün işlerini askıya aldı.
I can't see why anyone would want to kill a little old lady who collects cats and coins.
Birinin kedi besleyip para kolleksiyonu yapan yaşlı bir kadını öldürmek istemeseni anlayamıyorum.
He planted all those bombs just to kill one little old lady?
Tüm o bombaları sadece yaşlı bir kadını öldürmek için mi patlattı?
I made a little... you're the one that egged it... Methinks the lady doth protest too much.
"Bence küçük hanım, çok fazla karşı çıkıyor."
Hey, the cookie lady with a little makeup.
Kurabiyeci kadın, biraz makyaj yapmış.
He picked on the wrong little old lady.
Yanlış yaşlı bayanı seçti.
That she's a sweet, little old lady who likes to drink tea.
- Çayı seven, ufak, tatlı bir yaşlı bayan.
Looks like that little old lady who likes to drink tea also likes to bust a cap in people's heads.
Görünüşe göre çay içmeyi seven yaşlı bayan, ayrıca insanların kafasına vurmayı da seviyor.
I just had a little old lady arrested, Mike.
Daha yeni yaşlı bir bayanı tutukladım, Mike.
A little old lady who I liked.
Hoşlandığım ufak kadını.
- Not really. Just a little old lady.
- Sadece küçük yaşlı bir bayan.
So your brother and that little Mexican lady told me you wanted to talk to me about some list.
Kardesin ve o Genc meksikalı bayan bana bi liste hakkında konusmak istedigini soyledi
it's the little lady.
- Merhaba / Merhaba
Can't a guy just show his lady a little bit of love?
- Bir adam sevgilisine biraz sevgi gösteremez mi?
Why don't you have just a little seat right here, young lady?
Neden biraz oturmuyorsunuz, genç bayan?
Lady Saltine sends her little errand boy with no scratch.
Tuzukuru Hanım oğlanı parasız yolluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]