Я вам покажу translate Turkish

Дайте, я вам покажу.

Sana göstereyim.

Давайте я Вам покажу.

İzleyin şimdi.

Директор Коул, я вам покажу ЧТО ЕЩЁ!

Müdür Cole, size başkayı göstereyim.

Пожалуйста! Я Вам покажу!

Lütfen, size gösterebilirim.

Только сначала давайте я Вам покажу, где похоронен Фентон.

Sana Fenton'u nereye gömdüğümü göstermeme izin ver.

Я вам покажу как вы можете уменьшить количество заповедей и прийти к списку который немного более применим и логичен.

size emir sayısını nasıl azaltacağımızı göstericem ve biraz daha çalışır ve mantıklı yeni bir liste sunucam.

Я вам покажу.

Göstereceğim.

Я вам покажу, почему меня называют "бархатным туманом".

Size bana neden "Pelüş Duman" dediklerini anlatayım.

Я точно тебе говорю! Я вам покажу все мои любимые грязевые ванны.

Favori içme suyu kaynaklarını göstereceğim.

Почему бы вам не прийти на обед через неделю, и я вам покажу?

Niçin bu hafta içi bir akşam bana yemeğe gelmiyorsun, sana her şeyi gösteririm.

Смотрите, я вам покажу, как копы врываются в комнату.

Bana bir ev ayarlayın, Size bir Tv polisinin içeri nasıl girmesi gerektiğini göstereceğim.

Зайдите внутрь, я покажу вам.

İçeri girin de göstereyim size.

То что я вам сейчас покажу, этому ни в какой школе не научат

Bana okullarda asla öğretmedikleri şeyleri öğretti.

Теперь ложитесь ко мне в постель, я вам что-то покажу.

Herkes benimle beraber yatağa girsin. Size göstermek istediğim birşey var.

Я с радостью все вам покажу.

Size şahsen göstermek benim için bir zevk olacak.

Я с радостью покажу Вам самый короткий путь к мостам.

Size köprülere giden en kısa yolu göstermek istiyorum.

Покажите мне выход. И я покажу вам нечто, что изменит ваш мир.

Çıkış yolunu gösterirsen, sana dünyanı değiştirecek bir şey gösteririm.

Идёмте, я покажу вам удивительное одеяние.

Çok iyi, şimdi benimle birlikte gelde sana bir elbise göstereyim.

Добро пожаловать на Гавайи. Пойдёмте, я покажу вам бар.

Size barı göstereyim.

"Книга мёртвых" упоминает об этом, я вам сейчас покажу.

Ölüler Kitabı'nda. Gelin, size göstereyim.

Я покажу вам документы по истории Древнего Египта.

Elimde size göstermek istediğim, eski Mısır'a ait yığınla belge var. - Evime gelin.

А он сказал : "Я сейчас покажу вам нашествие инопланетян!"

O da dedi ki, "Sana lanet uzaylı istlasını göstereceğim".

Может, я лучше покажу вам наши рекомендации, мэм.

Belki, en iyisi size referanslarımızı göstermeliyim, hanımefendi.

Давайте, я покажу вам дом.

- Evi göstereyim.

Не возражаете, если я покажу Вам перечень?

Ayrıntılarını size göstermeme ne dersiniz?

Я вам покажу!

Göreceksiniz ulan!

Давайте, я вам всё покажу?

Etrafa bir göz atmak istemez misiniz?

Я покажу вам, где выход.

Sizi geçireyim.

Она говорила покажите мне тропический фрукт, а я покажу вам хуесоса из Гватемалы.

Siz bana bi tropik meyva gösterin, Ben de size Guatemala'dan bi yarak kafalı göstereyim.

Обрезки ногтей, и я вам даже покажу цену.

Ayak tırnağı parçaları, ve sizin için sahneyi hazırlayayım.

Покажите мне ленивого придурка который лежит целый день и смотрит игровые шоу дрочит член, и я покажу вам того кто не причиняет никаких блядских проблем.

Bana tüm gün oturup yarışma programları izleyip sikinle oynayan bi hıyar gösterin, ben de size hiç bir bela açmayan bi adam göstermiş olayım.

Я их вам покажу, если вы что-нибудь купите

Eğer bir şey satın alırsanız onu gösteririm.

Купите что-нибудь, и тогда я покажу вам мои документы

Bir şey satın al ve sana kimliğimi göstereceğim.

Когда-нибудь я покажу вам небо, полное звёзд, как когда-то обещал вам "

Bir gün sana yıldızlarla dolu geceyi göstermek istiyorum söz verdiğim gibi.

Я же сказала, я покажу вам, как адаптироваться к их торпедам.

O torpidolara nasıl uyum sağlayacağınızı anlatacağımı söylemiştim.

# Я покажу вам ваш путь, Вы знаете, что делать...

# Yolu size göstereceğim, siz yapmanız gerekeni bilirsiniz.

Я вам покажу.

Göstereyim.

Я вам всё покажу.

Göstereyim.

Я дам вам доступ к нашей базе данных, покажу, что говорю правду.

Veribantımıza girmenize izin veriyorum gerçeği söylediğimi güvenebilirsin.

- Я покажу вам это на звёздной карте.

- Size yıldız haritasında bir şey göstereceğim.

Я покажу вам, это займёт минуту.

Göstermek sadece bir anımızı alır.

- Я покажу вам.

- Sana göstereceğim.

Но вы можете придти завтра и я вам всё здесь покажу.

Ama yarın gel, sana etrafı gösteririm.

Подождите, я кое-что покажу вам.

Bir saniye, sana birşey göstermeliyim.

Я покажу вам, где вы будете спать.

Sana uyuyacağın yeri göstereyim

- Я покажу вам мою истинную суть.

Sana gerçek karakterimi göstereceğim.

Идемте, я вам все покажу.

Bakın size göstereyim.

Сейчас, я вам покажу.

Onu almam gerek.

А теперь, если вы проследуете со мной в соседнюю комнату я покажу вам программу, которую я уже наметил по этому случаю.

Benimle yandaki odaya gelebilirsen, davetin için müzik programına bir bakarız.

Давайте я покажу вам Нью-Йорк таким, каким его мало кто знает.

Size çok az kişinin gördüğü New York'u gezdireyim.

Я покажу вам, как лезть в чужое дело.

İşimize karışan komik adamlara ne yaptığımızı göstereyim.