English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Maybe you will

Maybe you will translate Turkish

1,762 parallel translation
Maybe you will.
Belki de yapacaksınız.
Or should I tell you not to, and then maybe you will?
Onun gelecekteki planlarının ne olduğunu biliyor musun?
Maybe you will, but from what I hear, that's more up to the girl than it is the guy.
Belki gelirsin, ama duyduğuma göre, erkektense kıza daha çok iş düşüyor.
Oh, then maybe you will recognise this...
Belki bunu hatırlarsın...
You've got a built-in, safe topic of conversation. - Yeah, maybe I will.
Evet, konuşmaya güvenli konulardan başlamalısın.
If you won't talk, maybe this will.
Sen konuşmazsan belki bu konuşur.
I know that pigs will fly before this town will jail a white man for killing a black, but maybe you can fine them, each according to what he can pay.
Bir zenciyi öldürdüğü için beyaz bir adamın hapise girmesinden önce domuzların uçacağını biliyorum ama belki ödemesini sağlayabilirsiniz.
You kill Reese Paxton and just maybe this old coot will take you back into his bosom.
Reese Paxton'ı öldür sonra belki bu yaşlı adam seni yanına tekrar alır.
Maybe it will bring you good luck, eh?
Belki sana şans getirir, değil mi?
Do you think maybe we should like talk about some... ground rules, so that we both know how we each feel, that no one will get hurt...
Bazı temel kurallar hakkında konuşmamız gerektiğini... düşünmüyor musun, böylece nasıl... hissettiğimizi biliriz ve kimse incinmemiş...
Maybe God will give you an extra dessert for each one you did.
Belki de Tanrı çizdiğin her madde için sana fazladan bir tatlı verir.
Hey. Do you think maybe Whitey will let you out of practice early so we can catch a movie?
Whitey antrenmanı erken bitirmene izin verirse, sinemaya gidebilir miyiz?
Maybe it will give you luck.
Belki sana da şans getirir.
But I should say it just so that one day, you might remember it, and maybe it will make you feel better.
Ama söylemeliyim ki bir gün hatırlayasın ve kendini iyi hissedebilesin.
Maybe people will like you more.
Belki, insanlar senin sandığından daha iyidirler.
Maybe if you kill your father... the pact will be dissolved.
Eğer babanı öldürecek olursan anlaşma sona erebilir.
3 months, you will do an interview with Larry King, and maybe we will bring you back for sweeps.
3 ay sonra Larry King'le röportaj yapacaksın. Ve belki kırıntılar için seni geri alabiliriz. Anlıyor musun?
Look, when this is over... maybe it will give you a chance to sort of rethink things, - make some better choices.
Dinle, tüm bunlar bittiğinde belki de bu olay, bazı şeyleri yeniden düşünüp daha iyi kararlar almanı sağlayacak.
Maybe someone from the Discovery Channel will notice you.
Belki Discovery Channel'dan biri seni fark eder.
Good luck with that, and I just want to say maybe sometime when you're out of town, and you're lonely in one of your hotel rooms, a certain Italian gentleman will turn up.
Bol şans dilerim. Ayrıca şunu söyleyeyim, belki şehir dışına çıktığın bir zaman, bir otel odasında yalnız başınayken, bir İtalyan beyefendisi kapında belirebilir.
maybe this will help you narrow the search for her killer.
Belki bu, şüpheli listeni azaltır.
Maybe not right away, but you said it yourself. If there's gold on this island, they'll kill you. If there's no gold, they will kill you slowly, in case you're holding back.
Belki hemen değil ama kendin de dedin eğer altın varsa hemen öldürecekler eğer altın yoksa bir şey sakladığını düşünerek seni yavaş yavaş öldürecekler.
Maybe i will always love you.
Belki de hep seni seveceğim.
- Maybe I will. - you won't catch me at an art show.
- Belki giderim. - Beni bir sanat sergisinde göremezsiniz.
Now that you got these juiced up to find access points, Maybe your next trick Will be figuring out a way to aim them.
bulduğun geçit noktaları bana neşe verse de... belki de bundan sonra ki numaran.... bunların bir yerlere ayarlamak olabilir.
- Or maybe you will. - You already met me!
- Muhtemelen sensin.
If you're, like, totally sick of listening to other people's insipid lives, then maybe you can look at it and it will make you feel like you're somewhere else.
Eger diger insanlarin yavan hayatlarini... dinlemekten fenalik gelirse... Belki buna bakarsin ve... Baska biryerlerde oldugunu hayal edersin.
