Dusunmek translate Spanish
21 parallel translation
Ne elde ettik? Cesur olmak ve dusunmek, ne yapilacağini bilmek demektir.
Atreverse a saberlo, a pensar sobre ello... 1
Onun senin kalbini yaraladigini gordukce... gercekligi hakkinda dusunmek.
Para pensar en la realidad como ellos la vieron... hace sufrir su corazón.
Beyler, belki de bir ara oy vermeyi dusunmek istersiniz.
Quizá deberían considerar votar de vez en cuando.
bize yasak bir adami dusunmek, ya da beraber olmak cunku bizim ebeveynlerimiz ve babamiz izin vermez.
Estamos prohibidas de pensar en un hombre al menos que nos de comer y nos saquen del dominio de nuestros padres.
Ama Billie'nin serbest oldugunu dusununce, bu konu uzerine dusunmek biraz zordu.
Pero era difícil pensar en ello sabiendo que Billie andaba suelta.
Beni bir daha dusunmek zorunda degilsin.
No tienes que preocuparte por mi otra vez
12 hafta, daha... dusunmek icin vaktimiz var tamam mi?
12 semanas... tenemos tiempo para decidir ¿ no?
Sadece dusunmek icin biraz zamana ihtiyacim var.
Sólo necesito tiempo para pensarlo un poco.
Sania ve benim evliligim hakkinda dusunmek icin... nereden firsat bulacaksiniz ki?
.. no creo que tenga tiempo para.. .. pensar en el casamiento de Sania conmigo.
Senin de benim arkadaşım olmani dusunmek istiyorum.
Me gusta creer que tú eres mi amigo.
Evet, Mike'in annesiyle evlendigini dusunmek zor.
Sí, es difícil creer que estuviera casado con la mamá de Mike.
Ben gittikten sonra yerime senin gibi birinin gececegini dusunmek isterim.
Me gustaría pensar que un hombre como tú va a sucederme cuando me vaya.
Beni "devre disi" birakma planini tekrar dusunmek isteyebilirsin!
Debes pensar dos veces el plan de "dejarme atrás"
- Ne icin? - Dusunmek icin.
- Para pensar.
Bir sey olmayacagını biliyordum ama sana dava acılacagını soylediginde seni parmaklıklar ardında dusunmek...
Es solo que... sé que no iba a suceder, pero cuando primero me dijiste que podrían presentar cargos, pensar en ti tras las barras...
Cok uzun zamandir oyle hizli seyahat ediyordum ki, gercekte kim oldugunu veya burada ne yaptigimizi dusunmek aklima bile gelmedi.
Estamos corriendo tanto que no me he parado a pensar quién eres o qué estamos haciendo aquí.
SENİN GİBİ DELİ DİZGİN BİRİNİN KAFESTE OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK SİNİRİME DOKUNUYOR.
ODIO PENSAR EN UN HOMBRE SALVAJE COMO TÚ EN UNA JAULA.
DÜŞÜNMEK İÇİN ZAMANA İHTİYACIM VAR.
NECESITO PENSAR - SADIE
GÖKTEKİ ADAMI DÜŞÜNMEK İÇİN SAKİN BİR MEKÂN
UN LUGAR TRANQUILO PARA PENSAR EN EL HOMBRE DEL CIELO
"LYDECKER. GLOBAL DÜŞÜNMEK. GLOBAL DAVRANMAK."
Pensando globalmente Actuando globalmente
DÜŞÜNMEK İÇİN FARKLI BİR YÖNTEM
Una forma diferente de pensar
düşünmek 24
düşünmek mi 21
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek mi 21
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259