English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You or him

You or him translate Turkish

5,705 parallel translation
Well, I'm sorry. I can't help you or him.
Üzgünüm, size veya ona yardımcı olamayacağım.
The easiest way to get over getting busy with him is to get busy doing something or someone else, but since you could benefit from having a lock on your box, you should concentrate on- -
Kafanı onunla meşgul etmekten kurtulmanın yolu başka birşey ile yada başka biriyle meşgul olmak. Ama bu meselelere kilit vurmak senin yararına olabilir. Senin odaklanman gereken şey...
As you fall, you coat him or her with jeweled attractions, about 80 % of your own making.
Aşık oldukça, o kişiyi mücevherlerle süslersin, ve bunun yüzde 80'ini kendin yaparsın. "
Or I need you as bait to catch him, or Julia's dead.
Ya da onu yakalamam için yem olarak seni de alabilirim, yoksa Julia ölecek.
It-it's not that I wanted him to be sick or anything like that, but I... I wanted... the opportunity to show him that I could be there for him, you know?
Onun hasta olmasını falan istediğimden değil ama ona, benim de onun yanında olabileceğimi gösterebileceğim bir durum olsun istedim.
He had a good year, or, you know, I did with him.
İyi bir yıl geçirdi, ya da, bilirsin, ben de onunla geçirdim.
Don't you think you've done enough to Jack, or are you prepared to destroy him all over again?
Jack'a yaptıkların yetmedi mi? Yoksa onu yeniden mahvedecek misin?
Are you with me... or are you with him?
Benimle misin yoksa onunla mı?
- Ah! - Now you tell me if they're really gonna kill him, or was this just for the cameras?
Onu gerçekten öldürecekler mi yoksa sadece göz dağı vermek için mi yaptılar?
You either arrest him, you kill him... or you find his daughter.
Ya onu tutuklayıp öldürün ya da kızını bulun.
Did you kill him yourself, Mr. Gibson or did you have somebody else do it?
Onu kendin mi öldürdün bay Gibson? Yoksa başka birine mi yaptırdın?
What's best for him... or for you?
- Onun için en iyisi mi yoksa senin için mi?
Or are you with him?
Yoksa onunla mı?
You know, like, when he made you take that test for him or when he sold all your clothes.
Onun için sınava girmen ya da tüm giysilerini satması.
You either worked for him or you didn't.
Ya Sully için çalışıyordun ya da çalışmıyordun.
I know it must have been really hard for you to do without him for two weeks and not call or e-mail or anything.
Onsuz iki hafta sizin için zor oldu biliyorum. Aramadınız, mail atmadınız.
So, you have no idea where Rogan is or who might've taken him? No.
Rogan'ı nerede olduğunu ve kimlerin kaçırdığını bilmiyor musun?
Anyway, we just want you to know that if you do choose us, we will do everything we can to give your baby a great life and love him or her with all of our hearts.
Her neyse, eğer bizi seçtiyseniz, bebeğinizin güzel bir hayatı olması için herşeyi yapacağımızı ve erkek yada kız onu tüm kalbimizle seveceğimizi bilmenizi isteriz.
Do you want to beat him, or do you want to settle?
Onu yenmek mi istiyorsun yoksa anlaşmak mı istiyorsun?
And Sam really wants to go out with her or go out with her again because they already went out and she broke up with him and sang "I Will Always Love You"
Ve Sam Mercedes'le çıkmak istiyor, ya da tekrar çıkmak istiyor diyelim. Çünkü zaten eskiden çıkıyorlardı, ve Mercedes Sam'i terk etmişti. Ve tabii "I Will Always Love You" şarkısını söylemişti dünyanın en muhteşem peruğuyla.
If the person who took him is watching, I don't care who you are or why you did it.
Eğer onu alan kişi izliyorsa, kim olduğun veya bunu neden yaptığınla ilgilenmiyorum.
- I'm with him. Why don't you go into the ambulance, see if you can find any clues to what happened or where Vincent might have gone?
Sen neden ambulansa bakmıyorsun belki neler olduğuna veya Vincent'ın nereye gittiğine dair bir ipucu bulursun?
So, you let him go, or I will be peeling you all off the bottom of my boots.
Onu bırakmazsanız sizi çizmelerimin tabanından kazırım.
But even together, you and Eugene didn't have the money to pay for him or the lab.
Ama birlikte bile, sen ve Eugene ne O'na ne de Lab'a verecek paranız yoktu.
You can tell me where to unlock the drive, or you can tell him.
Sürücüyü nerede açacağını ister bana söylersin ister ona.
You just pack up that dog and you take him back where you got him or, so help me, I will go full-on Carcosa on you.
Köpeği al ve nereden aldıysan oraya götür yada bedenini enkaza çevirmemde yardım et.
You realized that you belong here, or you realized that you belong with him?
Buraya ait olduğunu mu yoksa ona ait olduğunu mu anladın?
Or even texted, for all we know. Do you know where he is right now, or how we can get in contact with him?
