English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Dısarı

Dısarı translate Russian

50,055 parallel translation
Barnes dışarıda.
Там Барнс.
Sizi ve onu hemen dışarı çıkarmalıyım. Hadi gidelim!
Я должен вытащить отсюда тебя и ее прямо сейчас.
- Böylece birbirimizi dışarıda öldürmek için özgür kalabiliriz.
- Мы работаем вместе. - Чтобы мы смогли убить друг друга снаружи.
Dışarıda neler oluyor?
Что там происходит?
Çık dışarı!
Вылезай!
Beni dinle, teslim olman gerek. Dışarısı güvenli değil.
Послушай, тебе надо сдаться, сейчас небезопасно.
Dışarı çık.
Вон отсюда.
Dışarıdaki her hareket suç faaliyeti sayılacak.
Любая деятельность на улице будет расценена как преступная.
Dışarı, dışarı, her neredeysen. Hey.
Выходи, выходи, где бы ты ни был.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyorum ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира, я обычный судмедэксперт, но в тайне, с помощью моих друзей из С.Т.А.Р. Лабс, я борюсь с преступностью и ищу таких же мета-людей, как я.
Daha dışarı çıkmadı.
Он еще не вышел.
Her dışarı çıkışında güneş ışığıyla şarj olacak.
Каждый раз, когда ты будешь выходить на улицу, солнечная энергия будет перезаряжать его.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyorum ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира я обычный судмедэксперт, но в тайне, с помощью моих друзей в С.Т.А.Р. Лабс, я борюсь с преступностью и ищу таких же мета - людей, как и я.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyorum ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира я - обычный судмедэксперт, но в тайне, с помощью моих друзей из С.Т.А.Р. Лабс, я борюсь с преступностью и ищу других мета-людей.
- Bir daha dışarıda yemek yemeyeceğim.
Я больше никогда не буду есть не дома.
- Evet, dışarıda hala bir deri metası var. Ve onu bulmayı planlıyorum.
Да, осталась еще одна оболочка мета, и я собираюсь найти его.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyor ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира, я обычный судмедэксперт, но в тайне, с помощью моих друзей из С.Т.А.Р. Лабс, я борюсь с преступностью и ищу таких же мета-людей, как я.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyor ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира я - обычный судмедэксперт, но в тайне, с помощью моих друзей из С.Т.А.Р. Лабс, я борюсь с преступностью и ищу других мета-людей.
Cisco, sana söz veriyorum, dışarıda bir yerde seni en iyi haline gelmeye zorlayacak güzel ve zeki bir kadın var.
Циско, обещаю, где-то есть прекрасная умная женщина, ради которой ты будешь готов стать ещё лучше, чем есть.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir adli tıpçı gibi görünsem de STAR Labs'teki dostlarımın da yardımıyla, gizlice suçla savaşıyor ve benim gibi meta insanları buluyorum.
Для всего мира я обычный судмедэксперт, но в тайне, с помощью моих друзей в С.Т.А.Р. Лабс, я борюсь с преступностью и ищу таких же мета - людей, как и я.
Bildiğimiz tek şey, Savitar'ın dışarıda bir yerlerde olduğu ve eğer mümkünse onu bulup, geldiği yere geri yollamalıyız.
Единственное, что мы действительно знаем, что Савитар где-то там, и, если можем, мы должны найти его и отправить прямо туда, откуда он пришел.
- Dışarı çıkalım.
Выберемся куда-нибудь.
- Canım dışarı çıkmak istemiyor.
Нет настроения на тусовки.
Anlaşılan, Stagg dahileri sırlarının dışarı çıkmasını istemiyor.
Судя по всему, гении "Стагг Индастриз" не хотели, чтобы их "секреты" - распознали.
- Barry, Caitlin dışarıda bir yerlerde.
Барри, Кейтлин где-то там.
- Bu halde dışarı çıkamaz.
Он не может идти куда-либо в таком состоянии.
Dışarıda konuşsak daha iyi olur dedim.
Я решила, что лучше поговорить здесь. Ладно.
Hani size, Barry ile senin üniversite harcınız için para biriktirdiğim için bir ay dışarıda yemek yiyemeyiz demiştim ya, hatırlıyor musun?
Помнишь, я сказал вам, что мы месяц не сможем ходить в кафе, потому что я копил деньги на ваше с Барри обучение в колледже?
Otobüs dışarıda.
Автобус снаружи.
Büyürken, arkadaşlarım arasında, Mystic Falls'da aile mirası olmayan tek kişi bendim, kendi kasabamda dışarıdan gelmiş gibi hissetmiştim.
Взрослея, вместе с моими друзьями, я был единственным, чья семья не имела никакого наследия в Мистик Фоллс, так что я чувствовал себя чужаком в родном городе.
Biraz kavga ettik ve camdan dışarı bir şey attık.
Мы поссорились и выбросили кое-что в окно.
Ellerin havada dışarı çık.
Выходите с поднятыми руками.
O yüzden lütfen dışarı çık ve biraz hava al.
Поэтому просто.. сходи на улицу и подыши свежим воздухом.
Anladık Maze. Çık dışarı.
Ладно, Мэйз, убирайся.
Yani onun için parti nasıl gitti bilemiyorum ama çocuklar çok fazla berbat şey gördüm. Bu zehir vücudunu içeriden dışarıya eriterek devam etmiş.
Ну да, даже не знаю насколько отстойная была вечеринка, но, ребят, я, конечно, видела разное, но яд буквально разъел его тело, словно сжег его изнутри.
Dışarıda bir başkasının daha zehirlenmiş olabileceğini düşünüyoruz.
- Ну... - Ну, мы беспокоимся, что возможно, профессор отравил кого-нибудь еще.
İçinde azıcık bir zehir kalmıştı. Yani dışarıda birisi zehirlenmiş olabilir.
В нем осталось совсем немного яда, так что да, в теории, кто-то еще мог быть заражен.
- Hadi dışarıda bekle tamam mı?
- Подожди снаружи, хорошо?
Tamam şunu dışarıya çıkarıyorum.
Ладно. Я выношу мусор.
Ben dışarıdaydım ve ölü bir kadın, kan olmaması hadi ama.
Я был на улице, но... Женщина мертва, а крови нет?
- Bu yüzden FBI... - Çık dışarıya.
- Поэтому ФБР...
- Çok dışarıya.
- Что? - Уходи.
Dışarıya bak başkaları da var mı?
Проверь снаружи, нет ли кого ещё.
Tek bildiğim Winchesterların dışarıda olduğu.
Но я знаю, что Винчестеры на свободе.
Her zaman vücut sıvılarını dışarıya fışkırtırlar.
Вечно повсюду слюни и сопли размазывают.
Sen burger almaya dışarıya çıktın.
Ты отправился за бургером.
Barmen onu aceleci bir şekilde dışarıya koşarken görmüş.
Барменша видела, как он выскочил отсюда, будто ошпаренный.
Dışarıda arabayı saklıyor.
На улице - прячет машину.
" Dışarıya çıktım.
"Ушёл, скоро вернусь".
Dışarısı çok kötü.
Там всё плохо.
Dışarıda her şey temizlendi.
Там всё чисто.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]