Maybe if I start doing something, you know, things will... finally get moving.
Belki de ben bir seyler yapmaya baslarsam isler ilerleyecektir.
Maybe you feel that if you degrade yourself enough... maybe someday somebody will forgive you... for... for everything.
Belki kendini yeterince aşağılayabilirsen belki bir gün birisi seni affedebilir diye hissettin... Her... Her şey için.
Maybe you feel that if you degrade yourself enough, someday somebody will forgive you.
Belki de kendini yeterince aşağılarsan bir gün birisi seni affedecek gibi hissediyorsun.
You know, maybe, he'll realize that he's caused you pain... and that this will change him.
Biliyor musun, belki de nasıl bir acıya yol açtığını fark etti. Ve belki bu da onu değiştirecek.
- Maybe he will marry you someday.
- Belki bir gün seninle evlenir.
Look, we both know that Flora and Mardola have been suckered in by the whole cliche-heroic thing you've got going, but maybe this other sister, maybe her taste in men will run more to the...
Bak, ikimizde Flora ve Mardola'nın senin klişe kahraman hareketlerine hayran kaldığını biliyoruz, ama belki bu öteki kardeş, belki onun beğendiği erkekler daha çok şey olabilir...
Come on, maybe a little Chardonnay will put you in a better mood.
Hadi, biraz Chardonnay seni daha iyi yapacaktır.
The next person on the podium, and maybe my successor in the cabinet, will sweep you off your feet. But first a toast to us and the State of Israel.
Belki de bir sonraki kabinede halefim olacak birazdan podyuma çıkacak kişi, hepinizi iyice coşturacak.
Maybe your mom will understand when you explain it to her.
Belki ona açıkladığında annen anlar.
Look, Chuck, I know that Jill hurt you. But maybe seeing her again will give you the closure you've wanted.
Chuck, Jill'in kalbini kırdığını biliyorum belki bu sefer hep istediğin gibi onunla yakınlaşırsın.
You're right, maybe an air nomad Avatar will understand where i'm coming from.
Haklısın, belki de hava göçebesi olan bir Avatar, nereden geldiğimi anlayabilir.
You'll understand it, maybe nobody else will.
Sen bunu anlayacaksın, belki kimse anlamasada.
- Okay, so you're thinking that if Ferraro and Porter are trained to act in certain ways, maybe we'll be able to predict what their next moves will be.
- Yani diyorsun ki Ferraro ve Porter belli şekillerde davranmaya eğitildiyse sonraki hamlelerini belki önceden bilebiliriz.
And maybe one day, if you're really lucky, you will find a man almost as hot as Billy Riggins!
Belki, bir gün, gerçekten şanslıysan Billy Riggins kadar ateşli birini bulacaksın.
And maybe, now that you're here, The rest of us will find the strength to stand with you
Belki de şimdi burada olduğuna göre kalanlarımız da seninle birlikte karşı koyacak gücü buluruz.
Why don't you sit and think about it, and maybe it will come to you.
Burada boş boş oturup biraz düşünürsen belki aklına gelir.
If I put her behind the drums, then, you know, maybe something interesting will happen.
Eğer onu baterinin başına oturtursam belki ilginç bir şey olabilirdi.
Well.. I will probably have a fever I'll be dizzy the blurred vision. Maybe faint at some point... and maybe you do not even notice.
şey muhtemelen yüksek ateş ve sonra başım dönecek görüşüm bulanacak arada bir bayılabilirim ve sizde farkına bile varamayabilirsiniz.
If you don't want to tell me what you were up to, maybe your parents will, when we arrest them.
Eğer neyin peşinde olduğunu anlatmak istemiyorsan, belki aileni tutukladığımızda onlar anlatır.
Maybe you should give me the will.
Belki de vasiyetnameyi sen bana vermelisin.
Maybe this will keep you quiet?
Bu seni sessiz tutmaya yeter mi?
Maybe you'll get lucky, Doc, and your little dope-dispensing caper will stay locked up tight like a Samsonite.
Belki şansın yaver gider de, doktor el altından verdiğin ilaçlar Samsonite gibi sımsıkı kalır da kimse öğrenmez.
Yeah, maybe for you it will.
Evet, senin için belki olur.
I will tell them right now, but wouldn't it be nice if you could do something, like, maybe something little that would erase what happened today from their minds?
Onlara hemen söyleyebiliriz, ama bugün olanları akıllarından silecek küçük bir şeyler yapsaydın daha hoş olmaz mıydı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]