Bir şey yapın translate Russian
735 parallel translation
Bir şey yapın!
Сделайте что-нибудь.
Sağlıklı bir şey yapın Her gün
Он как раз весьма полезен иногда.
Lütfen bir şey yapın! Chobo! Chobo!
Сделайте, сделайте что-нибудь!
Bir şey yapın! Ölüyor!
Черт, сделайте что-нибудь.
Yürütün. Bir şey yapın.
Походите с ним.
Bir şey yapın!
Сделай что-нибудь!
Bir şey yapınca yaptığın şey oluverirsin.
Ты есть то, чем ты занимаешься.
Ve çıkmadan önce boşanmak kadar aptalca başka bir şey yapın size tavsiyem biraz daha düşünün.
До того, как уйдете и совершите еще какую-нибудь глупость, Я предлагаю вам переспать с этим.
Bir şey yapın yoksa bizi yok edecekler.
Сделайте что-то, или они уничтожат нас.
Lütfen, bir şey yapın!
Пожалуйста, сделайте что-нибудь!
Jess, Marie. Kendi iyiliğinize benim için bir şey yapın. Hangisi kimin henüz belli değilken bir envanter yapıp isminizi yazın.
Джесс, Мэри, ради собственной пользы подпишите все вещи, пока не забыли, чьи они, потому что когда-нибудь вы по 10 раз будете выяснять, чей этот столик.
Benim için bir şey yapın ve babanız arabasını ehliyetsiz kullandığınızı öğrenmesin.
Сделаете для меня, и - ваш отец никогда не узнает, что вы брали машину и ездили без прав.
- Tamam. Bir şey yapın.
У нас все получилось.
- Neden oturuyorsunuz, bir şey yapın.
- Чего вы ждете? Сделайте что-нибудь.
Bir şey yapıp yapmadığını elleri söyleyecek.
Его руки скажут, если он сделал что то.
Yapılmasını istediğiniz bir şey varsa, hanımefendi, bana söylemeniz yeterli.
Если вам что-нибудь понадобится, позовите меня, мадам.
Şey, Maxim bir şey yapılmasını isteseydi, bana söylerdi sanırım.
Я думаю, если бы Максим что-то хотел с ним сделать, он бы мне сказал.
Yapılmasını istediğin bir şey var mı?
У вас там какие-то дела?
Noel Baba gibi giyinip, hediyeler dağıtan kişilerin... bunu çocukken yaptıkları... kötü bir şey yüzünden... kendilerini suçlu hissettiklerinden... yaptıklarını söylüyor. Bu yüzden bundan kurtulmak için iyi olduğunu düşündükleri... bir şeyi yapıyorlar.
и тeпepь дeлaeт дpyгим дoбpo, чтoбы зaглaдить cвoю винy.
Yapıcı bir şey yapacaksın.
Ты остепенишься и сделаешь нечто конструктивное.
Beni rahatsız eden bir şey var. Seyirciler bunun 10 dakikada yapıldığını sanacak.
Меня волнует то, что зрители будут думать, что ты закончил это за 10 минут.
Bayım, ayakkabınıza bir şey yapışmış.
Сэр, у вас что то прилипло к ботинку.
Kaptan, o bakışı daha önce de gördüm ve bir an önce bir şey yapılmazsa, er ya da geç onu üzeceğim, beni rahat bırakmasını söyleyeceğim ve bu da şu an onun için hiç iyi olmaz.
Капитан, я уже видела такой взгляд. Если ничего не сделать, рано или поздно мне придется причинить ему боль. Пусть оставит меня в покое.
Doktor, havada buna sebep olacak bir şey var mı, atmosferik okuma yapılsın.
Используем время с толком. Доктор, надо проверить атмосферу. Возможно, что-то в воздухе приводит к такому поведению.
Gömülmüş bir yapının parçası olabilir mi acaba dedik ve çevresinde kazı yaptık, ama hiçbir şey bulamadık.
Мы полагали, что это часть погребенной структуры мы стали копать, но ничего больше не обнаружили.
" Bu kişisel bir şey değil, anlarsın, ama yapılmak zorunda.
"Ничего личного, сам понимаешь, но нужно это сделать."
Senden bir şey istemeyen ve yapışmayan bir kadın bulmak.
это найти женщину, которая не выдвигает никаких требований, и держаться за нее.
Bir şey yap, Allahın cezası!
Сделай что-нибудь, черт тебя подери!
O zaman, sana bir kızın vuracağı bir şey hiç yapıp dayak yemek yine de hoşuna gitti mi?
А с тобой случалось, чтобы ты получал пощёчину от девушки и при этом испытывал удовольствие?
Herkese ait bir olay. Yapılışını bildiğim tek şey bağırmak.
Делайте, что хотите.
Sadece bu konuda bir şey yapılmasını istiyoruz.
