English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Seninle birlikte

Seninle birlikte translate Russian

1,952 parallel translation
Yani seninle birlikte olmak istesem bunu ister miydin?
То есть если бы я хотела быть с тобой, ты был бы за?
Bugünü seninle birlikte geçirmek istiyorum.
Я хочу провести день с тобой.
İkimizi yatakta basabilmek için seninle birlikte olmamı istiyor.
Она хочет застукать нас в постели.
Kensi hâlâ seninle birlikte mi?
Эй, Кенси все еще с тобой?
Seninle birlikte.
Вместе с тобой.
Neden seninle birlikte bunu yapmak zorundayım?
И почему я должна тащить его с тобой?
Son zamanlarda seninle birlikte defalarca göreve çıktım.
В последнее время я часто выезжаю на место преступления с тобой.
Seninle birlikte.
К тебе.
Artık o videoları seninle birlikte çekmesini istemiyorum.
Я не хочу, чтобы Грейс еще когда-либо снимала эти клипы с Вами
Bree, intikam istiyor. Senin ayağını kaydırmak istiyor ve biz de seninle birlikte kayacağız.
Бри, он жаждет мести, он хочет сломать тебя, а мы пойдем ко дну вместе с тобой.
Seninle birlikte dışarı çıkmalıyız o yüzden birkaç kıyafet denedim.
Хочу кое-куда с тобой сходить.
Evet, bu sadece seninle birlikte olmak istediği için.
Да, только потому что он хотел приударить за тобой.
İyi olduğunu bilmeni istiyor çünkü burada seninle birlikte.
Она хочет, чтобы вы знали, что все хорошо. Потому, что она здесь, с вами.
Seninle birlikte olmak kendimle hesaplaşmamı sağladı. Bunun sonucunda da artık daha temkinli biriyim.
Наши с тобой отношения определённо заставили меня разобраться в себе и я вышла из них гораздо более хладнокровным человеком.
Burada oturup her gün seninle birlikte öğle yemeği yemek ve ucuz yazıcı satmaktan daha fazla şeyler yapmalıyım.
Я заслуживаю большего, чем продавать дешёвые принтеры и сидеть здесь с тобой каждый божий день, поедая сэндвичи.
Seninle birlikte.
Посидеть вместе с вами.
Peki, seninle birlikte mi yaşayacak?
Так что, он будет жить с тобой?
Bütün gün yatakta seninle birlikte olmayı düşünüyorum.
Теперь я думаю провести весь день в постели, с тобой.
Gabriela, seninle birlikte mi?
Габриэла с вами?
- Seninle birlikte ayrılmasını istedin mi?
Вы просили ее уехать с вами?
Seninle birlikte.
С тобой.
Duvarın ardında seninle birlikte bir yaşam hayal etmemi sağlayacak kadar olgundun.
Ты был достаточно зрелым, когда предлагал мне представить мою жизнь за стеной, жизнь вместе с тобой.
İstediği tek şey elleriniz birbirinizin arka cebinde seninle birlikte yürümekti.
Он хотел придти сюда с тобой руки в задних карманах...
Az önce seninle birlikte sıranın önünde görevlendirildim.
Меня только что назначили сюда в первый ряд с тобой.
- Seninle birlikte.
- К себе.
Ve konu biz olduğumuzda, seninle birlikte bu uzun yoldayım.
И когда дело доходит до нас, я в этой упряжке надолго.
Satmadım çünkü "Seninle birlikte bu uzun yoldayım." sözüne en baştan inanmamıştım.
Я не продала их, потому что не купилась на всю эту "мы в одной яме" с самого начала.
Max, seninle birlikte bu uzun yoldayım.
Макс, я в этой яме надолго.
Seninle birlikte anlaşmayı kutlamak için, şarabı yanımda restorana getirdim.
Я взял вино в ресторан, чтобы отметить завершение сделки с тобой.
Seninle birlikte olmak istedim.
