Little boy translate Turkish
6,953 parallel translation
This is the story of a... a little boy.
Bu ufak bir çocuğun hikâyesi.
The girl's name is emily... And so that little boy is asking for attention again now.
Bu kızın adı Emily ve şimdi o küçük oğlan yeniden dikkat istiyor.
Who was the little boy in the picture frame?
Resimdeki küçük çocuk kimdi?
I wanted to prove to my in-laws I was a success, give my little boy Idrissa a better life than I had.
Kayınlarıma altta kalır biri olmadığımı ispatlamak ve küçük oğlum Idrissa'ya sahip olduğumdan daha iyi bir hayat vermek istemiştim.
[Sighs] Sorry I am to have, uh, left my little boy on his own and, uh, for you all to take care of.
Oğlumu tek başına bırakmak zorunda kaldığım için ve her şeyle siz ilgilendiğiniz için çok üzgünüm.
Remember when I used to drag you here as a little boy to go bird-watching?
Küçükken seni buraya zorla getirdiğimi hatırlar mısın? Kuşları seyretmeye gelirdik.
You knew it could happen, but you were willing to risk everything to save that little boy.
Neler olacağını bile bile, o küçük çocuğu kurtarmak için riske girmeyi göze aldınız.
It's a little boy, my lady.
Minnacık bir oğlunuz oldu leydim.
You used to be a good little boy scout.
Senin iyi izci çocuk olman lazımdı.
You're really just a little boy, aren't you?
Sen gerçekten de küçük bir çocuksun, değil mi?
Our little boy... he was with me.
Benim yanımdaydı.
You were a little boy, once.
Bir zamanlar, küçük bir çocuktun.
Little boy, are you okay?
Küçük dostum, iyimisin?
Cynthia had a little boy.
Cynthia'nın bebeği oldu.
You're such a nice little boy, Ryan.
Sen çok iyi bir çocuksun Ryan.
Every little boy wants to be an astronaut.
Bütün küçük çocuklar astronot olmak ister.
Astronauts didn't exist when you were a little boy.
Sen küçükken astronotlar yoktu ki.
Well, Ryan was always a very special little boy.
Ryan özel bir çocuk olduğunu hep belli etmiştir.
Take your apron off, and sit in the corner like a little boy.
Şimdi, üzerindeki önlüğü çıkar ve git şuraya çocuk gibi otur.
Beautiful little boy.
Çok tatlı, minik bir çocuktu.
Uh, there was... there was this house, and there was this little boy. And... a storm was coming in, and there were these... these windows, these beautiful stained glass windows...
Bir ev vardı ve ufak bir oğlan çocuğu vardı.
I'm proud of what you did for that little boy.
O küçük çocuk için yaptığınla gurur duyuyorum.
To be near 40 in a two-bedroom apartment with a mother and a little boy?
Kırkına yaklaşırken iki odalı bir dairede annen ve oğlunla yaşamak mı?
Little boy and little girl in the back, Dad's got a pipe in his mouth.
Küçük oğlan ve kız arkada Baba'nın ağzında bir pipo.
I-I tried to get a good one, but you were all screaming at that little boy.
İyi bir tane yakalamaya çalıştım ama hep küçük çocuğa bağırıyordunuz.
Oh, so you just did it, like a good little boy? You didn't question her motivation?
Sen de süt oğlanı gibi tutup yazdın hemen.
Those Fed types, they don't give a shit whether Eleanor Nacht is held accountable for what she did to that little boy.
Eleanor Nacht'ın o küçük çocuğa yaptığı şeyin cezasını çekip çekmeyeceği, bu tür federallerin umurunda değil.
Filthy little boy.
Pis küçük çocuk.
Filthy little boy.
- Seni, küçük pis çocuk.
When I was a little boy, he told me, "son, crap don't flow uphill."
Ben küçükken, "evlat, pislik yukarı akmaz" derdi.
Always an eager little boy.
Her zaman hırslı bir çocuk oldun.
It's a photograph of him when he was a little boy. Right.
- Ufak bir çocukken çekildiği fotoğraf.
Despite the arrogant facade, you're still the same paranoid little boy. Full of hate and fear.
Sen de taktığın kibirli maskeyi indirdiğin zaman yine bizim nefret ve korku dolu ufaklık çıkıveriyor ortaya.
I remember you as a little boy. Innocent. Kind.
Çocukken seni hatırlıyorum da nasıl da masum ve naziktin.
I told him he looked like a little boy.
Küçük bir çocuk gibi göründüğünü söyledim ona.
He is just a little boy, and he's our responsibility.
O sadece ufak bir çocuk ve bizim sorumluluğumuzda.
I didn't expect you To be a little boy.
Böyle bir çocuk olacağını beklemiyordum.
I-I spent the afternoon playing with this little boy ; he was so sweet.
Öğleden sonra o ufak çocukla oynamıştım çok tatlıydı.
This is my town, little boy.
Burası benim kasabam ufaklık.
- You know, when I was a little boy, I used to, um... I used to think my father could hear the bat of an eyelash, smell tomorrow morning's breakfast, see through walls.
Ben küçükken babamın yaprak kıpırdasa duyduğunu yarınki kahvaltının kokusunu aldığını, duvarların ardını gördüğünü düşünürdüm.
When I was a little boy, I stole a box of bullets from his closet one time.
Küçük bir çocukken çekmecesinden bir kutu mermi çaldım bir keresinde.
It can be about a little boy or a little girl, just like you.
Küçük bir çocuk hakkında olabilir ya da küçük bir kız hakkında, tıpkı senin gibi.
Wait, were you that little fat boy with the glasses?
Bir saniye, sen o gözlüklü şişman oğlan mıydın?
You little made-in - the-shade white boy.
Beyaz zengin çocuğu seni!
When he was a boy and I a little girl living in the shadow of Xiangyang.
O daha bir çocuk, ben de küçük bir kızken, Xiangyang'ın gölgesinde yaşardık.
It's the story about how a little baby boy is sent down the river and then picked up again, given to the princess who gives it back to the mother.
Bu öykü, nehre bırakılan küçük bir bebekle ilgilidir. Bebek nehirden alınıp prensese verilir. Prenses de bebeği yeniden annesine verir.
And our boy, here, flew a little too close to the sun.
Yani adamımız güneşe biraz fazla yakın uçtu.
I'd do anything for that little boy.
O küçük çocuk için her şeyi yapardım.
My little baby boy.
Küçüğüm benim.
The Khan continues to embrace this boy we know so little about.
Han çok az bildiğimiz nedenlerle bu çocuğu yüceltmeye devam ediyor.
! About anyone but her little butt boy here, who constantly screws up, but somehow gets to keep the trophy?
Herkes bir yana, sürekli sıçıp sıvayan göt oğlanı bir şekilde ödülü alıyor.
little boys 16
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
little 465
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
little 465
little princess 21
little bitch 55
little girl 597
little bit 264
little bastard 56
little dude 46
little red riding hood 42
little star 39
little buddy 170
little man 671
little bitch 55
little girl 597
little bit 264
little bastard 56
little dude 46
little red riding hood 42
little star 39
little buddy 170
little man 671
little things 48
little mouse 39
little prince 20
little bro 54
little baby 76
little miss 43
little devil 17
little bird 53
little guy 231
little girls 44
little mouse 39
little prince 20
little bro 54
little baby 76
little miss 43
little devil 17
little bird 53
little guy 231
little girls 44
little brother 361
little sister 127
little by little 92
little thing 38
little ones 55
little birdie 18
little more 66
little lady 218
little sister 127
little by little 92
little thing 38
little ones 55
little birdie 18
little more 66
little lady 218