Надо просто что-то делать.
Size görmediğiniz bir şey göstereceğim. Bir filmin nasıl yapıldığını göreceksiniz.
Увидите, что не видали доселе, покажу вам, как фильмы делаются.
Her adam çalışmalara uzun saatlerini veriyor... ve görev sınırları içine girmeyen başka bir sürü şey yapıyor... fabrikalarda işçilere moral vermek gibi...
Каждый посвящает своё время обучению, и делает многое за гранью своих обязанностей, такие как моральные убеждения вышки- -
Evden eve giderek insanların durumunu kontrol ediyor yapılacak bir şey var mı diye bakıyordu.
Ходила от дома к дому, спрашивала у людей может ли она сделать для них что-нибудь.
- Tanrım! Şaka yapıyor olmalısın. - Yanıma geldiğin zaman sana demiştim ki Masters'ı enselemek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
- Кoгда ты пpишёл кo мне и сказал чтo вoзьму Мастеpса и мне плевать как.
Hele incelemeler bir yapılsın pek çok şey.
Ну, когда анализы будут готовы, довольно много.
Dinle, trafik görevi dışında bir şey yapıyorsanız hakkınızda soruşturma açar ve görevinizden aldırırım!
Послушайте, если вы будете заниматься чем-то еще, кроме дорожного движения, вы оба пойдете под расследование и будете отстранены от службы.
Farkında mısın, ben profesyonelim. Bir şey yapıyorsam bir sebebi vardır.
Тебе не приходило в голову, что я профессионал и у меня могут быть на то причины?
Öyle gözüküyor olsa bile, ne yaptığını bilmeden, rastgele yapılan bir şey değil.
Они сами не знают, что творят. Хотя им так не кажется.
Ondan bir şey yapmasını rica ediyorsunuz ve yapıyor.
- Нет, нет. [Вздыхает] Я хочу побыть наедине с собой и поразмышлять.
Bana insan vücudunun başka bir tarafını ver, onu bir şey yapıp satarım. Bana bir keli göster, ona şampuan satarım.
Лысой голове смогу шампунь впарить, но к прыщам подход найти не могу.
Bayan, yapacak bir şey olsa.. Yapın.
Мэм, если я смогу что-нибудь сделать для вас...
Kim olduğunu, nereden geldiğini bilmediğin insanlara sahip oluyorsun... ama onlara bir şey yapmalarını söylüyorsun ve yapıyorlar.
Люди, которые не знают, кто они такие, откуда пришли, но говоришь им, что делать - и они делают!
Splasmore'daki özel haftamızın bugün son günü söylemek istediğim, bu insanlar benim için süper ve Sideshow Mel için yiyecek, içk... taze meyvelerle yapılmış bir branç uzattılar, hemde en lezzetli kavunla beraber en çok özleyeceğim şey bu özel Mt.
Я просто хочу сказать, что эти люди хорошо к нам отнеслись. Еда, грог.... Они устроили завтрак со свежими фруктами и вкуснейшей дыней.
Audrey, kırık bir kalp için pek çok şey yapılabilir, Ama hiçbiri ay ışığında alabalıkların sıçramasını izlemek gibi olamaz.
Одри, от разбитого сердца есть много лекарств, но ни одно так не помогает как прыжок форели при лунном свете.
Onun hoşlanıcağı ve beraber yapıcağınız bir şey bul.
- Узнайте, что ему нравится, и вперед.
Bir şey yapın! Gidip getirin şunları!
Сделайте что-нибудь!
Ya da Nimitz'den E-2C gönderin. Yapın bir şey. Başkanı uyandır.
Может послать самолёт и эсминец, сэр?
Hani ölmeden önce yapılacak son bir şey vardır birinin istemeden yaşamlarınıza son vermesi yüzünden o şeyi halledemediğiniz için verilen bir fırsat.
Ну, довести до конца дело, которое вы начали до того, как умерли. Надеюсь, вы сделали это не за счёт приятеля, который ненароком подкоротил вашу жизнь?
Tüm olasılıklar için bir dizi strateji belirlemeye çalışırsınız ama sonunda her şey, peş peşe atışlar yapıp ne olacağını görmeye dayanır.
Ты можешь противостоять, выбирать стратегию, подходящую ко всем возможным вариантам, но в конце концов всё сводится к одной подаче за другой... и наблюдением за тем, что произошло.
Utanç verici bir şey. Çünkü, paket yapılmasının anlamı : Ya aç değilken bir lokantaya gitmişsinizdir ya da paket yaptırmak için en aptalca yolu seçmişsinizdir.
Это очень неловкий момент, потому что пакетик для собачки означает, что либо вы пришли в ресторан, будучи абсолютно неголодным либо выбрали самый глупый способ из существующих, чтобы достать собачьей еды.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17