O benim kocam translate French
392 parallel translation
"O benim kocam."
"C'est mon mari!"
- O benim kocam.
- C'est mon mari.
O benim kocam ve onu seviyorum.
C'est mon mari, et je l'aime.
Ama o benim kocam.
Mais c'est mon mari.
O benim kocam.
Oh, la ferme! - C'est mon mari.
O benim kocam.
Mon mari.
Onu tanıyorum. O benim kocam.
C'est mon mari...
O benim kocam olacak.
- Il sera mon époux.
O benim kocamı öldürdü.
Il a tué mon mari.
O benim kocam olacak.
Il sera mon époux.
O benim kocam değil.
Ce n'est pas mon mari.
Ama o benim kocam.
C'est mon mari.
O benim kocam. Elimizde şu kamera, ışık ve bir kamyonet var.
On a une caméra, du film, un camion.
O benim kocam!
C'est mon mari.
Aman tanrım o benim kocam.
Mon dieu! Cette femme, c'est mon mari!
O benim kocam!
Il est mon époux!
Ama o benim kocam değildi!
Ce n'est pas mon mari.
O benim kocam, istediği gibi dokunur bana!
C'est mon mari, il peut me toucher.
- Mikey, o benim kocam.
- Écoute, c'est mon homme.
- İşte o benim kocam.
C'est mon mari.
- O benim kocam.
C'est mon mari.
Kalpsiz piç, o benim kocam.
C'est mon mari, espèce de salaud sans coeur!
Bunu hak etmiştim. O benim kocam ve hepimize o bakıyor.
il prend soin de nous
O benim kocam ve onu göreceğim.
C'est mon mari et je vais le voir.
O benim kocam değil, ayrıca bir Rus. Zaten yeterince yaptı da.
Ce n'est pas mon mari et ce Russe m'a assez mise.
Ne de olsa o benim kocam.
Après tout, c'est mon mari.
O benim kocam, değil mi?
Il est mon mari, n'est-ce pas?
"Benim hiçbir şeyim yok, fakat kocam Olaf Jens Anderson, yakında geri dönecek, o zaman kesinlikle paranızı alırsınız!"
"Je n'ai rien, mais mon époux, Olaf Jens Anderson, sera bientôt de retour, et vous aurez certainement votre argent!"
Benim için, o hâlâ benim kocam.
Pour moi, c'est toujours mon mari.
O benim kocam!
C'est mon mari!
O zaman benim bir kocam, senin de paran olacak.
Comme ça j'aurai un mari, et vous aurez l'argent.
O benim kocam.
- C'est mon mari.
O benim kocam.
C'est mon mari.
Benim kocam olmayacak o!
Il n'est pas mon fiancé!
Ama o benim kocam değil.
Mais ce n'est pas mon mari.
O benim kocam öldürüldü Del Cobre bir çekim.
Je l'espère pour vous.
Burası benim evim ve o çapkın da benim kocam.
C'est ma maison et ça mon mari, le coureur!
O benim oğlum değil, kocam.
C'est pas mon fils. C'est mon mari.
Benim için vermez, o kocam değil.
Pour moi, pas mon mari. Pour Raza.
O, benim kocam.
C'est mon mari.
Hayır, ne de olsa, o benim kocam!
Oh non!
Silanus'u töhmet altında bırakacak hiçbir şey yapmam. O, benim kocam.
Je ne ferai rien contre Silanus, c'est mon mari.
"o çocuk" ve "benim kocam" dı. Yapılacak fazla bir şey kalmamıştı.
"cet enfant" et "mon mari", on ne pouvait plus rien pour elle.
Belki çocuk olmasa farklı olabilir, ama Charley ve ben beraber yaşamıyor başkalarıyla yatıyor olsak da, o tekrar evlense bile hala benim kocam ve hala çocuklarımın babası.
C'est peut-être différent si on n'a pas d'enfants, mais... même si on n'habite pas ensemble avec Charley, même si... on couche avec d'autres personnes et même s'il se remariait... c'est toujours mon mari... le père de mes enfants et...
Sözkonusu o... çocuğu benim kocam oluyor.
Il se trouve que ce fils de pute est aussi mon mari.
Ama ne olursa olsun, o artık kocam benim hatrıma, affet onu!
Il est mon mari malgré tout. Épargne-le, je t'en prie.
O herif benim kocam oluyor.
- Il se trouve que c'est mon mari.
O hala benim kocam. Öyle sayılır. Onun için önemli.
Et puis, c'est toujours mon mari, en quelque sorte, et ça compte beaucoup pour lui.
- Hayır, o benim eski kocam Jeremy. - Değişik eski kocam
Non, c'est mon ex-mari, Jeremy.
Sessizliğinizin nedeni, sadece kocamın çekindiği şeylerse, çekindiği şeylerin hiç önemi yok. Sizi temin ederim, o konuda benim tam güvenilir olduğumu görecektir.
La considération que vous avez pour mon mari ne doit pas vous arrêter, car je vous assure que pour son propre intérêt, il serait préférable de me mettre dans la confidence la plus totale.
Donald, benim kocam... o adamı seviyorum, ama... tüm iyi niyetinin yanında, o beleş bir yemeği bile mahveder.
Donald, c'est mon mari... J'aime cet homme mais, malgré sa bonne volonté, il gâche toujours tout.
o benim 717
o benim arkadaşım 110
o benim babam 72
o benim kuzenim 20
o benim annem 47
o benim kız kardeşim 28
o benim karım 97
o benim en iyi arkadaşım 29
o benim kardeşim 80
o benimle 34
o benim arkadaşım 110
o benim babam 72
o benim kuzenim 20
o benim annem 47
o benim kız kardeşim 28
o benim karım 97
o benim en iyi arkadaşım 29
o benim kardeşim 80
o benimle 34
o benim dostum 56
o benim bebeğim 25
o benim kızım 63
o benim param 27
o benim oğlum 84
o benim çocuğum 22
o benim arkadaşım değil 21
o benim değil 26
o benim arabam 45
o benim babam değil 20
o benim bebeğim 25
o benim kızım 63
o benim param 27
o benim oğlum 84
o benim çocuğum 22
o benim arkadaşım değil 21
o benim değil 26
o benim arabam 45
o benim babam değil 20
o benimdi 25
o benim arkadaşımdı 19
benim kocam 34
kocam 309
kocaman 142
kocam nerede 35
kocamı 16
kocam mı 27
kocam öldü 19
kocamandı 18
o benim arkadaşımdı 19
benim kocam 34
kocam 309
kocaman 142
kocam nerede 35
kocamı 16
kocam mı 27
kocam öldü 19
kocamandı 18