Demek buymuş перевод на португальский
197 параллельный перевод
Demek buymuş.
Então é isso.
- Demek buymuş?
- Então era isto.
- Demek buymuş.
- Então é isso.
Demek buymuş!
Então, era isso!
Demek buymuş. İngiliz anahtarım! Bunu arıyordum.
A minha chave-inglesa!
Demek buymuş.
É isso, então?
Demek buymuş.
Então é isso!
Hazırlandıkları şey demek buymuş... hayvanları serbest bırakmak.
Era esse o plano, libertar os animais!
Demek buymuş.
Então é isto.
Demek buymuş, ha?
Então, é aqui.
Demek buymuş.
VERÃO INDIANO Então, é isso.
- Demek buymuş.
- Então é esse?
- Demek sonum buymuş.
- Então isso é o fim.
Aklından geçen buymuş demek.
A ideia era essa.
Beni aramaya çıkmanın sebebi buymuş demek.
Por isso vieste à minha procura.
Demek kafandaki buymuş.
É nisso que tens andado a pensar?
Dün gece kapıda gördüğüm kafa buymuş demek?
Não era sua a cabeça que vi saindo pela porta ontem à noite?
Dün geceden beri bana işkence etmenin nedeni buymuş demek.
É por isso que me atormentas desde ontem?
Demek fuardaki müthiş parça buymuş. Gözlere şenlik doğrusu.
Então, é a grande atracção da feira?
Demek büyük sırrın buymuş.
Então é este o grande segredo.
Demek mesele buymuş.
- Então era isso!
Demek bataklık çizmesi buymuş.
Que grande solipa!
- Demek geliş nedeni buymuş.
- Tinha de haver uma razão para ele vir.
Demek buymus!
Então é isso!
Demek Güneşin Oğlu Esteban buymuş.
Já só estamos cá nós os dois.
Demek gerçek kullanıcı gücü buymuş.
E agora... vamos ter algum poder de Utilizador.
Demek bilinmiyor kısmı buymuş.
Por isso é que era Não-Acessível.
Demek o canavarın ismi buymuş.
Então esse deve ser o inimigo.
Demek büroda becerip durduğun çıtır buymuş?
Então é esta a bimba com quem estás metido no escritório?
Demek bu kadar gürültünün sebebi buymuş.
Deve ser por isso que fazia tanto ruído.
Demek mesele buymuş.
Então é isso?
Demek büyük asi buymuş.
Com que então é este o grande rebelde.
Demek zavallı, yaşlı, çirkin irin torbasının başına gelen buymuş.
Então foi o que lhe aconteceu, pobre velho saco de pus.
- Demek olay buymuş.
- Então foi isso.
Demek benim gelinim buymuş?
Então esta é a minha nora.
Demek ilk ekibin başına gelen buymuş.
- Talvez tenha sido o que aconteceu à equipa.
Demek bana gece saldırısı diye anlattıkları şey buymuş.
Então esse é o grande ataque de que me falou.
Demek tepeden görünen ev buymuş.
Então! Esta é daquelas casas que se vêem sobre a ladeira do penhasco.
Demek ölen çocuk buymuş?
Então, é este o tipo que morreu?
Demek başlarına gelen buymuş.
Então foi isso que aconteceu.
Gangsterlerin aradığı kaset buymuş demek.
Deve ser a cassete que os "gangsters" querem.
Demek mesele buymus.
Então era isso...
Demek kaçma planı buymuş.
É por ali que ele pensa escapar.
Demek esas mesele buymuş. - Evet.
Então, a questão é essa.
Hmm. Birlikte geçirdiğimiz bunca yıldan sonra göreceğim muamele demek ki buymuş.
É assim que sou tratada depois de todos estes anos juntos.
Demek büyük sırrın buymuş.
É este o teu grande segredo? Contra o Sono.
Demek güzellik buymuş.
Então, a beleza é assim...
- Demek kocası buymuş.
- Este é o tal marido.
Demek kamp buymuş.
Então, isto é acampar.
Demek her dem duyduğum Ejder Zırhı buymuş.
Tu és o Dragão de que falavam.
Demek mücevher buymuş.
Isto é um bling-bling
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147