English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Very good job

Very good job translate Turkish

411 parallel translation
I'm afraid I won't make a very good job of this.
Korkarım beceremeyeceğim bunu.
- You do a very good job.
- İşini çok iyi yapıyorsun Pulver.
But somehow, I don't seem to have made a very good job of it.
Fakat her nasılsa, iyi iş çıkarmış görünmüyorum.
Well, the evening wasn't a total loss, for I got my back washed and also received a very good job offer.
Şey, akşam tam bir kayıp değildi, çünkü sırtımı yıkattım ve de çok iyi bir teklif aldım.
This isn't a very good job for you, Jamie.
Bu iş sana göre değil Jamie. Ben...
You're most attractive and you'll do a very good job.
Bence çok çekicisin ve çok iyi bir iş ayarladık sana.
You have a very good job for a passed-over major, haven't you?
İşi bitmiş bir binbaşıya göre gayet iyi bir işin var, değil mi?
- Very good job.
- Çok iyi iş.
- Is that a very good job? - Oh, yeah.
- Çok iyi bir iş mi bu?
You did a very good job!
Çok iyi bir iş başardın!
If that's what he came to do, then he didn't do a very good job.
İyi bilinir ki geldikleri zaman Pek hayra alamet işler yapmazlar.
A very good job. Hmm?
Güzel bir işçilikmiş.
- It's a very good job.
- Çok iyi bir işti.
But since he ran away, you didn't do a very good job.
Ama kaçtığı için, iyi bir iş yapmadın.
You did a very good job.
İyi iş yaptınız.
Nurse Teresa did a very good job there.
Hems ¡ re Teresa çok ¡ y ¡ ¡ s çikarmis.
Certainly got a very good job, Job.
Kesinlikle iyi bir işi var, İŞ.
I've been offered a very good job in California.
Kaliforniya'da iyi bir iş teklifi aldım.
I must say, you're doing a very good job.
Söylemeden edemeyeceğim. İşini iyi yapıyorsun.
I think the man has done a very good job with the party so far.
Bence şu ana kadar hiç de fena geçmedi.
Daniel-san. Very good job.
İyi iş.
Well, she's not doing a very good job.
Bunu becerdiği söylenemez.
And get a very good job.
Ve iyi bir iş bul.
He didn't do a very good job.
İşini iyi yapamamış.
Well, um, gee, I didn't do a very good job of it, did I?
Görünüşe göre bu işi elime yüzüme bulaştırmışım.
We had some problems and he got a very good job offer from an orchestra in London and he took it.
Problemlerimiz vardı Londra'da bir orkestradan iş teklifi aldı ve kabul etti.
And a very good job she does, too!
Ve bu konuda işini çok da iyi beceriyor!
And a very good job I did, too.
Ve ben de çok iyi bir iş yaptım.
Obviously, I didn't do a very good job.
Belli ki, çok iyi bir iş yapamamışım.
You didn't make a very good job of the mix, mate.
Çimentoyu iyi karıştırmamışsın dostum.
I know you take your job very seriously, and I'll give you some good advice.
İşini ciddiye aldığını biliyorum ve sana bir tavsiye vereyim.
I'm afraid these old kidneys wouldn't take a very good vulcanizing job.
Korkarım bu yaşlı böbrekler kasaplık işini kaldıracak güçte değil.
It was a good acting job, and you're very pretty.
İyi oyunculuktu ve sen çok iyiydin.
Very good job.
Çok iyi bir iş çıkarmışsın.
She has a job here at which she's very good.
Benim için çalışıyor ve işini çok iyi yapıyor.
It's very hard to get a good job when you talk with accent.
Böyle benim gibi bozuk bir dille konuştuğunuzda iyi bir iş bulmak geçekten çok zor.
And with a good job, the time will pass very quickly.
Burada bulacağın güzel bir işle, zaman çok çabuk geçer.
( Chandos ) Max Beaverbrook did a very good crash job.
Max Beaverbrook kriz zamanında çok güzel iş çıkarttı.
It had much poverty in Holland, we did not have buildings, three rooms of the population did not have job e had poor clothes, therefore the situation in Holland it was not very good.
Yoksulluk had safhadaydı. Barınacak yer yoktu. Halkın dörtte üçü işsizdi.
But then, I had a very good representative, Kessler, and he did with all means, not only the repair, but also the replacement of ball bearings with other devices which could do the job, not as good as a ball bearing, but it could be done.
Sonra, iyi bir temsilcim olan Kessler her şeyini ortaya koydu. Sadece tamirat işiyle değil bilyalı rulmanların, onlarla aynı nitelikte olmasa da aynı işlevi görev başka aygıtlarla ikame edilmesi konusunda çalıştı.
- It's a very good job.
- Güzel işçilik.
I'm sure you've done a good job, very thorough.
İyi bir iş çıkardın Radl, tebrik ederim.
He's funny and very good at his job.
Çok komiktir, ve işinde çok iyidir.
Well, you might be very good at this job.
Bu görevi layıkıyla yapabilirsin.
He was very good at his job, Renko.
İşinde çok iyiydi, Renko.
Not so very good, Senora Waltzberg. My brother... he's trying to come up her e to find a job.
Kardeşim iş bulmak için buraya gelmek istiyor.
You're very good at your job.
İşinde çok iyisin.
But now, ladies and gentlemen, for the grand finale - ms. Levias, if you would - our very own passaic river falls. Good job.
Ama şimdi, bayanlar ve baylar, büyük final için Bayan Levias, sakıncası yoksa, bizim Passaic Nehri Akıyor şarkımızı çalar mısınız?
But I had a very good indication from someone that the job was mine.
Fakat ben birinden isin benim olacagina dair iyi bir bilgi aldim.
- You're very good at this job.
- Bu iste çok iyisin.
Very good job.
Harika bir iş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]