English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Neither did you

Neither did you translate Turkish

255 parallel translation
Neither did you.
Siz de öyle.
Neither did you, Vincent, huh?
Sen de görmedin, değil mi Vincent?
- Neither did you. And neither do I.
- Ne sen sevdin, ne de ben.
And neither did you, eh?
Ve ne de sen, eh?
Neither did you.
Sizin söylediklerinizden fazlasını söylemedim.
Neither did you.
Sen de.
And neither did you.
Sen de yapmadın.
Neither did you. To be educated.
Sen buraya... eğitim almak için geldin.
Neither did you.
Sen de etmedin.
Neither did you.
Sen de içmedin.
Neither did I, neither did you.
Aynı şey senin için de, benim için de geçerli.
No, and neither did you, so shut up.
Hayır, ve sende görmedin, o halde kapa çeneni.
Neither did you, Frank.
Sana da öyle Frank.
- Neither did you.
- Sen de.
I didn't hear Sharpe say nothing about no eagle, Mr Denny, and neither did you.
Sharpe'ın kartal hakkında bir şey dediğini duymadım Bay Denny, sen de duymadın.
Oh, he didn't make it, and neither did you.
Başaramadı, senin gibi!
Neither did you.
Sen de söylememiştin.
- Neither did you.
- Sen de öyle.
A true champion doesn't quit, and neither did you.
Gerçek bir şampiyon asla vazgeçmez, ve sen de vazgeçmedin.
- Oh, neither did you.
- Sen de.
Neither did you.
Sen de bilmiyordun.
If Rodney King had been driving along... hopped up on PCP and had killed Danny... you'd be singing a different tune- - l didn't see him hit anybody, and neither did you.
Rodney King viskiyi cekmis kafasi dumanli... bir halde surerken Danny'yi oldurseydi... baska telden calardin. O kasette kimseye carptigini gormedim sen de oyle.
No, but technically, neither did you.
Hayır, ama teknik olarak sen de yemedin.
Neither did you, when you attacked me in the passageway.
Aynı, senin bana koridorda saldırdığında yaptığın gibi.
Neither did you, Mr. Tyler.
Siz de vazgeçmediniz, Bay Tyler.
Neither did you guys.
Siz de bilmiyordunuz.
I am her grandfather and you did marry her... and neither one of us can simply duck out from under. - Maybe you can't.
Belki Vonnie bu yasak ilişkiden kalbi kırık bir şekilde ayrılmıştı ama Bobby kesinlikle öyle değildi.
And neither, I imagine, did you forget them.
Ve sanıyorum ki siz de unutmadınız.
When you came here, neither of us asked for it, did we?
Buraya ilk geldiğinde, ikimiz de bunu beklemiyorduk değil mi?
And neither did I, as you certainly know.
Ben de istemem.
To tell you the truth, neither did I.
Doğrusu, ben de
You did neither.
İkisini de yapmadın.
Neither did I. But you ain't got a chance in hell of calling yourself an Indian.
Ben de okumadım. Ama kendine Kızılderili deme gibi bir şansın yok.
Did I hurt you? - Neither you did me good!
- Bunu hak ettim
Neither did Shoup or Norton. You wouldn't gun down a police officer.
Bir Polis Memurunu öldüremezsin.
And the Library of Congress you'd have thought would hold some key but it didn't, and neither did the Bodleian Library.
Kongre Kütüphanesi'nde bir açıklama bulmuşsundur diyebilirsin... ama yoktu, Oxford Üniversitesi Kütüphanesi'nde de yoktu, bilin.
Did you hear something? Not me. Me neither.
- Bir şeyler duydun mu?
Neither did I. They don't tell you that stuff in school.
Ben de. Okulda bunu öğretmiyorlar.
Oh, no, I know. Neither did I, but it was very awful. I mean, you know, what happened.
Ben de ama yine de başlarına berbat bir şey gelmiş.
- Thank you, neither did I.
- Sağ olun, ben de bilmiyordum.
Coach didn't do it, you guys, neither did Pac Man.
Koç ve Pac Man başaramadılar.
- You never heard of him neither, did you?
- Adını da mı duymadın?
You need to, because your father didn't manicure his nails and neither did mine.
Umurunda olmalı çünkü baban, tırnaklarına manikür yaptırmıyordu. Benimki de öyle.
I just never took you as the impulsive type. Neither did I.
Senin düşünmeden hareket edeceğini sanmazdım.
Neither you nor Mommy did!
Ne annem ne de sen!
- Neither did I. You can hear multiple complaints but not chart them.
Çok şikayet duyabilirsin, ama hepsi yazılmaz.
Shary, you did the best you could... but you can't change this family, and neither can I.
Shary, elinden geleni yaptın.
I sure as hell know I didn't vote for you. Neither did Henry.
Ben oyumu sana vermedim, Henry de vermedi.
Ally, you didn't do anything wrong and neither did Richard.
Ally, sen yanlış bir şey yapmadın. Richard da öyle.
Neither of you did a thing to help.
İkiniz de hiçbir şey yapmadınız.
I didn't know you were doing this. Neither did I.
- Konuşma yapacağını bilmiyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]