Maybe you are translate Turkish

Maybe you are... and i'm just supposed to remember you.

Belki de öylesindir, ya da seni hatırlamam gerekiyordur.

Maybe you are bonkers.

Belki gerçekten keçileri kaçırmışsındır.

Maybe you are crazy, but...

Belki çılgınca bir fikir, ama...

You don't know me. Well, maybe you are the person who told people that Mr. Hickson saw aliens.

Belki Bay Hickson'ın uzaylı gördüğünü insanlara söyleyen sendin.

Cal, maybe you are seeing what you want to see.

Cal, belki görmek istediğini görüyorsundur.

Maybe you are a lesbian.

Belki de lezbiyensin.

Maybe you are done changing.

Belki de artık değişmeyi bitirdin.

Maybe you are, too.

Belki sen de öylesin.

No. Maybe you are.

belkide sen hayaletsin.

- Nothin'. Okay, maybe you are straight.

Belki de eşcinsel değilsindir.

Maybe you start thinking, you know, inward - - about your life, who you are, whatnot.

Belki düşünmeye başlıyorsun, derinlemesine hayatın, kim olup olmadığın hakkında.

Yeah, are you sure you shouldn't save The bundt cake for, like, maybe later in the relationship?

Evet, kek işini ilişkinin daha sonralarına saklamaz mıydın?

Maybe what you need is a tiny moment of true fantasy to remind you what sparks are all about.

Belki ihtiyacın olan gerçek fanteziyi biraz yaşamak ve kıvılcımın ne olduğunu hatırlamanı sağlamak.

You and I rely on our modern civilization, but there are plenty of people who don't like it, for a variety of reasons, religion, politics, or maybe fear about our future.

Gençliğimi Mississippi Deltası'nda geçirirken, geceleri ailemle verandada otururdum ve birşeyler hakkında konuşurduk.

Well, maybe around the time that you figure out what they are... maybe I'll be ready to get a little messy.

Belki onların ne olduğunu keşfettiğin zaman belki ben de biraz kirlenmeye hazır olurum.

Maybe some day you just are too old for cinema.

Belkide sinema için yaşlandın. Nedenmiş o?

Maybe things are moving too fast with Hannah, and even though you really like her, it feels dishonest because the truth is that you still have feelings for Sarah.

Belki de Hannah ile olaylar çok hızlı geliştiği içindir. Ondan hoşlanıyor olsan bile Sarah'ya karşı hislerini aşamadığın için bu sana sahtekârlıkmış gibi geliyor.

Maybe he thinks you are thinking that... so maybe he'll do something different.

Böyle düşündüğünü tahmin edip farklı bir şey yapabilir.

Maybe you two really are perfect for each other

Belki birbiriniz için çok uygunsunuz.

You know, maybe now you are really for real crazy.

Belki... Belki gerçekten delirdin.

- I know that you guys are maybe gonna be making some changes around here, so I just want you to know that while I might look good on paper, I'm not the cream of the crop.

Biliyorum, sizler burada bazı değişiklikler yapacaksınız ama bilmenizi isterim ki ben sadece kağıt üzerinde iyiyim. Ekibin bir üyesi değilim.

- Okay, well, I was wondering if maybe sometime you're not gonna ask if you can draw me in the nude, are you?

Düşündüm de, belki bir ara... Çıplak resmimi çizmek istediğini sormayacaksın, değil mi?

Maybe you two are perfect for each other.

Belki de siz birbiriniz için yaratılmışsınızdır.

Listen, not to be rude, but your bath products... are sort of scattered all over the bathroom... so if you could maybe keep them on one shelf?

Dinle, kaba olmak istemiyorum ama banyo ürünlerin banyonun her tarafına saçılmış durumda bu yüzden belki onları bir rafın üzerinde tutabilirsin?

Maybe take me out to a nice dinner, Introduce me to some of your friends. You're not taking this seriously, are you?

Belki şöyle güzel bir yemek olur bazı arkadaşlarınla tanışırım.

These representations of Kayla, hallucinations or not... are a sign that you're starting to get your life back in order... that maybe you're starting to let go of your misplaced guilt about her death... that you're ready to stop blaming yourself for what happened.

Kayla'yı işaret eden bu şeyler, halüsinasyon olsun olmasın hayatını rayına oturtmaya başladığının işaretidir. Belki de onun ölümü için olan yersiz utancından vazgeçmeye başlıyorsundur. Olanlar için kendini suçlamaktan vazgeçmeye hazırsındır.

