English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ü ] / Üzgünüm beyler

Üzgünüm beyler Çeviri Fransızca

82 parallel translation
Size rahatsızlık verdiğim için üzgünüm beyler.
Je suis désolée de vous avoir importunés.
Bütün davalarımız başarıyla taçlanamaz. Son derece üzgünüm beyler.
On ne gagne pas à tous les coups.
Size yardım edemediğim için üzgünüm beyler. Benimle gel.
Ces petits futés se contentent de donner nom, grade et matricule.
- Rahatsızlık için üzgünüm beyler.
- Pardonnez-nous la difficulté occasionnée.
30 ton fiş, üzgünüm beyler, fakat hepsini kazanamazsınız.
La route est longue, et vous ne pouvez pas tout gagner.
Vallahi, üzgünüm beyler. Bu olmaz.
Désolé, mais c'est tout à fait impossible.
Bu sen olmadığına göre, vaktinizi aldığım için üzgünüm beyler.
Navré d'avoir abusé de votre temps, messieurs, puisque "c'est pas vous".
Bakın, üzgünüm beyler. Ofiste halledeceğim bir iki iş var. - Biz de gidiyoruz.
Excusez-moi, mais j'ai des choses à terminer au bureau, j'y vais.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm beyler ama sanırım beni bir dizi karakteriyle karıştırdınız.
Pardon de vous décevoir. Mais vous me confondez avec un personnage de fiction.
İzin akşamınızda sizleri rahatsız ettiğim için üzgünüm beyler. Ama zaman benden taraf değil ve bu cinayete karışan önemli biri var ki onu henüz bulamadım.
Désolée d'interrompre votre soirée de congé, mais le temps nous est compté et il y a encore une personne inconnue impliquée dans ce meurtre.
Motorlarınız için üzgünüm beyler, bedava kahvelerinizin keyfini çıkarın.
Désolé pour vos bécanes, les gars. Profitez des espressos gratuits.
Sizler adına üzgünüm beyler, zira benim mükemmel bir denge yeteneğim -
Malheureusement pour vous les gars, j'ai un équilibre de...
Kestiğim için üzgünüm beyler ama Arthur, somonu servis etmelisin.
Désolée de vous interrompre, mais Arthur, tu dois t'occuper du saumon.
Bu konuda cidden üzgünüm beyler, ama birini içeri almam gerekiyor.
- Je suis vraiment désolé, les gars. Mais il va falloir que j'embarque quelqu'un.
- Bunun için üzgünüm beyler.
- Désolé, les gars.
Yani üzgünüm beyler.
Désolé les mecs.
Beyler, yoldaşlığımız böyle sonlandığı için çok üzgünüm.
Je regrette que notre camaraderie prenne fin si tristement.
Beyler, affedersiniz. Çok üzgünüm.
Désolé.
Beyler, üzgünüm ama bu özel bir dövüş.
Messieurs... si vous le voulez bien C'est une affaire de famille!
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm ama beyler, ülkem çağırdığında...
Je déteste mettre un terme aux jeux, mais quand mon pays appelle...
Sohbetinizi böldüğüm için üzgünüm beyler. - Fakat...
Désolé de vous déranger, mais...
Beyler, üzgünüm ama Cadıların Laneti iptal edildi.
Je suis navré mais le concert est annulé.
Beyler! Partinizi böldüğüm için üzgünüm, fakat Kaleyi almalıyız!
Messieurs, navré de vous interrompre, mais nous avons un fort à prendre.
Beyler, gecikme için üzgünüm.
Messieurs, excusez-moi pour ce délai.
Beyler, sizleri beklettiğim için çok üzgünüm.
Messieurs, désolé de vous avoir fait attendre.
Evet, hevesinizi kırdığım için üzgünüm, beyler, ama işe yaramadı.
Désolé de gâcher votre joie, les gars, mais ça n'a pas marché.
Beyler, anneniz için gerçekten çok üzgünüm.
Messieurs, je suis vraiment désolé pour votre mère.
Kusura bakmayın, beyler. Benim hatam. Gerçekten üzgünüm.
Caridad va partir avec les petits.
Beyler, beklettiğimiz için üzgünüm.
Désolée de vous faire attendre. C'est très impoli.
Beyler gerçekten üzgünüm ama takımdan ayrılmalıyım.
Les gars, je suis vraiment désolé, - mais je laisse tomber. - Qu'est-ce que tu racontes?
Son derece üzgünüm, beyler.
Terriblement désolée, Messieurs.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, beyler.
Je suis désolé de vous avoir dérangé.
- Beyler, çok üzgünüm. Ama Steve ve Abby müşterilerle görüşmeye gittiler.
Messieurs, je suis vraiment désolée mais Steve et Abby sont partis voir des clients.
- Beyler, çok üzgünüm.
Désolé les gars.
Beyler, gerçekten üzgünüm.
Les gars, je suis vraiment désolé.
Beyler, böldüğüm için üzgünüm ama içimde kötü bir his var.
Désolé, mais j'ai un mauvais pressentiment.
Onun için üzgünüm, biz satılık değiliz. Öyle değil mi beyler?
Dommage pour lui qu'on ne soit pas à vendre, pas vrai?
Bayan üzgünüm. Bayan, lütfen. Neler oluyor beyler?
C'est quoi ce bordel?
Böldüğüm için üzgünüm, beyler.
Désolée de vous déranger.
Üzgünüm beyler, üzgünüm.
Oh, désolée les gars, désolée.
Beyler çok üzgünüm. Tamamen dolduk.
Désolé, c'est plein.
Bayın, beyler, gerçekten üzgünüm. Size yardımcı olamam.
Écoutez, je suis vraiment désolé de ne pas pouvoir vous aider.
Beyler çok üzgünüm, tamam mı?
Je suis désolé, d'accord?
- Carl. - Beyler çok özür dilerim. Böyle beklettiğim için çok üzgünüm.
Désolé de t'avoir fait poireauter.
Beyler, eğlencenizi böldüğüm için üzgünüm. Ama biz buraya müzik dinlemeye geldik. Sizin gürültünüzü duymaya değil.
Désolée de vous déranger, mais on est venus écouter la musique, pas vous.
Bunun için çok üzgünüm, beyler.
Je suis, vraiment désolé à propos de ça, les gars.
Böldüğüm için üzgünüm, beyler. Alain...
Désolé, messieurs, de vous interrompre.
Sebepsiz yere buraya geldiğiniz için üzgünüm, beyler.
Désolé de vous avoir fait venir pour rien.
Evet, beyler, Bütün favori şovlarınızın içine ettiğim için üzgünüm.
Les mecs, désolé d'avoir saboté vos séries préférées.
- Beyler, böldüğüm için üzgünüm.
Messieurs, excusez-moi de vous interrompre.
Yüce İsa, üzgünüm, beyler.
Mon dieu, je suis désolé, les gars.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]