Şu an nerede olduğunu veya onunla nasıl iletişim kurabileceğimizi biliyor musunuz?
I can tell him to leave you alone, or I can give him your phone number, or I can pick a place for all of us to meet, and I can be there.
Ona seni rahat bırakmasını söyleyebilirim. Ya da telefon numaranı verebilirim. Ya da hep beraber bir buluşma ayarlayabilirim.
You think that we didn't know him or his family didn't?
Bizim ya da ailesinin, onu tanımadığını hiç düşündün mi?
Did he take it with him, or do you still have it?
Onu da götürdü mü yoksa hâlâ sizde mi?
Then you need to learn more about the man who's trying to make him talk, because he's coming for you, and you don't know who he is, what he'll do, or what he's got.
O halde onu konuşturmaya çalışan adamın kim olduğunu öğrenmeye çalışmalısın çünkü o senin peşinde ve kim olduğunu, elinde ne olduğunu neler yapabileceğini bilmiyorsun.
What's going on, is you and Harvey made an impulsive deal for you to come here, and clearly, it's not working out, or you'd be having this conversation with him and not me.
Burada olan şey buraya gelmen için Harvey ile düşünmeden anlaşmanız ve açıkça görülüyor ki, bu iş yürümüyor. Yoksa bu konuşmayı benimle değil onunla yapardın.
Don't be nice about it, and don't bother me or make excuses until you find him.
Kibarca sormayın. Onu bulana kadar da beni rahatsız edip bahaneler bulmayın.
If I had gone with him, I could have stopped it. Or you could've been killed.
Ya da öldürülmüş olabilirdin.
What if it were your child you didn't know were alive or dead and when you asked for help people just turn their backs, don't even ask after him or mention his name, just carry on like he were never here? !
Ya sizin çocuğunuz olsaydı, ölü ya da diri mi bilmeseydiniz ve yardım istediğinizde, insanlar sırtlarını dönse çocuğunuzu sormasanız ya da adını bile anmasanız hiç yaşamamış gibi hayatınıza devam etseniz?
Haley... do you want him gone or not?
Haley... onun gitmesini istiyor musun istemiyor musun?
I mean, nothing like what you've seen or lived through with him.
Demek istediğim, şimdiye kadar gördüğün hiçbir hali gibi değil.
You ain't swervin'with him, you ain't gonna shump-a-jump, you're not hollering'at him, you ain't his shorty or his boo.
Onunla yoldan çıkmayacaksın. Pis işlerine alet olmayacak, ona bağırmayacaksın. Onun hatunu ya da manitası olmayacaksın.
Either you're engaging in a marathon lovemaking session with my brother, or you've realized that I was right about him and you just don't want to admit it.
Ya kardeşimle bir sevişme seansı ile nişanlanıyorsun ya da O'nun hakkında haklı olduğumu farkettin ve itiraf etmek istemiyorsun.
He left me a message or two the other day. I guess I forgot to call him. Severide, when you go off shift lately, you go into a 48-hour black hole.
Son zamanlarda vardiya gittiğinizde Severide, Eğer 48 saatlik bir kara deliğe gidin.
Or you can just give him a call, you know.
- Ya da arayabilirsin.
You got to take him to a Lions game or... or learn his favorite song, which is "Night moves" by Detroit legend Bob Seger.
Onu Lions maçına götürmelisin veya en sevdiği şarkıyı ezberlemelisin. Ki o şarkı da Detroit efsanesi Bob Seger'dan Nigth Moves.
Can't you text him or something? Find out where he is?
Nerede olduğunu bulmak için ona mesaj falan atabilir misin?
Do you care about him or me?
! Onu mu beni mi umursuyorsun?
You can bring him in or we can kick his door down.
Onu sen getirebilirsin ya da kapısını kırıp biz getirebiliriz.
You can't lock up a man for 52 days without him knowing when or even if he's ever getting out.
Ne zaman çıkacağını veya çıkıp çıkmayacağını söylemeden bir adamı 52 gün içeride tutamazsınız.
Okay, should we go bury him or do you guys feel like you did that already?
Tamam, gidip adamı gömelim mi yoksa çoktan gömmüşsünüz gibi hissediyor musunuz?
Whether you tell him or not, there are gonna be consequences to that kiss.
Söylesen de söylemesen de o öpüşmenin bazı sonuçları olacak.
And after, they drank whisky and shook hands... and then Alfie gave him some salt or... some such kike thing that means peace. What exactly d'you want us to do, Mr Sabini?
Sonra viski içip el sıkışmışlar... ve Alfie ona barış anlamına gelen tuz ya da ona benzer bir Yahudi şeyi vermiş... Tam olarak ne yapmamızı istiyorsunuz Bay Sabini?
Oh, God, before you start sizing him up for a wedding suit, he's not interested in me. - Or in girls of any kind.
Tanrım, onu damatlık için ölçülendirmeden önce söyleyeyim,... o benimle ilgilenmiyor... ~... ya da herhangi bir kızdan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]