English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / O benim değil

O benim değil translate French

3,062 parallel translation
- O benim değil.
- Ce n'est pas mon écharpe.
- O benim değil.
- C'est pas à moi.
O benim annem değil.
Non, c'est pas ma mère.
Ver şu direksiyonu. Direksiyon değil, o benim bebeğim!
C'est mon doudou!
O benim ortağım değil.
Pas mon partenaire, c'est un flic.
Ne? Önemsiz biri değil, o benim kocam.
Ce n'est pas un mineur, c'est mon mari.
- O benim ayağım değil.
- Pas ma patte. - Ohé?
Lola, o benim kazağım değil mi?
Lola, c'est mon pull?
O artık benim Chad'im değil anne.
Ce n'est plus "mon" Chad, maman.
O benim sorunum değil, Mary Lou.
C'est pas mon problème.
- Benim işim değil o.
- Je ne veux pas.
Hayır, o benim kankam değil.
C'est pas mon meilleur copain!
- O benim kızım, senin değil!
- Non. C'est ma fille, pas la tienne!
O, o artık eski Vincent değil... benim küçük kızımı öldürecek.
Tu le reconnais... On dirait une autre personne. Il est...
O benim sınıf arkadaşım değil, sadece arkadaşım.
Ce n'est pas ma camarade mais mon amie.
O benim erkek arkadaşım değil.
C'est pas mon petit ami.
O senin lanet olası patronun benim değil.
C'est ton putain de patron, pas le mien.
O artık benim ufak kızım değil.
C'est plus ma petite fille.
O benim komşum değil, ben burada yaşamıyorum bile.
J'habite même pas ici!
Onda değil! Olsaydı bilirdim, o benim komşum.
- Je saurais, c'est mon voisin.
O zaman, sanırım benim sana yardım etmem aslında kendime yardım etmem, değil mi?
Donc, je suppose que si je t'aide, je m'aide, n'est-ce pas?
O benim arkadaşım değil dostum.
- C'est mon pote.
Benim eleman değil o.
Pas un acheteur.
- O araba benim değil.
- C'était pas ma voiture.
Niçin ondan "kocan" diye bahsediyorsun? O benim kocam değil. Bir saat.
Et cesse de l'appeler mon mari, c'est un automate.
O benim kardeşim değil.
Ce n'est pas mon frére.
O cadı değil. Benim karım.
C'est pas sa sorcière, C'est ma femme.
Benim değil o.
- C'est pas à moi. - Pas à toi...
Bu sadece benim suçum değil, kim o içi dolu bardağı koydu oraya?
Ce n'est pas entièrement ma faute si tu forces les hommes à mouiller tes genoux...
O yüzden. Kendine böyle demek istiyorsan benim için sorun değil.
- Si tu veux croire ça...
- Olduğun yerde kal. O benim silahım değil.
Ce n'est pas mon flingue!
O benim silahım değil.
Ce n'est pas mon flingue - Au sol!
Biliyorum, gerçekten "O Kız" etiketini benim için istediğini ve çok gurur duydum bunu taşıyabileceğimi düşündüğün için ama dürüst olmak gerekirse, Serena böyle bir şey benim umurumda değil.
Je sais que tu veux faire de moi une "It Girl" et je suis très flattée que tu m'en penses capable, mais pour tout te dire, je me fiche de ces choses-là.
- O benim şapkam değil.
Ce n'était pas mon chapeau
- O benim şapkam değil.
Ce n'était pas mon chapeau.
O benim sahibim değil.
Je lui appartiens pas.
Evine hiç gitmedim, o sigaralar benim değil.
Je n'ai jamais été à l'intérieur de son appratement, ces cigarttes ne sont pas à moi.
- Annem değil o benim!
Ce n'est pas ma mère!
Haberin olsun, o benim sevgilim değil.
D'accord, écoute. Ce n'est pas mon petit copain.
"O benim annem değil ve bunun farkındasın." dedi.
Il m'a répondu : "C'est pas ma mère et vous le savez."
O bir kral degil. Kral benim.
Ce n'est pas un roi.
O benim sevgili agabeyim degil.
Il n'était pas mon frère bien-aimé.
Sonraki Benim, O Değil.
C'est pas ce que je cherche.
Nik, o benim oyuncağım, senin değil.
Nik, c'est mon jouet, pas le tien.
O benim sorunum değil.
C'est pas mon problème.
O Liman Mezarlığı'nda gömülü. Benim ailemden çok uzakta değil.
Il a été enterré au cimetière de Harbor, pas loin de mes parents.
Çünkü şiddet, sorunları çözmek için bir yol değil. O benim çözmem gereken bir sorun.
Parce que c'est mon problème, et la violence n'était pas la réponse.
O benim oğlum değil.
Ce n'est pas mon fils.
O Ian değil. O benim, o.
C'est pas Ian, c'est moi.
- Arash, o benim büyükannem değil.
- Arash, ce n'est pas ma grand-mère.
- O çocuk benim değil.
Allô?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]