English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kişisel bir şey

Kişisel bir şey translate Russian

682 parallel translation
Bay de Winter, her ne kadar acı verici olsa da size çok kişisel bir şey sormak zorundayım.
Мистер де Винтер, как ни больно это может быть, но я должен задать вам личный вопрос.
Kişisel bir şey de.
Это личные расходы.
Bunda kişisel bir şey yok.
Здесь нет ничего личного.
Kişisel bir şey değil.
Ничего личного.
Bu kişisel bir şey değil.
Ничего личного.
Bu kişisel bir şey, bizimle Ike Clanton arasında.
Это личное, между нами и Айком Клэнтоном.
Özür dilerim. Kişisel bir şey kastetmedim.
Простите, не хотел вас обидеть.
Bir düşünce geliştirmek, kişisel bir şey ifade etmektir.
Потому что... в этом искусство развивать идею, высказывать собственные мысли
Çok kişisel bir şey.
Это очень личное.
Spock böyle bir meditasyonun kişisel bir şey olduğunu, özellikle de
Спок может рассказать, что такая медитация - это что-то личное.
Ama kişisel bir şey değil.
Присядь.
" Bu kişisel bir şey değil, anlarsın, ama yapılmak zorunda.
"Ничего личного, сам понимаешь, но нужно это сделать."
Bundan daha kişisel bir şey olamaz.
Ничто не может быть более личным.
Kişisel bir şey.
Что-то интимное.
Kişisel bir şey.
Это личное. О чём ты?
- Vay canına. Bak bu kişisel bir şey değil. Yapmamı istediğin şey fazla ticari olduğu için.
Не обижайся, Сантос, но ты увяз в продуктах питания.
Kişisel bir şey mi canım?
Это что-то личное, дорогая?
Richard, Sana kişisel bir şey sormam gerek.
У меня к вам очень личный вопрос.
Her ne ise, kişisel bir şey olmalı.
Чем бы это ни было, это должно быть очень личным.
Çünkü bu kişisel bir şey.
Потому что это личное.
Kişisel bir şey değil Chris, ben...
Ты меня извини, Крис, но...
Kişisel bir şey değil ama polis tarafından aranıyorsunuz.
Я не против вас, но вас ищут власти.
Kişisel bir şey değil. Mantıklı bir şey değil. Her zamanki durum işte.
Ничего личного, ничего логичного, один только бизнес, как обычно.
Seni merak ettik.Kişisel bir şey değil.
Мы волновались. Я не против этого человека.
Bak, bu kişisel bir şey değil.
Ќичего личного, правда.
- Hadi, kişisel bir şey değil.
Ќичего личного. Ќичего личного?
Hayır daha kişisel bir şey küpeleriniz olabilir mesala.
- Нет, что-то более личное. Сережки, например.
Delirdiğin içn üzgünüm, ama bu kişisel bir şey değil.
Мне жаль, что ты зол. Но это - бизнес. Ничего личного.
Bak, kişisel bir şey değil.
Hичeгo личнoгo.
Yani, kişisel bir şey değil.
Здесь нет ничего личного.
Kişisel bir şey değil. Oh, ben Dr. Klenstein.
- Oн oтмeчaeт мoи пoceщeния.
Yani bu bu kişisel bir şey, öyle mi?
Так значит, это что-то... Личное?
Kişisel bir şey.
Это, вроде как, личное.
- Evet ama bir sorun var. - Ne? Kişisel olarak söyleyecek hiçbir şeyim yok çünkü bir şey bilmiyorum,
Люди, готовящие покушения и саботаж против немецких вооружённых сил, нарушают права оккупационной державы, гаран - тированные международными соглашениями.
Kişisel bir sorun. Acil bir şey değil.
У меня личное дело к нему.
Yanınızda kişisel eşyalarınızdan başka bir şey var mı?
Вы что-нибудь везете, кроме личных вещей?
kişisel olarak Rocky Marciano'dan farklı bir şey yapmalıydım.
Лично я бы держался от нее так же далеко, как и от Рокки Марсиано.
- Mantık yürütmeyi bırak çünkü seninle... - Bu kişisel olmayan bir şey.
Прекрати рассуждать логически.
Bir şey daha var, çocuklar. Tüm kişisel bilgilerinizden uzak durun.
Все личные вещи складываем в мешки и уничтожаем.
Ve, şey, kişisel bir bilgi olarak, kızım Annabel gösterinin baş yıldızı.
≈ сли хотите знать мое мнение, мо € дочь јннабель - сама € € рка € звезда этого шоу.
Kişisel bir şey.
- Это вопрос личный.
Sam, kayıp kişisel taşıma aracıyla ilgili bir şey biliyor musun?
— эм, ко мне приходили из "ранспортного ќтдела. " ы не слышал ничего насчет пропавшего персонального траспортера?
Kişisel bir şey değil.
Ничего личного
Önemsiz, kişisel bir şey.
Это убийство - потеря времени, проявление легкомыслия и себялюбия.
Corey'den kişisel uçuş kiti. Kitap, kaset, dergiler, bir şey ister misin?
Кори собрала нам в дорогу книги, кассеты, журналы.
Babam keçileri kaçırmadan önce kendisinden öğrendiğim bir şey varsa o da iş ilişkilerinin kutsal anlaşmalar gibi olduğudur, buna eş olan tek şey de hiçbir şeyin sakınılmadığı en yakın kişisel ilişkilerdir.
Если я чему-то и научилась у своего отца до того, как он спятил, так это тому, что деловые отношения - подобны священному союзу. Их можно сравнить только с самыми близкими личными отношениями, где между партнёрами нет тайн.
Çünkü herhangi bir şey kaybolursa seni kişisel olarak sorumlu tutarım.
Потому что я буду считать виноватым вас, если что-нибудь исчезнет.
Stratejik değeri olan bir şey yok, sadece kişisel kayıtlar ve Bajoryalı teröristlerin dosyaları. Ama Cardasya fikirlerine göz atmaya yarayabilir.
Ну, тут нет ничего стратегически важного только кое-какие личные записи и досье на некоторых баджорских террористов зато мы получили представление о мнении кардассианцев.
Kişisel bir şey değil.
Ничего личного. Ты так заботишься о нём, Рэндал.
Esrar Satıcılarıyla Dolaşmaz! - Kişisel bir şey değil.
Ничего личного.
Hiç bir şey demeden pespembe yanaklarını soldurur. Kişisel zina kadar hızlı.
√ овор € т, ничто так быстро не сводит людей в могилу, как неумение сдерживать свои желани €.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]