English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Seni görmek için

Seni görmek için Çeviri İngilizce

1,691 parallel translation
Gelip seni görmek için sabırsızlanıyorum Logan.
I can't wait to come see you, Logan.
- Şey, seni görmek için, baba.
- Well, to see you, Father.
Gerçekten seni görmek için sabırsızlanıyordu, fakat...
She was really looking forward to meeting you again, but...
Hey, Gray Anderson ve Jimmy seni görmek için gelmişler.
Hey, Gray Anderson and Jimmy are here to see you.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
Can't wait to see you.
Ama seni görmek için deli oluyor ve ben de bunu söylemek için geldim.
He'd like to see you again, that's why I came here.
Ve seni görmek için o kadar yol tepmiş...
And she's traveled so far to see you...
Biri seni görmek için ölüyor.
Someone dying to see you.
C.C. seni görmek için çok uzaktan gelmiş...
C.C. came all the way here to see you...
Seni görmek için polis merkezine gittim.
I went to look for you at police headquarters.
Seni görmek için can atıyor.
She is gonna be so excited to see you.
Ama seni görmek için hayatımı tehlikeye attım.
But I-I risk my life to see you.
Seni görmek için müdürü sıkıştırıyor.
He's pressing the warden about seeing you right away.
- Seni görmek için sabırsızlanıyorum. - Bende.
Can't wait to see u ME, TOO.
Öte yandan seni görmek için sabırsızlanıyorum.
That said... I look forward to seeing you.
Brian Darling seni görmek için burada.
Oh, Brian Darling's Here To See You.
Seni görmek için çok uzun bir yoldan geldim.
I have traveled so long to see you.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
I can't wait to see you.
Conor biraz yoruyor, ve Annie de gelip seni görmek için sabırsızlanıyor.
Well, exhausting, but, um, annie can't wait to come and see you.
İnsanlar seni görmek için para verebilir!
People should be charged for seeing you!
Seni görmek için sabırsızlanıyorlar.
They can't wait to see you.
Kötü Caz Hücresi seni görmek için gelmiş tatlım.
I've got a Mr Rogue Jazz Cell here to see you, darling.
Seni görmek için değişim öğrencisi olarak geldim.
I came as an exchange student to see you.
Kalmalıyım çünkü seni görmek için 38 dolar ödedim.
I think I should stay because I paid $ 38 to see you today.
Hayır Cam, seni görmek için can atıyorum.
No, Cam, I'm dying to see you.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
I really wanted to see you.
Arkanda nasıl bir güç var bilmiyorum ama Dışişleri Bakanı'nın üvey oğlu seni görmek için geldi.
I don't know what beef you've got but the Secretary of State's stepson is here to see you.
Larbi, seni görmek için buraya kadar gelmek mi gerekiyor?
Larbi, I have to come all this way to see you!
Baban seni görünür çok sevinecek ve eminim Josh da seni görmek için can atıyordur.
Your dad is gonna be very happy to see you, and I'm sure Josh is just dying to hang out.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
Can't wait to see you. Intense kiss. "
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
Looking forward to seeing you.
Seni görmek için... " "... takvimine bakmak zorunda kalmamalıyım! "
I shouldn't have to check your schedule to see you.
Büyük baba, bir adam seni görmek için geldi.
Grandpa, a man's here to see you.
Ta New York'tan buraya bütün o yolu seni görmek için geliyor.
I mean, she's coming all the way down from New York to see you.
Mahkumun seni numarasını görmek için noktaya tıklıyorsun.
Click on the dotfor the prisoner'sserial number.
Unuttun mu bilmiyorum ama Paris'teydik. Ve seni tekrar görmek için okyanusları aştık geldik.
I don't know if you forgot, but we've been in Paris, and we flew across oceans and oceans just to see you again.
Senin üzerine basarken, ağlayan suratını görmek istiyorum, seni hamile bırakmak için, sana bu çamurdan yeteri kadar içirtmeyi,
I'd tread on your wailing face and make you eat so much dirt you look pregnant.
Cadılar bayramında parti vereceğimizi ve seni de aramızda görmek istediğimizi söylemek için uğradık.
We're just dropping by to let you know we're having a halloween party. We'd! love for you to come.
Merhaba, seni görmek güzel, geciktiğim için üzgünüm.
Welcome, hi, good to see you, sorry I'm so damn late.
Hey, Travis, uçakta olduğunu biliyorum ama sadece harika vakit geçirdiğimi ve gelecek ay seni Rodos Ada'sında görmek için sabırsızlandığımı söylemek istedim.
Hey, Travis, I know you're on the plane, but I just wanted to say that I had a wonderful time, and I can't wait to see you next month in Rhode Island.
Eve gelmek için acele ediyordu. - Bir an önce seni görmek istiyordu.
She was rushing to get homeand everything because she wanted to see you.
Seni çekimlerde görmek için daha fazla bekleyemeyeceğim.
But I can't wait to see you at the shoot.
Seni kameralar olmadan görmek istedim gece için gerçek yüzünü taktığında, gözlerine bakmak istedim.
I wanted to see you without the cameras when you put your public face up for the night, have a look at your eyes.
Seni yeniden görmek için sabırsızlanıyordum.
I just so looked forward to seeing you again.
Seni de evde görmek için sabırsızlanıyorum.
And I look forward to seeing you at home later. Mm.
Sanırım, bu fikrini değiştirmesi için en iyi şey, seni şu sürtük kız arkadaşınla görmek olacak.
I think the best way to defuse the situation is for him to see you happy with your bitchy girlfriend.
Başlaman için seni teşvik ettiğim işin sonunu görmek için bu kadar uzun süre kaldım sadece.
I only stayed around long enough to see you finish the job I encouraged you to start.
Seni görmek için erken geldim.
- Uh, I came in a little early to see you. Nobody else is here.
Olay şu ki, yapımcılarım seni şovda görmek için deli oluyorlar.
The thing is, my producers are crazy about having you on the show.
Buraya seni görmek istediğim için geldim.
You know, I wanted to see you so I came.
Kahretsin, seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Shit, I cant wait to see you again.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]