English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They got guns

They got guns translate Turkish

205 parallel translation
They got guns, we got guns, all God's chillun got guns...
Onların silahları var, bizim de var, Tanrı'nın çocuklarının da var...
And another with four men on the main road. And they got guns, I seen them.
Ana yolda da dört kişilik bir araba var.
They got guns, too.
Onların da silahı varmış.
They got guns between here and Hankow.
Burayla Hankow arasında silahları var.
They got guns and 200 men.
Silahları ve 200 adamları var.
Grandpa, there's a car, and they got guns.
Bir araba var. Ve adamların silahı var.
They got guns, Sonny!
Silahları var, evlat!
- Golly, they got guns!
- Vay canına silahları var!
There are sharks, and they got guns.
Köpekbalıkları var ve silahları var.
These guys over by the plane, they got guns, submachine guns.
Uçağın yanındaki o adamların silahları var, tam otomatik silahları.
They got guns all over the place.
Her yer silah kaynıyor.
They got guns there.
Orada silahlar var.
Well, they got guns.
Eee, onların silahları var.
They got guns.
Silahları var.
- They got guns pointing'at'em!
Nişan almışlar.
They got machine guns you can carry.
Taşınabilir makineli silahları var.
They got to fight their way through with guns instead of with principles.
İlke yerine silahla savaşırlar.
They got me mad with all these guns staring me in the face.
Silahların gölgesinde kendimi kaybettim.
Then he thanks them, and he goes out, and he knows who's in the bank, how many guns they've got, whether we can take it or not.
Sonra da teşekkür edip, oradan çıkacak. Böylece bankada kimlerin olduğunu kaç silah olduğunu ve soyup soyamayacağımızı görmüş olacak.
According to them, they got GI gear, guns and everything else.
Onlara göre, askeri aletleri, silahları falan da varmış.
They got the guns.
- Niçin sen?
They've got heavy guns and machine gun positions at the top of that road.
Yolun üst kısmında ağır top ve makineli tüfek mevkileri var.
They've all got guns.
Hepsinde silah var.
And they know this. Your guns got too fast and too sudden.
Ve silahınla umulandan çok daha hızlısın.
They've got 88mm guns on every hill.
Her tepede 88 mm çapında silahları var.
They've got a hold of Ben's guns.
Ben'in silahlarını ele geçirmişler.
- They've got guns.
- Silahları var.
They got the guns.
Silahları almışlar.
They've got two machine guns and guards on the roof.
Çatıda iki makineli tüfek ve muhafız var.
I got 20 guns and they're all aimed at you.
Üzerine çevrilmiş yirmi silah var.
They ain't got no good knives, no guns.
Ne güzel bıçakları var ne de silahları.
They got cannons, machone guns.
Topları, makinalı tüfekleri var.
With only two guns, they got no other choice.
İki silahla başka seçenekleri yok.
They got seven guns to your one.
Senin bir, onların yedi silahı var.
They got guys carrying guns.
Silah taşıyan adamlar var.
They've got guns!
Silahları var!
They've got guns.
Silahları vardı.
They've got guns.
Silahları var.
They've got guns to sell, and in order to do that, the Lagunas have got to move over.
Silahlarını satabilmek için Laguna'lara karşı kullandılar.
They got a shitload of guns.
Tonla silah var burada.
- They've got guns.
- Silahları var,
They've got guns, and I think we need guns.
Silahları var ve bence bizim de silahlara ihtiyacımız var.
They Got More Guns, More Balls.
Daha fazla silahları var, daha güçlüler.
They got about 500 antiaircraft guns around Bremen.
Bremen civarında yaklaşık 500 uçaksavar silahları var.
They got the guns But we got the numbers
# Onlarda silah var ama bizde de rakamlar. #
I've got a taxi and they've got guns and I'm dangerous!
Benim bir taksim var, onlarsa silahlı ve tehlike yaratan ben miyim? Duyulmamış şey!
Dennis, they've got guns, drugs.
Dennis, silahları ve hapları var.
They've all got guns, dude.
Hepsinin silahı var kanka.
They've got guns, so have we.
Bizimde silahlarımız var.
Hatchett, you said not to worry about the police, but the cops are all over you! They got my guns.
Hatchett, polisi merak etmememi söylemiştin ama her yer polis kaynıyor!
- They've got Mary Clarence and guns.
Ben polisim. Mary Clarence'yi kaçırdılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]