English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / So do you

So do you translate Turkish

45,354 parallel translation
So do you have an address for this Gary and Roberta?
Gary ve Roberta'nın adresi var mı sende?
So do you come here often?
Buraya sık gelir misin?
So do you really have a problem with that?
Cidden bununla ilgili bir sorunun var mı?
So what do you come to a water park for?
- O zaman niye su parkına geldin ki?
- so what are you... - Do you own all of the questions?
Bütün soruların sahibi misin sen?
- All right, so what's the verdict? - Yeah, what do you got?
Tamam, hükmünüz nedir peki?
We know you're gonna do it, so you might as well just do it.
Zaten yapacaksın biliyoruz, şimdi yap kurtul işte.
So, can you please go do it?
Şimdi lütfen yapar mısın?
So, you did exactly what I thought you'd do, you goddamn street rat!
Tam da düşündüğüm şeyi yaptın seni işe yaramaz lağım faresi!
- Why do you think it took so long to get here?
- Neden buraya gelmenin çok uzun sürdüğünü düşünüyorsun?
So do you.
- Siz de öyle.
Um, uh... so, Ana, what do you think we should be publishing?
Pekâlâ Ana, neyi yayınlamamız gerektiğini düşünüyorsun?
Now, I'm gonna take a mouth swab and the reason we do this first is basically so you can have a cup of tea.
İlk önce ağız içinden örnek alacağım. İlk bunu yapmamızın nedeni basitçe çay içmen için engel kalmasın.
So what did you do between Saturday night and reporting the attack last night?
Peki cumartesi gecesinden saldırıyı ihbar edene kadarki zamanda ne yaptın?
So, after you got home, what did you do then?
Peki eve geldikten sonra ne yaptın?
So, what do you think?
Ne düşünüyorsun?
So what do you do, when little Mary gets sick?
- Elbette. Küçük Mary hasta olsa ne yapacaksınız peki?
So you will do nothing.
O yüzden hiçbir şey yapmayacaksın.
So much you do not understand.
- Anlayamadığın öyle çok şey var ki.
So, how do you know who you kill if you can't see their face?
Yüzlerini göremezsen kimi öldürdüğünü nerden bileceksin?
- So, who do you fight for in this war?
- Bu savaşta kimin için savaşıyorsun?
We're having our mechanics preform a maintenance check, so just let those boys do their job and... we'll have you on your way in no time.
Mekanik görevlilerimiz kontrollerini yapacak. Bırakalım da çocuklar işlerini yapsın. Yakında tekrar havalanacağız.
So what do you say?
Ne diyorsun?
So what's still super powers do you have?
Peki hala süper güçleriniz var mı?
- So, do you miss the world?
- Dünyayı özledin mi?
Hey, Ezekiel. So, do you think Congress will pass the Equal Rights Amendment?
Meclis, Eşit Haklar Tasarısı'nı kabul edecek mi sence Ezekiel?
Do you think you can stop being so grumpy?
Sence bu kadar huysuz olmayı kesebilir misin?
So, what do you say, sugar?
Ne dersin tatlım?
So, what can we do for you, Mylene?
Senin için ne yapabiliriz Mylene?
- So, what you gonna do about it?
- Ne yapacaksın? - Bilmiyorum.
So, what do you want me to do?
Ben ne yapayım peki?
So, what you need to do is mix and mingle.
Kaynaşıp muhabbet etmen lazım.
Now you make enough money on whatever you do on the side to buy your own comics... so things definitely do change.
Artık ek işinle kendi çizgi romanlarını alacak kadar para kazanıyorsun, yani durum kesinlikle değişti.
All right, so what do you wanna do, hit the Indian casinos or what, you got a plan B?
Pekala ne şimdi yapalım? Hint kumarhanesi mi basalım yoksa b planın var mı?
So, Martin, what is it that you do?
Martin, ne iş yapıyorsun?
All I want to do is find my daughter, so if you can just point me to her new place,
Tek istediğim kızımı bulmak. Bu yüzden, yeni evini bana gösterirsen yakandan düşerim.
So what is it that you do, exactly, then?
Peki ne iş yapıyorsun?
So what do you want to do, go home?
Peki ne yapmak istiyorsun, eve gitmek mi?
I know you do, honey, but that's because you're scared and stupid right now, so you just sit tight, and sleep on it, okay?
Biliyorum tatlım ama aptal ve korkmuş olduğun için bu böyle. Bu yüzden burada kal ve kararını yarın ver, olur mu?
And after i beat this level, I'm gonna do more drugs, have more sex with this very attractive couple, and then sleep for 16 hours, so pencil you in after that.
Bu seviyeyi geçince biraz daha uyuşturucu alıp bu güzellerle biraz daha sevişeceğim ve sonra da 16 saat uyuyacağım.
I did as others did and as others had me do, and we are all owned, and we have all owned others... so don't you dare stand there and judge me.
Başkaları gibi, başkalarının bana yaptırdığı gibi yaptım. Hepimizin sahibi var ve hepimiz başkalarına sahibiz. Bu yüzden sakın orada durup beni yargılama.
Atticus, you stole my horse and you left your name... so what do you want?
Atticus atımı çalıp ismini bıraktın. Peki... ne istiyorsun?
Do you know, this is so old, I could even laugh at you?
Bu o kadar geride kaldı ki sana gülemiyorum bile.
So what do you want? Tea.
- Peki istediğiniz nedir?
I do what I can with the rotten dock trash Atticus brings, so the least you can do is sit before you refuse it.
Atticus'un getirdiği o çürük rıhtım çöpleriyle elimden geleni yapıyorum. O yüzden reddetmeden önce hiç değilse oturabilirsin.
So who the hell do you have in Thoyt's chambers?
Peki Thoyt'un komisyonlarındaki adamlarınız kimler?
So can you do that, boss?
Bunu yapabilir misin patron?
Ross, I never do this, but I feel so strongly about this investment that I am going to guarantee you personally
ben asla böyle yapmam. Ama bu yatırım öyle güzel bi yatırım ki sana bir penny bile kaybetmeyeceğine garanti verebilirim.
So, do you mind getting... would you like one?
Sen de bir tane ister misin?
So... how do you guys know each other?
Pekala siz çocuklar nereden tanışıyorsunuz?
So, do you need something?
- Peki, bir şeye ihtiyacın var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]