English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onun için değil

Onun için değil translate Russian

849 parallel translation
Bahse girerim onun için değil.
Держу пари, не для него.
- Onun için değil, benim için.
- Не для него - для меня.
Onun için değil. Kendisi çok acayip.
Она очень странная девушка.
Annenin damımı akıyor? Yok be onun için değil.
Наверное где она живет, дождь идет беспрерывно!
Hayır, bu onun için değil.
А я и не догадывался, для чего он может понадобиться!
- Sadece onun için değil. - Çok duygulandım. Olanları bir bir anlatacağım.
А я волнуюсь, все больницы обзвонила, все морги.
Ama onun için değil.
Не ради него.
Orası çıkış yolu, ama onun için değil.
Выход есть, но не для нее.
Onun için kaygılanmıyorsun, değil mi?
Ты ведь не против него?
Bu bize bir adamın yaptıklarını anlatmak için yeterli değil Bize onun kim olduğunu anlatmanız lazım.
Мало сказать, что сделал человек, интересно, каким он был.
Hanımefendinin odasına da bakabilir miyiz? Onun için sakıncası olmaz, değil mi? Olmaz.
Надеюсь, миссис не возражает, если я пройдусь тихонько возле её комнаты?
Onun kuzeni olmam ya da buraya parmak izlerimi etrafa bırakmak için getirilmiş olmam da pek anlamlı değil.
Как и в том, что она - моя сестра или в моем появлении здесь, чтобы я оставил свои отпечатки.
Onun için sorun değil.
Ерунда.
Kendin için değil, onun için korkuyorsun.
Не за себя, а за них.
Ama benim için, onun sevdiği adamı almak mümkün değil ki.
Как по мне, я просто не могу отобрать у неё то, что ей нравится.
Onun ne düşündüğü benim için önemli değil!
Вот ещё! Она неправильно поймёт!
Onun için hiç fark etmez, çünkü milyonları var, değil mi Toulouse?
Сто. Ему без разницы, у него миллионы.
Onun için yeterince iyi değil miyim? Öyle mi?
- Наверное, я недостойна его?
Onun rahatı için çok uğraşıyorsun, değil mi?
Поди ты так стараешься, чтобы ему было удобно, да?
Onun için, her şeyi kitabına göre yaptığımız müddetçe... -... katillerin asılıp asılmaması dert değil.
Будет убийца наказан или нет, лишь бы по правилам.
Onun için birini davet etmeliyiz, değil mi?
Надо пригласить кого-нибудь для него.
Bunu onun iyiliği için söylüyorum, senin değil. Öyle olsa onu hemen terk et derdim!
Пусть они заботятся о вас, а не вы о них.
Seni öldürmek onun için yeterli değil.
Но просто убить Вас - для него недостаточно.
Bize ne olduğu hiç mühim değil onun için.
Ему все равно, что с нами случится.
Onun için burada değiliz. Şamatanın zamanı değil.
Он не тот, кто нам нужен.
- Kuzenimizin bizim için harcayacak parası yok iç Savaş onun umurunda değil.
Кузен не может дать мне денег, они нужны ему для помощи Фронде.
Bu genç adam duygusal bir sapkınlığın etkisi altında ve bu okul da onun için uygun bir yer değil.
Этот юноша находится в таком крайнем возбуждении, что пребывание его здесь является не самым благоприятным.
Bu senin sorunun, değil mi? Sen ve Sam'in. Onun için en iyi olan şeyi yapman gerek.
Как бы то ни было, согласитесь, это ваша проблема, ваша и Сэма, и вы должны поступать так, как, по-вашему, будет лучше для него.
Sizin için ölmesi onun için bir şeref değil miydi?
Если это ваш человек, разве для него не честь умереть за вас?
Bizim onun için ne düşündüğümüz önemli değil.
Не важно, что думаем мы.
10 aşk cinayetinden 8'inde beraat ediyorlar. Ama ben onu değil, onun için başkasını öldürdüm.
я не убил её. я убил ради неё.
Onun için de biz de bir profesyonel alacağız, değil mi?
Значит, нам нужен профессионал.
ee, orduya katıldı değil mi? altı uzun ay... kadınsız bu süre çok uzundu onun için.
Бедняжка, шесть месяцев в форте Реюнион, без женщин.
Bu onun için hiç iyi değil.
Не очень хорошо по отношению к ней.
Oraya varmadan önce bunu dert etmesi onun için iyi değil ama, oraya vardığında bunu hatırlamalı.
Сейчас перед стартом ему не надо думать об этом, но там пусть вспомнит.
Para hiç sorun değil, onun için en iyisi neyse vermeye hazırım.
Я стремлюсь дать ему самое лучшее. Деньги не имеют значения.
Onun için birşeyler yapmak zorundayım, değil mi?
Я же должен его как-то отблагодарить?
Burasının onun için yeterince iyi olduğunu sanmam, değil mi Alcira?
Она наше не ест! Да, Алькира?
Ama onun için bir ay daha vermeliler. Daha formda bile değil.
Для него она должна быть через месяц, он даже сейчас не в форме.
- Bu onun için geçerli değil.
- Но не в её случае.
Eğer onun için sorun değilse, benim için de değil.
Я согласен, если ты не против.
O para benim, onun değil. Buradan defolup gitmek için ben biriktirdim.
Эти деньги мои, а не Кордье.
Birbirimize yakın olmadığımızı biliyorum ve senden yardım istemek benim için kolay değil ama... Onun tek arkadaşı sensin, bana doğruyu söyle :
Знаю, мы не испытываем к друг другу симпатии и мне тяжело просить тебя о помощи, но... ты её единственная подруга.
- Onun için zaten öyle değil miydin?
- Но ведь таким ты и был для него? - Точно.
Uzun değil, nükleer bir fabrika işine kısa sürede girmemiz için onun kaynaklarının bir kısmıyla bir iş yapmayı umuyoruz.
Как для кого. Мы хотим получить доступ к их полезным ископаемым в обмен на ядерный реактор.
Sorun değil onun için evdeki kız kardeşi, köpek ve kediler, aslında örümcek ve yarasalarla bir evi paylaşmak ister.
Он не против того, чтобы жить со своей сестренкой, собакой и кошками, Хотя он лучше бы делили дом с пауками и летучими мышами.
Boş ver, önemli değil, bu onun için ilk olacak aradaki farkı anlamaz
Не беспокойся. Он ещё девственник. Он не заметит разницы.
Onun için gelmiştin, değil mi?
Вы же за этим сюда приехали?
Roger, şimdi onun ne kadar korkunç bir insan olduğunu biliyorsun... onunla yakınlaşmadığın için mutlu değil misin?
Теперь, когда ты знаешь ее, ты рад, что не переспал с ней?
Senin ve bugünün hatırına onun sağlığına içeceğim ama onun hatırı için değil.
Так и быть, выпью за его здоровье... ради тебя... и ради праздника. Но только не ради него.
Onun için kolay değil Anne.
Ему нелегко, Энн.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]