Они пришли за тобой translate Turkish

Они пришли за тобой. Иди прямо, не оборачивайся.

Senin için geldiler, yürümeye devam et ve arkana sakın bakma.

Они пришли за тобой, или из-за пророчетва?

Buraya senin peşinden mi geldiler yoksa kehanet olayı mı?

Они пришли за тобой.

Onlar senin için geliyor.

Они пришли за тобой.

Senin için geliyorlar.

Они пришли за тобой.

- Seni aramaya geldiler.

И ты можешь их видеть, только если они пришли за тобой. Поэтому я мог его видеть, а ты нет.

Ve sadece onlar senin için geldiğinde görebilirsin, bu yüzden sen göremedin ama ben gördüm.

Теперь они пришли за тобой, а я тебе обязан.

Şimdi senin için geliyorlar ve sana borçluyum.

Они пришли за тобой.

Sana saldırıyorlardı.

Ты влезла и они пришли за тобой.

Müdahale ettin. Ve onlarda sana müdahale ediyor.

Они пришли за тобой, Билл!

Senin peşindeler, Bill!

Не по моей вине. Значит, ты затащил повстанцев в мясорубку, а теперь они пришли за тобой?

Adamların orada kalmalarına izin vermeyecekler, onlar da gardiyanları olmamıza hiç izin vermeyecekler.

Ты думал, что они пришли за тобой.

Seni aradıklarını sandın.

Они пришли за тобой.

- Senin için geldiler.

Они пришли за тобой! Но...

Seni yakalamaya geliyorlar!

Ты в деле, ты стала важным свидетелем, и они пришли за тобой.

Mahkemeye çağrıldın, bir görgü tanığısın. Peşine düşecekler.

Если мы хотим поймать этих ребят, то нам нужно знать, почему они пришли за тобой.

Eğer bu adamları yakalayacaksak, neden senin peşinden geldiklerini bilmemiz lazım.

Ты помнишь, почему они пришли за тобой?

Seni neden götürdüklerini hatırlıyor musun?

Смотри. Посмотри. Они пришли за тобой.

Bak, senin için geliyorlar.

Вот почему они пришли за тобой.

Bu yüzden senin peşine düştüler.

Они пришли за тобой.

Senin için geldiler.

Они пришли за тобой!

Senin için geldiler.

Они пришли за тобой?

- Peşinden mi geldiler?

Они пришли за тобой.

Senin peşinden geldiler.

- Они пришли за тобой.

- Tamam. Senin için geldiler.

Что значит, они пришли за тобой?

Ne demek senin peşine düştüler?

Они пришли за тобой. Не волнуйся.

- Seni takip etmişler.

- Они же пришли за тобой.

Buraya senin için gelmişlerdi. Evet.

Они пришли за тобой?

- Peşine düştüler, ha?

Они пришли за мной, Джон а я потом приду за тобой

Onlar bana geldi, John... Ben de senin arkandan geliyorum.

Они пришли за мной, не за тобой.

Benim için geliyorlar.

Смотри по сторонам, если они пришли за мной, будь уверен – придут и за тобой.

Kendine dikkat et, çünkü peşime düşerlerse,... emin ol ki ben de senin peşine düşerim.

- Они так и не пришли за тобой, верно?

Senin için dönmediler, değil mi?

Погоди секундочку. Они пришли не за тобой, Кейси, они пришли за...

Senin için gelmediler Casey, şey için...

Они пришли не за тобой.

Senin için gelmediler.

Я удивлён, что они ещё не пришли за тобой и Джорджем.

Sen ve George için henüz gelmemelerine şaşırdım doğrusu.

Стая Маркуса, они пришли за мной, я полностью уверен, что и за тобой придут.

Marcus'un sürüsü peşime düştü, sizin peşinize düşeceklerini de... -... garanti ederim.

Ты же не хочешь, чтобы они пришли и за тобой.

Senin peşine düşmelerini istemezsin.

Если твои родные здесь, почему они не пришли за тобой?

Ailen buradaysa neden senin için gelmediler, Henry?

Это за тобой они пришли.

Onların peşinde olduğu kişi sendin.

Они стреляют в других стрелков, которые пришли за тобой.

Seni almak için gelen diğer silahlı adamlara ateş ediyorlar.

Они пришли за тобой.

Seni arıyorlar.

Потому что они пришли туда не за тобой.

Çünkü senin için gelmemişlerdi.

Они пришли и за тобой

- Evet, senin peşine de düştüler.

Как я говорила, они пришли за мной, а не за тобой.

Dediğim gibi benim peşimdeler, senin değil.

Они пришли за мной. Это вопрос времени, когда они придут и за тобой.

Peşimdeler, senin peşine düşmeler an meselesi.