English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Your move

Your move translate Turkish

7,504 parallel translation
Buddy, it's your move.
Dostum, sıra sende.
Are you looking forward to your move?
Taşınmak için sabırsızlanıyor musunuz?
Your move.
Sıra sende.
Your move. The clock's ticking.
Senin sıran, saat işliyor.
Move your head!
Kafanı oynat!
Try and move your arm.
Dene. - Dene ve kolunu oynat.
Doesn't usually move in your circles.
Genellikle sizin muhitlerde pek dolaşmaz.
Move. Move your hands, move your hands.
Ellerini oynat, ellerini oynat.
You hold your ground. Don't move.
Yerinden kımıldama, hareket etme.
One more move, and I will put one in your leg and let you bleed out.
Hareket edersen bacağına sıkarım ve kan kaybından ölürsün.
♫ Move to your hands... ♫ ♫ your wrists... ♫ ♫ right on up to your elbows. ♫
Ellerinize ilerleyip oradan bileğinize oradan doğruca dirseğinize.
♫ Move to your hands, ♫ ♫ your wrists, ♫
Ellerinize oradan da bileklerinize geçiyor.
Can you move all your fingers?
Parmaklarınızı oynatabilir misiniz?
Move your arms!
Kolları kımıldatın!
You can move your car now.
Arabanı ilerletebilirsin şimdi.
- Move! - I think you should call your dad.
Bence babanı aramalısın.
It was your bright idea to have her move near us.
Yanımıza taşınması senin parlak fikrindi.
Move your hand.
Elini kıpırdat.
- Move your feet.
Kaldır ayaklarını.
Jilly Bean, move your ass.
Şekerpare, oynat kıçını.
The house will pay for MIT, and Aunt Chloe says your sister and I can move into her apartment.
Ev, MIT'yi karşılayacak, Halan Chloe kardeşinle birlikte, evine taşınabileceğimizi söyledi.
You're gonna have to move out of your house immediately.
Hemen evi boşaltman gerekecek.
It's time for you to show off your best move.
En iyi dans figürlerinizi gösterme vakti geldi.
Colonel Wharton, you move your brigade from your current position down the hill at best speed into that depression below the Union artillery.
Albay Wharton, tugayınızı en hızlı şekilde şu anki pozisyonunuzdan tepenin aşağısındaki Birlik topçuları altındaki alana gönderin.
Move your ass!
Oynat kıçını!
If you think your words will move your fellow noblemen to dissent, then you're sorely misled.
Eğer sözlerinin senin yoldaşların tarafından kabul göreceğini sanıyorsan, çok yanlış anlaşıldın demektir.
Move your fucking feet the fuck over here and give me the phone.
Sikik ayaklarını hareket ettir ve telefonu bana ver!
If you were our player, right now, what would be your next move?
Şu anda aradığımız kişi sen olsaydın bir sonraki hamlen ne olurdu?
Move your waist for the boys of the olive trees
Kıvır bakayım belini Çocuklar için Zeytin ağacındaki
Slowly move your focus up.
Yavaşça odak noktanı yukarı çıkar.
You took your finger off it, you made the move.
Eğer parmağını oradan kaldırırsan hamle yaptın sayılır.
I know you're thinking about your next move, but there are things you don't know.
Sonraki hamlenizi düşündüğünüzü biliyorum ama bilmediğiniz şeyler var.
Move, move your ass!
- Git buradan.
- and it helps your soul move on or...
-... ve ruhunun taşınmasına yardım...
Don't move, Put your hands where I can see them.
Kıpırdama, Ellerini görebileceğim bir yere koy.
And then we move inside, and we get you all on the stage, you smile at the audience, you take your seat, and off we go.
Sonra içeri giriyoruz ve hepinizi sahneye alıyoruz. Seyirciye gülümsüyorsun. - Yerine oturuyorsun ve bitiriyoruz.
Move your vehicle!
Aracını ilerlet!
Now move your ass.
Kaldır o kıçını şimdi.
Move your ponytail!
Çek şu at kuyruğunu!
♪ Now move your hips and dance like fish
♪ Now move your hips and dance like fish
Move your furry little feet!
Tüylü küçük ayaklarını kıpırdat!
You fuckin'faggots, move your ass.
Yürüyün, soktuğumun ibneleri.
Why don't you and your dumb-ass friends move in together so you can play circle jerk while you play Call of Duty all fucking day.
Neden sen ve götlek arkadaşların içeri girmiyorsunuz? onlar şişe çevirmece oynarken sen de, bütün gün Call of Duty oynarsın.
Move your ass, soldier.
Kaldır kıçını, asker.
Move your foot.
Ayağını çek.
- Move your body real close
- Vücudunu yeterli mesafeye yaklaştır.
Please don't move your hand.
Hayır, elini oynatma.
Move your head, babe.
Kafanı hareket ettir.
So I can move into your spot.
Senin mekana taşınmak için.
Move your head! That's it.
Kafanı hareket ettir!
Move your head!
- Bacaklarını hareket ettir!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]