English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ü ] / Üzgünüm hayatım

Üzgünüm hayatım Çeviri Fransızca

151 parallel translation
Çok üzgünüm hayatım.
Je suis désolée, chéri.
Çok üzgünüm hayatım, artık çok geç.
C'est trop tard maintenant.
Çok üzgünüm hayatım.
Mon petit! Mon enfant!
Seni tokatladığım için üzgünüm hayatım ama "Artık yok." dediğimde histerikleştin.
Navré de t'avoir giflée, ma puce, mais tu as piqué une crise quand je t'ai dit : "Repos."
Seni de götürmediğimiz için üzgünüm hayatım.
Je vous aurais bien emmenée...
Üzgünüm hayatımı mahvettim. Şüpheli silahımla vurulduğu için üzgünüm, Mercedes körfeze düştüğü için üzgünüm.
Je regrette d'avoir fichu ma vie en l'air, que mon arme ait tué le suspect, que la Mercedes soit sous l'eau...
Seni rahatsız ettiğimiz için üzgünüm hayatım
Pardon de vous avoir dérangée.
- Gelemem. üzgünüm tatlım. eve gelemem. üzgünüm hayatım.
Désolée, chérie. - Je ne peux pas rentrer. Désolée.
- Öyle yaptıysam, üzgünüm hayatım.
- Et je le regrette, mon chéri.
Çok üzgünüm hayatım.
Je suis vraiment désolée, mon cœur.
Beklettiğim için üzgünüm hayatım.
Excuse-moi, chérie.
Hayatım, çok üzgünüm.
Je suis désolée.
Hayatım, çok üzgünüm.
Chérie... je suis désolé.
Teğmen Thompson, sizi uyandırdığım için üzgünüm, fakat ben böylesini hayatımda görmedim.
Désolé de vous avoir réveillé, mais j'ai jamais rien vu de tel!
- Lois, üzgünüm! - Bırak gitsin hayatım.
Laisse-la partir.
Çok üzgünüm. - Hayatım, biliyorum.
- Je sais, chérie, je sais.
Çok üzgünüm, hayatım.
Je suis désolé, chérie.
Hatta kahrolası hayatımda olmadığım kadar üzgünüm.
Aussi désolé que je l'ai jamais été!
Billy, üzgünüm, benim örselenmiş hayatım sana ve senin harika yaşamına engel olur.
Excuse la traumatisée d'avoir osé troubler ta petite vie tranquille.
Peki ala, onunla tanıştığımı söylediğim için üzgünüm, ama bu adamı daha önce, hayatımda hiç görmedim.
Lui, je le connais. - Mais lui, je ne l'avais jamais vu. - En êtes-vous sûr?
On sekizini geçince, hayatını özgürce rezil edebilirsin ama üzgünüm, o zamana kadar bunu senin için ben yapacağım.
À ta majorité, tu pourras foutre ta vie en l'air... mais d'ici là, c'est mon boulot de le faire à ta place.
Çok üzgünüm, hayatım, ama bana başka seçenek bırakmadın.
Je suis désolé, chérie, mais je n'ai pas le choix.
Hayatım, üzgünüm, bu konuda haklı olmaktan nefret ediyorum.
Je déteste avoir raison pour ces choses-là.
Hayatım, seni ilaçlarla bu hale getirdiğimiz için çok üzgünüm.
Chéri, je suis désolée pour ce voyage sous psychotrope.
Hayatıma devam etmem lazım, bu seni üzüyorsa üzgünüm ama olması gereken bu.
Il a fallu que je reprenne le dessus. Je suis désolé si ça t'énerve, mais c'est comme ça.
Hayatım... seni baloya uğurlayamadığım için çok üzgünüm.
Oh, chérie... J'aurais tellement voulu te voir partir au bal.
Çok üzgünüm, hayatım.
- Je suis désolé, ma chère.
Hayatım, çok üzgünüm.
Chéri, je suis désolée.
Hayatım bunu yaptığım için üzgünüm ama şimdi görmen, sonra görmenden daha iyi olur diye düşündük.
