You believe him translate Turkish
2,178 parallel translation
Normally, I wouldn't trust him as far as I could throw him. You believe him?
- Ona inanıyor musun?
Do you believe him?
Kendisine inanıyor musun?
With all due respect, why would you believe him?
Bütün saygımla söylemeliyim ki, neden ona inanıyorsunuz?
And you believe him?
Ne yani, sen de inandın mı?
And so whether you believe him or not, all we have to figure out is what caused the pe.
Ona ister inan ister inanma, PE'ye neyin yol açtığını bulmak zorundayız. Acil servis enfeksiyonu eledi.
Does he have to die before you believe him?
İnanmanız için ölmesi mi gerekiyor?
Why didn't you believe him?
Neden ona inanmadınız?
Do you believe him?
Ona inanıyormusun?
And you believe him?
İnandın mı?
"Why'd you believe him?" Because I wanted to.
"Peki neden inandın?" Çünkü inanmak istedim.
You believe him?
İnanıyor musun?
Wait, you believe him?
Bir dakika, ona inanıyor musunuz?
- Do you believe him?
Ona inandın mı?
Do you believe him to be a party animal?
Onun alemci olduğuna inanıyor musun?
- And do you believe him?
- Ona inanıyor musun?
And you don't believe him.
Sen de ona inanmıyorsun yani.
Then, with kindness, I convinced him that if you believe in certain values, if you think they're right values, then yield in the face of the dark forces you face in life is not even thinkable.
eğer inandığın değerin, gerçek değerin ise karanlık güçlerle savaşmadan çekip gitmek gibi bir seçeneğin yok demektir.
And believe me, I want to save him just as badly as you do.
İnan bana, ben de senin kadar onu kurtarmak istiyorum.
I really can't believe you'd choose him over me.
Gerçekten benim yerime, onu seçtiğine inanamıyrum.
Do you think it's right for him to believe this - that he's setting sail for some mystical island?
Onun da bunlara inandığını düşünüyor - Bir yelkenli yapıp, gizemli adalara doğru yola çıkmasını?
You really expect me to believe that you're involved with him?
Onunla bir ilişkiniz olduğuna inanmamı gerçekten beklemiyorsunuz, değil mi?
Won't you believe in him?
Siz ona inanmıyor musunuz?
Can you believe he asked me to marry him?
Onunla evlenmemi istediğine inanabiliyor musun?
You believe in him too?
- Sizde ona inanıyorsunuz?
I believe he is behind this and I am gathering evidence to bring him to you.
Bunun arkasında Bill'in olduğuna inanıyorum ve onu size getirmek için kanıt toplayacağım.
Please, you've gotta get her out of Jackson as fast as you can. - l believe him. - What do you mean, there's no hope?
Lütfen, onu olabildiğince çabuk Jackson'dan uzaklaştırmalısın.
Aaaaargh! You know, you watch him move like that, and it's hard to believe he's the child of a professional athlete.
Bu şekildeki hareketlerini izleyip de onun profesyonel bir atlet çocuğu olduğuna inanmak güçleşiyor.
All we ask is that you continue letting Tshuma believe you're working for him but in reality you'll be working for us
Senden tek isteğimiz, Tshuma'ya hiçbir şey belli etmeden gizlice bizim hesabımıza çalışmandır.
Call him yourself, if you don't believe me
Bana inanmıyorsan kendin ara.
You still don't believe him?
Hala O'na inanmıyor musun?
Can't believe you're letting him just walk out of here.
Gitmesine izin verdiğine inanamıyorum.
Do you believe him?
Ona inanıyor musun?
You know, I still cannot believe you had sex with him.
Hala onunla yattığına inanamıyorum.
You wouldn't believe how much they're paying him.
Ona ne kadar ödediklerini duysan dudağın uçuklar.
How come you believe in him?
Ona nasıl inanırsın?
Your pops, thug. You cross him, you best believe you was gonna get got.
Baban katildi, Onu geçersen en iyisi yakalanacağına inanmalısın.
So you let him believe that she had changed her mind.
Bu nedenle Vega'yı, fikrini değiştirdiğine inandırdınız.
I can't believe you got him.
Onu alt ettiğine inanamıyorum.
- I can't believe you jinxed him.
Büyüyü bozduğuna inanamıyorum.
- Lf you tell him and doesn't believe you...
- Ona gerçeği anlatırsın da sana inanmazsa...
I can't believe you actually trust him!
Gerçekten ona güvendiğine inanamıyorum!
What, you're gonna believe him, after all I've done for you?
Size yaptıklarından sonra ona inanacak mısınız?
! I believe you upset him.
Sanırım onu üzdün.
Well, call him yourself, Ryan, if you don't believe me.
Bana inanmıyorsan, Ryan, kendin ara.
- You believe him?
- Ona inanıyor musun?
You could ask him if you don't believe me.
Bana inanmıyorsanız, ona sorabilirsiniz.
I can't believe you played him again.
Onunla gene oynadigina inanamiyorum.
Do you think it's bad that I don't believe him?
Ona inanmamamın kötü olduğunu mu düşünüyorsun?
Uh, you led him to believe that?
- Böyle düşünmesine izin mi verdin?
Do you really believe him?
Ona mı inanıyorsun?
I know you do not believe me, but I saw him.
Biliyorum bana inanmayacaksın, ama onu orada görmüştüm.
you believed in me 17
you believe me now 30
you believe me 173
you believe that shit 17
you believe in god 37
you believe that 210
you believe it 48
you believe her 37
you believe this guy 27
you believe 44
you believe me now 30
you believe me 173
you believe that shit 17
you believe in god 37
you believe that 210
you believe it 48
you believe her 37
you believe this guy 27
you believe 44
you believe this 43
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
you bitch 789
you bastard 1755
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
you bitch 789
you bastard 1755
you better 280
you bet 1064
you betrayed me 168
you broke my heart 97
you better watch out 49
you better stop 19
you belong here 47
you belong with me 25
you bum 51
you better be ready 19
you bet 1064
you betrayed me 168
you broke my heart 97
you better watch out 49
you better stop 19
you belong here 47
you belong with me 25
you bum 51
you better be ready 19
you beauty 36
you betcha 185
you better believe it 88
you bitches 23
you both are 29
you better be 71
you better hope so 16
you busy 129
you both 16
you better not be 16
you betcha 185
you better believe it 88
you bitches 23
you both are 29
you better be 71
you better hope so 16
you busy 129
you both 16
you better not be 16