English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ü ] / Üzgünmüş

Üzgünmüş Çeviri Fransızca

84 parallel translation
Denizaltı gemimizi batırdığı içinse üzgünmüş.
Il dit qu'il sait bien que son sous-marin a dû couler notre bateau.
- Bayan Aptal Sarışın üzgünmüş.
– Bécassine est vraiment désolée!
- Görüşmeniz bölündüğü için üzgünmüş.
Et elle regrette l'interruption.
Çok üzgünmüş.
Elle est bouleversée.
Kardeşler, üzgünmüş.
Il est désolé.
Beşinci alayı merkezimize soktuğu için üzgünmüş.
Désolé d'avoir mené la légion à notre base.
Üzgün olduğunu yazmış, çok üzgünmüş.
Qu'il est désolé. Sincèrement désolé.
Dedi ki çok üzgünmüş ve umarım onu affedebilirsinmiş.
Il a dit qu'il regrettait et qu'il espérait que tu le pardonnerais.
Kıçımın kenarı üzgünmüş!
Va te faire foutre!
Ayrıca, "bana o kadar da üzgünmüş gibi gelmiyor"...
Mais aussi : "she doesn t seem all that sad to me"...
Phoebe, sesi bana üzgünmüş gibi geldi.
Elle m'a semblé très ébranlée.
Gelemediği için çok üzgünmüş.
Elle est désolée de ne pas avoir pu venir.
Son anlarında dedi ki, yardım gerekirse seni aramalıymışım, seninle birlikte iken değişemediği için, gerçekten üzgünmüş.
Jusqu'à la fin, quand il a dit que je devais vous appeler en cas de besoin, il a dit qu'il était désolé de ne pas avoir changé pendant que vous étiez ensemble.
Çünkü karım sordu, "Ne için üzgünmüş?" Ve verecek cevabım yoktu.
Ma femme m'a demandé pourquoi tu étais désolé et je n'ai pas pu répondre.
Çok üzgünmüş.
Il est désolé.
Dediğine göre çok üzgünmüş.
D'après elle... il est vraiment bouleversé.
Hokey konusunda da üzgünmüş.
Et qu'elle est désolée pour le hockey.
Dedi çok üzgünmüş ama tek yol da buymuş.
Il a dit qu'il était désolé, mais que c'était la seule solution.
Neden üzgünmüş ki?
Pas de quoi être malheureuse.
Sana hiç üzgünmüş gibi gözüküyor mu?
Regarde-moi celle-la.
Sıra bendeymiş ve üzgünmüş ama bunu kendi için yapmalıymış.
Elle disait que c'était mon tour, qu'elle était désolée, mais qu'elle devait le faire... pour elle
Annem de onu, konuşmayarak cezalandırırdı, sen de öyle yaptın sanki babam derdi ki, üzgünmüş gibi yapıp, sessizliğin keyfini çıkarıyor
Ils puni lui le silence doorte. Vous savez ce qu'il m'a dit? "Imaginez que vous êtes triste et apprécier le silence."
Sizi hayal kırıklığına uğrattığı için üzgünmüş.
Elle est désolée d'avoir été une déception pour vous...
Kızdığı için üzgünmüş ve öyle bittiği için.
Il est désolé de s'être faché! Et que ça ai fini de cette façon
Çocuğunu asla göremeyeceği için üzgünmüş.
Il avait le coeur brisé de savoir qu'il ne verrait jamais son enfant Quoi?
- Çok üzgünmüş.
- "Sincèrement désolé".
Söylediğine göre son konuştuğunda, buradan gidiyormuş ve çok üzgünmüş.
La dernière fois qu'il lui a parlé, elle venait de partir d'ici. Et elle était dans tous ses états.
"Kemancıyı zindana atmışlar." "kemancının ailesi çok üzgünmüş."
"Sa famille était extrêmement triste."
Amsterdam gibi, daha iyi yanı, Amsterdam'da Anne Frank evine gidip üzgünmüş gibi davranman gerekiyor.
C'est comme Amsterdam, en mieux parce que tu n'es pas obligé de visiter la maison d'Anne Frank et faire semblant d'être triste et tout ça.
Sana vurduğu için üzgünmüş.
Il regrette de vous avoir frappé.
Geç kaldığı için üzgünmüş.
Il a dit, désolé d'être en retard
Gerçekten üzgünmüş gibi söylemeye çalışsan? !
Mieux que ça, qu'on y croie un peu.
Beni arayıp sormadığı için üzgünmüş.
qu'il s'en veut de... pas m'avoir donné de nouvelles.
Çok üzgünmüş gibi davranıyor ki insanlar ona acıyıp büyük hediyeler alsınlar.
Il joue le déprimé, on culpabilise, et il a de gros cadeaux.
Jake'in böyle bir yalancı olması nedeniyle üzgünmüş!
Elle était désolée d'apprendre que c'était à ce point un menteur.
- Yani gerçekten üzgünmüş.
Il est vraiment désolé.
Diyor ki, kalbi daha güçlü olmadığı için üzgünmüş.
Elle dit... qu'elle est désolée que son coeur n'ait pas été plus solide...
Neden üzgünmüş?
Pourquoi?
Ben üzgünmüş!
Il est désolé!
Çok üzgünmüş fakat ameliyat tek seçenekmiş.
Il est vraiment désolé, mais, euh, la chirurgie n'est pas envisageable.
Tabii ben de mecburen çok üzgünmüş gibi davrandım.
Et bien sûr, j'ai du simuler que j'étais bouleversé
En azından üzgünmüş gibi davranman gerekmiyor mu?
Tu ne pourrais pas au moins faire semblant d'être désolée?
Bazen yüzündeki o bakışı görüyorum. Sanki çok üzgünmüş gibi.
Et parfois, je vois cette expression sur son visage, comme si elle était si triste.
Pekâlâ çocuklar, çok üzgünmüş gibi bakın.
Allez, les enfants.
Diyor ki, üzgünmüş, nedenini söylemiyor.
Il dit être désolé, sans donner de raison.
Eşim ve oğlum, Bethlehem Pike'ta 5 yıl önce öldürüldü. ... ama sorun değil, çünkü yapan kişi üzgünmüş.
Ma femme et mon fils ont été tués à Bethlehem Pike il y a cinq ans, mais ça va puisque le responsable s'est excusé.
Çocuk ve kız kardeşi çok üzgünmüş.
Le gamin et sa sœur étaient super tristes
- S.ktir, üzgünmüş.
Enfoncer la droite, vous êtes désolé.
Evet. Bobby Mann olayları yüzünden oldukça üzgünmüş. Son konukları oluşumuz falan...
Elle est bouleversée par la mort de Bobby Mann, on était ses derniers invités.
Çok üzgünmüş, Bay Stone.
{ \ pos ( 192,240 ) } Elle est morte?
- Evet, Jim üzgünmüş.
- Oui, Jim est désolé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]