Chérie, je suis désolé que tu aies dû supporter ça. Mais il le fallait, avant d'aller trop loin.
Hayatım, çok üzgünüm.
Ma chérie, je suis désolée.
Hayatına karıştığım için üzgünüm.
Ecoute, je suis désolée de m'être mélée de tes affaires.
Hayatım, bu gece için çok üzgünüm.
Tu dors, Hal?
Hayatım üzgünüm, gitmem gerek.
Je suis en retard.
Olanlar için ve davranışlarım için üzgünüm. Ama en sonunda hayatımı düzene koyuyorum.
Je m'en veux de tout ce qui s'est passé, de ce que j'ai fait... mais j'ai remis de l'ordre dans ma vie, maintenant.
Sanırım devam etmek, kocamın özel hayatına karışmak olacak ve... İlk başta bir neden olduğunu sanıyordum... ama şimdi yaptığım için üzgünüm.
Continuer serait une invasion injustifiée de l'intimité de mon mari et... même si j'avais une raison...
Hayatım, telefonda çok sinirli olduğum için üzgünüm.
cherie, desolé, j'etait enervé au telephone.
Hayatım üzgünüm ama beni göreve çağırıyorlar.
Désolée, mon chéri. Je dois te laisser.
Şey, üzgünüm, hayatım.
Je suis désolé, chérie.
Hayatım, üzgünüm. Sadece espri yapıyordu.
Il voulait te faire rire.
Hayatım, Maggie'nin kocası yaralandığı için çok üzgünüm. Umarım iyileşir.
Cet accident me désole et j'espère qu'il s'en sortira.
Hayatım boyunca yaptığım şeylerden en çok bu olay için üzgünüm.
Jamais je me pardonnerai d'avoir fait ça, je m'en voudrai toute ma vie.
Hayatını zorlaştırdığım için üzgünüm.
Eh bien je suis désolée, j'ai compliqué ta vie.
Bak, özel hayatımın bugün özel olmayı sürdürmediği için üzgünüm.
Ecoute, je suis désolée si ma vie privée ne l'est pas restée aujourd'hui.
Arkadaşım Mi-jung'u kaybettiğim için üzgünüm, fakat o ölmeden önce hayatımın en güzel günlerini yaşadım.
Je me suis sentie si triste... par l'absence de Mi-jung mais... elle a vécu les meilleurs moments de sa vie avant de mourir.
Hayatından 7 yıl çaldığım için çok üzgünüm " mü?
"Désolé"? "Désolé d'avoir volé sept ans de ta vie."
Niye bu kadar üzgünüm onu anlamıyorum. Bu kadar gencim ve hayatımda böyle harika şeyler gerçekleşiyor.
Mais je ne comprends pas pourquoi je suis si triste alors que je suis si jeune, et que ce truc génial m'arrive.
Hayatım, çok üzgünüm bunu yaşamak zorunda kaldığın için?
Chérie, je suis vraiment désolé que tu aies dû endurer ça.
Ailemize yaptıklarım için üzgünüm. Ama beni hayatının iyi gitmemesine beni bahane etme.
Je suis désolé... pour ce que j'ai fait à notre famille... mais ne me prends pas comme excuse pour tous tes problèmes!
Keşke ben de öyle hissetseydim, hayatım, üzgünüm, ama ezilmiş bir örümcek bile son nefesine kadar ağını örmeye devam eder.
J'aimerais en dire autant, ma jolie. Désolé, mais même une araignée mourante tisse sa toile jusqu'à la fin.
Bunu için çok üzgünüm. Sana güvenmemek yerine sana hayatımı kurtardığın ve ülkeyi savunduğun için teşekkür etmeliydim ve sen galiba güzel sosis yapıyormuşsun.
Je te présente mes excuses, au lieu de douter de toi, j'aurais dû te remercier de m'avoir sauvé la vie et de tout faire pour le pays.
Hayatım, senden cesur olmanı istemek zorundayım. Bunun için çok üzgünüm.
Mon amie, je vais vous demander d'être courageuse, et j'en suis profondément désolé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]