Now, personal loyalties are important, but maybe this is the fork in the road for you, Greg.

Şimdi kişisel bağlılık çok önemli, ama belkide olanlar senin önünde bir engeldi, Greg.

Yeah, my parents are going away and I was thinking about maybe having a Christmas party. Do you want to come?

Evet, ailem şehir dışına gidiyor ve bende bir yılbaşı partisi vermeyi düşünüyordum.

I don't know what your schedule is like for the next two weeks, but Rel, Henry, and I are going to be out there till the 9th for the Vail Dance Festival, so... I don't know, maybe you and your mom and Abby and Joelle

Önümüzdeki iki hafta programının nasıl olduğunu bilmiyorum ama Rel, Henry ve ben 9'una kadar orada olacağız. Vail Dans Festivali var da... Belki sen, annen, Abby ve Joelle de bir hafta sonu oraya gelebilirsiniz.

and that all three of you are committed to making this work, maybe Lux most of all.

Sizin için ne kadar değerli olduğunu görebiliyorum. Bu işi üçünüzün üstlenmesi gerekiyor belki en çok da Lux'ın.

maybe you should give some credit to the people that are here.

Belki de buradaki insanlara biraz şans vermelisin.

Maybe there are other things you don't remember.

Belki hatırlayamadığın başka şeyler de vardır.

maybe five requests a week, but the only ones you seem to do are the ones that take you across my path.

Ama sen sadece yolunun benimle kesişeceği davaları alıyorsun.

Are you guys hanging out together? Yeah, maybe.

Siz ikiniz beraber mi takılıyorsunuz?

You know, maybe he's wearing a billowy coat or something and your eyes are playing tricks on you.

Kabarık bir ceket de giyiyor olabilir. Sana öyle görünmüş olabilir.

Now if you could identify the juror you saw, maybe I could make a case for an investigation of that person, but barring that, I'm afraid my hands are tied.

Gördüğün jüriyi tanıyabilsen belki o adam için soruşturma açardım. Ama korkarım bu durumda elim kolum bağlı.

But, Freddy, listen, if you ever need anything... maybe a loan to keep you afloat wherever you are...

Freddy, dinle herhangi bir şeye ihtiyacın olursa para göndermek falan..

Okay, soon as you guys are done investigating my apartment, maybe we should take a look at this.

- Tamam, dairemi incelemeniz bittiyse artık şuna bakabiliriz herhalde.

Well, if he's freaked out as you are, Maybe he made the drive.

Senin kadar korktuysa arabayı almış olabilir.

Well, you know, are there any blokes Who just have a normal-sized knob or maybe a bit smaller than normal Who are happy wandering about showing off

Eee, hiç normal uzunlukta veya normalden kısa uzunlukta penisi olup da sağda solda mutluca gezen nüdist var mı?

You didn't show up last time. Maybe you don't know where we are.

Geçen sefer gelmemiştiniz belki de yerimizi bilmiyorsunuz.

And if there are any fives, tens or 20s You feel particularly attached to, Maybe you should keep those, too.

Beşlikler, onluklar, yirmilikler varsa elin değmişken belki onları da almak istersin.

What are you... but maybe you should calm down a little.

Sen... Ichiya-sama, nasıl duygular içinde olduğunu anlıyorum ama sakin olun.

You know what? Maybe we all are.

Aslına bakarsanız hepimiz arkadaş kalmalıyız.

So, maybe the people you do all right with are the men in prison with you.

Yani sorun etmediğin kişiler belki de, seninle hapishanede olan adamlardır.

But those roads are not open to everyone, and you have the chance to maybe change that a little.

Ama bu yol herkese açık değil, belki siz bunu biraz değiştirebilirsiniz.

I have to believe it happened for a reason, and maybe it's because we need new rings, since the "too legit to quit" engravings you chose are a little outdated.

Belki de bizim yeni yüzüklere ihtiyacımız var,... çünkü seçtiğin "Vazgeçemeyeceğin kadar harika" şarkısının modası geçmiş olmalı.

Maybe he didn't realize how difficult of a target you are.

Belki seni hedeflemenin ne kadar zor olduğunu anlamadı.

Are you being serious? Maybe I'll make hanky-pankies. Mom.

- Birkaç hokkabazlık da yaparım size.

- Are you on speed? - Maybe a little.

- Kokain falan mı çektin?

Maybe there are some things that you don't want to hear.

Belki duymak istemeyeceğiniz şeyler vardır.