English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your arms

Your arms translate Turkish

3,724 parallel translation
Take me in your arms.
Beni kollarına al.
What happened to your arms?
Kollarına ne olmuş öyle?
Raise your arms or I'll bust you like a pinata.
Kollarını kaldır yoksa kum çuvalı gibi yere sererim.
And he died. In your arms.
Hazmedecek birşey yok.
And I don't understand why you flap your arms and scream like a little girl when you see a spider the size of a pinto bean.
Ben de neden minnacık örümcekleri görünce ellerini deli gibi çarpıp küçük bir kız gibi bağırdığını anlayamıyorum.
For your information, flapping your arms and making loud noises is how you scare those nasty bastards away.
Bil diye söylüyorum ellerini çarpıp deli gibi bağırınca o aşağılıkların uzaklaşmasını sağlıyorsun.
Uh, sir. - We're gonna take a scan of your chest and your arms. - Here you go.
Göğsünüzün ve kollarınızın tomografisini çekeceğiz.
Move your arms!
Kollarını kıpırdat!
Don't bend your arms and follow through.
Kollarını kırma ve sonuna kadar savur.
And you think you'll call him.. .. and he'll come running into your arms.
Ve onu çağırdığında koşarak kollarına geleceğini mi sanıyorsun?
I should have let them tear your arms off and beat you to death.
Aslında bırakacaktım da senin kollarını bacaklarını koparacaklardı.
Uncross your arms, you ice queen.
Kollarını aç, buz kraliçesi.
So open your arms and close your eyes tight
Bu yüzden aç kollarını ve gözlerini sımsıkı kapa
But open your arms and close your eyes tight
Ama aç kollarını ve gözlerini sımsıkı kapa
Holy Sky God... dear ancestors... please accept our hero into your arms
Kutsal Gök Tanrımız, sevgili atalarımız... lütfen kahramanımızı aranıza kabul edin.
Well, Mervin's gonna break your arms and the legs... And then when you're walking again, you'll owe me 50 grand.
Mervin kollarını ve bacaklarını kıracak ve sen tekrar yürüdüğünde bana borcun 50 bin olacak.
Yeah, but you turned up with a shot boy in your arms.
Evet ama siz kollarınızda yaralı bir çocukla geldiniz.
I'm putting him in your arms, today.
Bugün onu kollarına vereceğim.
No matter what unit you used to make the measurements - - inches, your arms...
Ölçümleri yapmak için hangi birimleri kullandığınız fark etmez - - metre, kollarınız... ya da başka bir şey - -
Everyone, lock your arms like this.
Herkes kollarını şöyle kilitlesin.
Actually, you kind of sleep in a diagonal, like a starfish, with your arms out like this.
Aslında sen yatay uyuyorsun. Denizyıldızı gibi, kolların böyle.
No, remember you should never fold your arms or let them dangle.
Hayır, unutmayın, kollarınızı asla kavuşturmamalısınız ya da aşağı doğru sallandırmayın.
I felt like I was gonna fall asleep in your arms.
Senin kollarında uyurken düşüyormuş gibi hissediyorum.
Switch your arms.
Kollarını da değiştir.
? Everybody, hold your arms up to greet
Herkes selamlamak için kolunu kaldırsın.
? Hold your arms up to greet
Selamlamak için kolunu kaldır.
? Everybody, hold your arms up? to greet
Herkes selamlamak için kolunu kaldırsın.
Your arms are shaking.
- Kolların titriyor.
Extend your arms
Kollarını uzat.
Take her in your arms and take her away.
Onu yanına al, Tanrım.
If you come down here again, I'll break both your arms.
Bir dahakine o ellerini kırarım senin! Kaybol güzümün önünden!
And your arms are around me.
Ve sen de beni kollarınla sarıyorsun.
"I pledge to kiss you slowly, to be food for your soul, " to sleep in your arms, to comfort you with my body, " just as you promise to comfort me with yours,
Seni yavaşça öperek ruhunun gıdası olacağıma, kollarında uyuyacağıma bedenimde huzuru bulacağına, senin de söz verdiğin gibi bedeninde huzur bulacağıma ant içiyorum.
Raise your arms.
Kolunu kaldır.
Raise your arms, and ask the holy host to look upon us as he has in the past, and by his gaze, strengthen our faith.
Kolunu kaldır ve Kutsal Sahip'ten tüm hayatımıza yukarıdan bakıp bakışlarıyla inançımızı güçlendirmesini dile.
Raise your arms, sisters.
Kollarınızı kaldırın, kız kardeşlerim.
Just lift up your arms.
Kollarını kaldır.
Unh unh! Come here, hon, I need your arms.
Buraya gel, kollarına ihtiyacım var.
- Just relax. - All right. I'm gonna guide your arms.
Kollarını nasıl tutacağını göstereyim.
♪ in your arms, in your bed, under your skin ♪
# Kollarında, yatağında, teninin altında #
♪ In your arms, in your bed we didn't officially meet.
# Kollarında, yatağında # Tanışmadık.
If you don't put your arms down, you're gonna lose'em.
Eğer silahlarınızı indirmezseniz, onları kaybedersiniz.
Just make your arms.. you know like anger.
Sinirli birinin kollarının hareket ettirmesi gibi.
And the doctor said you just sit with your arms crossed and won't talk. You know what?
Ve doktor öylece oturup konuşmadığını söyledi.
An area the width of your thumb when held at arms length.
Kolunuzu uzattığınızda, baş parmağınız genişliğinde bir alan.
Because you're stronger than I am. Look at your toned arms.
Çünkü sen benden daha güçlüsün, şu kollara bak.
And I wrapped my arms around your neck.
Ben ellerimi boynuna doladım.
You have overstepped your jurisdiction, interfering with and willfully damaging a police investigation into arms smuggling.
- Silah kaçakçılığıyla ilgili araştırmamızı.. ... tamamen baltalayarak yetkinizi aştınız.
Arms down, face forward, hands on your face... there, then she came along.
Kollar aşağıya, başını kaldır ellerini yüzüne koy, sonra o geldi.
♪ I'll be here if you ever want me in your arms ♪
# Beni sev #
Mmm, I like your burly arms.
İri yarı kolların hoşuma gitti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]