English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onlara söyleyeceğim

Onlara söyleyeceğim translate Russian

263 parallel translation
Evet, ucuz olmadığını onlara söyleyeceğim.
Уж точно нет.
Polis onlara söyleyeceğim şeylere inanacak gibi görünmüyor.
Полицейские едва ли поверят моим рассказам.
Gittiğimde neler hissettiğimi onlara söyleyeceğim.
Я расскажу, что я пережил, перечувствовал, передумал.
Onlara söyleyeceğim.
Нет, я им все скажу.
Leydim, anne ve babanız döndüğünde onlara söyleyeceğim.
Миледи, по возвращении милорда я всё скажу. Нет, не скажешь...
Seçmelere girmeyeceğimi onlara söyleyeceğim.
Я скажу, что не хочу идти на пробы.
Pekala, onlara kimin yaptığını söyleyeceğim.
Хорошо, я расскажу им, кто это сделал.
Yemekten önce sizin ve babanızın aperitif için... bize katılacağınızı söyleyeceğim onlara.
Я скажу им, что вы с отцом тоже придете на коктейли.
Ama onlara ne söyleyeceğim?
Но что я им скажу?
- Onlara böyle söyleyeceğim.
- Я скажу им.
Onlara yakaladığımızı söyleyeceğim.
Это он. С товаром.
- Onlara senin kalacağını söyleyeceğim.
- Я скажу им, что вы остаетесь.
Onlara gerçeği söyleyeceğim.
Я скажу правду.
Onlara sizin nerede olduğunuzu bildiğimi söyleyeceğim.
Я пойду и скажу, что знаю, где вы прячетесь.
Onlara sizin bir grup adam topladığınızı söyleyeceğim. Kikui adamlarını yollayacak.
И если я скажу, что там целая армия, люди Кикуи пойдут туда.
Onlara Bay Flagg'ın sek-re-teri olduğumu söyleyeceğim o kadar. "
Просто скажу : "Я -'секатарь'мистера Флэгга"
Polise rastlarsam onlara derhal suçsuz olduğumu söyleyeceğim.
Если я наткнусь на полицейских, я тут же скажу, что я невиновна.
- Onlara ne söyleyeceğim?
- Что я им скажу?
Ve onlara buradan kaçış olanağı bulunmadığını da söyleyeceğim.
Они будут от вас в восторге. Передавайте привет. Обязательно.
Anlıyorum, tam olarak onlara ne söyleyeceğim? .
Я понимаю, именно это я говорил ему.
Ama bunu yaparsan... buraya gazetecileri çağıracağım... ve onlara bu otelin çevresinde faaliyet gösteren... uyuşturucu çetesi olduğumuzu söyleyeceğim ve artık iş yapamayacaksınız.
но если вы сделаете это... Я позвоню в газеты... и скажу им... что мы торговцы наркотиками заправляющие из этого отеля. Я скажу им это и вы лишитесь всего своего бизнеса.
Peki herneyse, sensiz geri döndüğümde onlara ne söyleyeceğim?
И что же прикажете им сказать, когда я вернусь без вас?
Onlara yazıp bizi bir aramalarını söyleyeceğim.
Я черкну ему письмецо - попрошу позвонить нам.
Onlara işin uzadığını söyleyeceğim.
Скажу им, что тебя босс задержал.
Onlara sadece büyükbaba olacağımı söyleyeceğim.
Я просто скажу, что скоро стану дедушкой.
Ama eğer biri çıkar da bu dünyada vefa yok diyecek olursa onlara yanıldıklarını söyleyeceğim, ve bu da kanıtı.
Пусть говорят, что в мире нет благодарности. Я утверждаю, что это неправда. И вот тому доказательство.
Bir uğrayıp onlara katılamayacağımı söyleyeceğim.
Я просто заскочу к своим друзьям и скажу, что не могу пойти с ними в кино.
Onlara söyleyeceğim.
Я скажу им.
Constellation geldiği zaman onlara, genci burada tutmak için onu öldürmekten başka yol kalmadığını ve bu yüzden gitmenize engel olamadığımı söyleyeceğim.
Когда прибудет "Консталлейшн", я им скажу, что не смог вас остановить, что пришлось бы убить мальчика, чтобы задержать его.
Onlara Iris'in arkadaşım olduğunu söyleyeceğim... ve boka batacağım.
Скажу им, что Айрис была моим другом, так я смогу быть в курсе.
- Onlara söyleyeceğim. - Ne zaman?
я все сделаю, € сними поговорю!
- Lucy, onlara söyleyeceğim.
Ћюси, € скажу!
- Onlara söylesen iyi olur. - Söyleyeceğim dedim ya.
Ћучше скажи, а то... я сказал, что скажу!
Onlara hasta olduğunu söyleyeceğim.
Я скажу им, что ты болен.
- Kumarhaneyle konuşurum, - Onlara aşık olduğunu sevdiğine kaçtığını ama geri döneceğini söyleyeceğim.
Я поговорю с казино, скажу, что ты влюбилась... что ты сбежала, но вернёшься.
Onlara masada daha iyi bir teklif olduğunu söyleyeceğim.
Я скажу им, что есть лучшее предложение на столе.
Onlara malın bagajda olduğunu söyleyeceğim.
Хорошо? Я хочу сказать им, что я Goin'в багажнике, чтобы показать'Em товары.
Onlara bir kaza olduğunu söyleyeceğim. Diz çök.
- Я скажу, что это был несчастный случай.
Onlara sizin olaya tümü ile hakim olduğunuzu söyleyeceğim.
Выйдя в эфир, я скажу, что главный здесь - вы. - Хорошо.
Hayır, gitmeden önce onlara ateş etmemeleri gerektiğini söyleyeceğim!
Нет, я должен удостовериться в том что твои люди получили приказ не стрелять.
Onlara bu kadarının yettiğini söyleyeceğim.
Я пойду и скажу, что я вполне нашел себя.
Çünkü artık herşeyi yapıyormuşum gibi muamele edilmesinden bıktım... Ve onlara bunu artık yapmamalarını söyleyeceğim.
Я просто устал и мне надоело, что мной манипулируют и относятся как к ребенку... и я не позволю им это больше сделать?
- Hayır, onlara bir kaza geçirdiğimi söyleyeceğim.
- Не надо, я скажу им что это случайно.
Onlara duymak istediklerini söyleyeceğim.
[Брэндон] Что ты собираешься им сказать? Я скажу, что видела его.
Onlara bizim bildiğimizin doğru olduğunu söyleyeceğim.
Что это правда.
Oraya gidip onlara bundan böyle muzipliklerinin bir parçası olmak istemediğimi söyleyeceğim.
Я пойду и скажу им что отныне я не желаю быть частью их интрижек.
Onlara, kafası iyi olanın Chandler olmadığını söyleyeceğim.
Я скажу, что это был не Чендлер.
Nobel Komitesini arayacağım ve onlara ödülümüzü hazırlamalarını söyleyeceğim.
Так я позвоню в Hобeлeвский комитeт и попрошу приготовить нашу прeмию.
Bunu söyleyeceğim. Onlara bunu söyleyeceğim.
Я так и скажу, я им всё расскажу!
Ne söyleyeceğim onlara?
Что я должен им говорить?
Herneyse, bunu biraz acımasız buluyorum. O yüzden onlara, bana zaten ofisinde özel bir gösteri yaptığını söyleyeceğim, tamam mı?
В любом случае, мне это кажется немного подлым, поэтому я собираюсь сказать им, что ты устроил для меня индивидуальное представление в твоем кабинете, хорошо?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]