Я хотел провести его с тобой.
Max, tatlım, yarın seninle birlikte dinazorları görmeye gidemeyeceğim için çok üzgünüm.
Макс, родной, мне так жалко, что я не смогу завтра посмотреть с тобой на динозавров.
Bence Jebal seninle birlikte Sığınak'a gitse iyi olur.
И думаю, будет лучше, если Джибал пойдет с тобой в Убежище.
Öğretmen Sam Bong da seninle birlikte!
Учитель Сам Бон с Вами!
Seninle birlikte olmayı severim.
Мы тут пьём.
Hep seninle birlikte savaşa gitmeyi düşlerdim.
Я вceгдa мeчтaл битьcя pядoм c тoбoй.
Hayır, aynı değil. Çünkü aletin seninle birlikte işe gelmek zorunda, Bay Dev'Reaux ama telefonunu evde bırakabilirsin.
Нет, не так же, ведь твой член должен ходить с тобой на работу, господин Девро, но твой телефон может остаться дома.
Maçı seninle birlikte seyretmek istiyorum.
Нет, сядь. Да брось. Я хочу, чтобы ты посмотрел игру со мной.
- Seninle birlikte görüneceğim.
- Меня же рядом с тобой увидят
İçinde seninle birlikte geri istiyorum.
И хочу, чтобы ты вернулась на ней.
Ama seninle birlikte vakit geçirmeyi seviyorum.
Стало понятно. Но мне нравится тусоваться с тобой.
Festivale seninle birlikte gitmek istiyorum.
Меня только что выдвинули в принцессы Зимнего Бала среди 10-классников. Я хочу пойти на Бал с тобой.
Seninle anlaşmıştık. Ömür boyu birlikte, unuttun mu?
Мы заключили сделку - напарники на всю жизнь, ты же помнишь?
Şimdi başkan olmaya hazırlanıyor. Seni kullanmak isteyecektir. Seninle birlikte görünmek.
Вице-президент, бывший директор ЦРУ, и человек, наиболее ответственный за атаку беспилотников, который убил Иссу, поскольку он готовится стать Президентом, он собирается использовать тебя, чтобы его видели с тобой, с героем Америки, чаще и чаще.
Biraz önce o deli kadın evimizdeydi birlikte olduğun kadın seninle ilgili bir sürü şey söylüyordu ve sesini duymak istedim.
Приходила... приходила та сумашедшая женщина в наш дом, та с которой, ну ты знаешь, ты был с ней, и... она рассказала всё про тебя, и я просто... я хочу услышать твой голос.
Demek oluyor ki sen hala istiyorsan Marcus altı ay daha seninle birlikte yaşamaya devam edecek.
Это означает, что если ты по-прежнему этого хочешь,
Dinleyin, çocuklar, orada savunmasız bir durumdasınız, Nicole'u arayan kişi seninle Gus'ın kızla birlikte olduğunu biliyor.
Слушай, вы в опасности, человек, который разыскивает Николь может знать, что ты и Гас с ней.
Saatlerce birlikte kilitli kalıp seninle ilgili gelecekte yaşayabileceği tüm sorunlar hakkındaki şüphelerini aklına zorla da olsa sokmak için en iyi yol.
Запертые вместе в течение нескольких часов, так она хочет показать тебе все свои сомнения по поводу вашего совместного будущего.
Seninle birlikte gelmemi ister misin? Seninle görüşmek istemezlerse, kapıyı kırıp girer ve onları seni görmeye zorlarım.
сделано
Bu benimle ve seninle ilgili. Bu durumda bunu bize nasıl yapar? Ancak, No Eun Seol'la birlikte olamazsın.
Нет когда ты все глаза проплакала в офисе? что за одежда на тебе?
Seninle birlikte yaşayarak onu kurtarmamı söyledi.
Что?
Burada bulunup seninle birlikte çalışmaktan büyük gurur duydum.
Я горжусь, что был здесь с тобой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]