English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Very clever

Very clever translate Turkish

1,405 parallel translation
Very clever. Off you go.
- Çok akıllıca.
Very, very clever.
Çok zekice.
Very clever, Jarod.
Çok zekice Jarod.
Very clever.
Çok akıllıca.
Very clever, sis, but you can't be in two places at once!
Akıllıca ama iki yerde birden olamazsın!
Very clever, Sally.
Çok zekice Sally.
- Oh, that's very clever, Cyrus.
- Çok akıllıca, Cyrus.
He must be very clever.
Çok zeki biriydi.
- You're very clever.
- Sen çok zekisin.
You must be very clever to get such a good promotion.
Böylesine iyi bir terfi aldığına göre oldukça becerikli biri olmalısın.
Mogge, this is either very, very clever or very, very stupid.
Mogge, bu ya çok zekice ya da çok aptalca bir davranış olur.
Very clever.
Çok zekice.
It's very clever. Very clever.
Çok zekice.
You're very clever.
Sen çok zekisin.
Homer, that's very clever.
Homer, bu çok zekice. - Ne?
It's a very clever strategy.
Çok akıllı bir strateji.
The Captain is a very clever man.
Kaptan çok akıllı bir adam.
He's very clever.
O çok akıllı.
That's very clever, telling me where I come from.
Nereli olduğumu söyleyebilmeniz çok bilmişlik.
- It's very clever, Flik, but--Hello, Princess!
- Çok akıllıca, Flik, fakat... - Merhaba prenses!
- Very clever.
- Çok akıllıca.
Abd-El Krim, their leader, very cunning, very clever has unified the Berber tribes into one fighting force the like of which you have never seeen!
Abd-El Kerim, liderleri. Çok zeki, çok sinsidir! Berberi kabilelerini, sizin şimdiye kadar hiç görmediğiniz şekilde tek bir savaş gücü olarak birleştirmeyi başaran bir komutandır.
Very clever of you!
Ne zekisin!
Very clever, VeIma, but it's too late.
Çok zekice, Velma, ama çok geç.
And yet, it was a very clever pudding to invent.
Ve henüz icat çok zeki puding oldu.
We think we're not, we think we're very clever, we think we're gonna foil the crooks.
Ama öyle olmadığını düşünürüz, çok zeki olduğumuzu sanırız, dolandırıcılara engel olacağımızı sanırız.
Either you're very clever or just plain stupid.
Ya çok zekisin ya da düpedüz aptalsın.
I mean, he's not always funny... but he really is very clever... and nobody makes me laugh like he does.
Yani, her daim komik değil fakat kesinlikle çok zeki ve hiç kimse beni onun kadar güldüremiyor.
Whoever's doing that is very clever.
Bunu yapan her kimse çok zekiymiş.
He never separates from his friend that is very clever.
Kurnaz bir arkadaşı var ve onu hiç yalnız bırakmıyor.
That's very clever.
Çok zekice..
[Laughs] Oh, very clever, Kramer.
Benim söylediğim de bu zaten. Gerçekten mi?
[Mocking] "Very clever, Kramer."
Büyük zekalar birbirine benzer.
Very clever, indeed.
Yemekten hemen sonra çıkarız? Hayır.
What we got here is a very clever serial killer.
Çok zeki bir seri katille karşı karşıyayız.
Oh, very clever, kangaroo boy.
Çok zekice, kanguru çocuk.
That's very clever, Your Majesty.
Çok zekice majesteleri.
- She's very clever, you know.
Ve de çok zeki.
A very clever deception indeed.
Çok akıllıca bir yalan.
And very clever, too.
Çok da akıllıdır.
They're very clever.
Onlar çok akıllıdırlar.
But Mr Osborne Hamley is very clever, isn't he?
Ama Bay Osborne Hamley çok zeki, değil mi?
Is she very clever and accomplished?
Çok zeki ve yetenekli mi?
I expect she's very clever and accomplished, too, isn't she?
Sanırım çok güzel ve becerikli, değil mi?
Very clever.
Çok akıllıca
Oh, very clever.
Çok akıllıca.
So very sharp and clever... sure had made a name for himself.
Çok haşin ve zeki böyle bir şöhrete sahip.
- It's very clever.
- Çok akıllıca.
That was very clever, Auntie.
Bu çok zekiceydi, teyze.
- It's very clever, Flik, but- - - Hello, Princess!
- Çok akıllıca, Flik, fakat...
That was a very clever answer, Bob.
Bu çok akıllıca bir cevaptı Bob.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]