Bana ne olduğunu bilmiyorum Çeviri Portekizce
112 parallel translation
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que se passa comigo.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Acho que não sei o que se passa comigo.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que se está a passar comigo.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Näo sei o que me deu.
Tanrım, bana ne olduğunu bilmiyorum, fakat uçmuş hissediyorum.
Não sei o que aconteceu, mas me sinto enjoada.
Özür dilerim. Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Desolada não sei o que se passa comigo.
Özür dilerim. Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Desculpa, não sei o que me deu.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que se passou comigo.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sabia quem poderia aparecer.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que me aconteceu.
Bana ne olduğunu bilmiyorum ama birden onu arayıp teşekkür etme isteği duydum.
Não sei o que me deu, mas senti-me impelida a agradecer-lhe.
Evet, bana ne olduğunu bilmiyorum.
Sim, não sei o que se passou ontem.
Bana ne olduğunu bilmiyorum, sadece onu kenardan aşağıya ittim.
Não sei o que aconteceu, mas eu simplesmente... empurrei-o da borda.
Bana ne olduğunu bilmiyorum...
Eu não sei o que me aconteceu...
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Peço desculpa. Não sei o que me deu.
Bana ne olduğunu bilmiyorum!
Já nem sei o que me está acontecer!
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que me está acontecer, meu...
- Bana ne olduğunu bilmiyorum.
- Não sei o que me aconteceu. - É uma cidade dura.
Ben sadece, bana ne olduğunu bilmiyorum.
Eu não sei o que me aconteceu.
Bana ne olduğunu bilmiyorum, ama sana ne olacağını biliyorum.
Eu não sei o que aconteceu comigo, mas eu sei o que aconteceu com você.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que me caiu em cima.
Bana ne olduğunu bilmiyorum. İsterdim ki- -
Não sei o que se passa comigo.
" Bana ne olduğunu bilmiyorum.
" Não sei o que me está acontecer...
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que aconteceu.
Vegas'ta bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que aconteceu comigo em Las Vegas.
Bana ne olduğunu hiç bilmiyorum.
Não sei o que se passou dentro de mim.
Dinle, Herr Mac, kimlerle uğraşmaya alışık olduğunu bilmiyorum, ama kimse benim yerimde bana ne yapacağımı söyleyemez.
Ouça, Herr fulano, não sei o género de gente com que está habituado a lidar, mas a mim ninguém dá ordens dentro de minha casa.
Orada oturuyor ve bana bakıyor, ve ben onun ne olduğunu bilmiyorum.
Esta ali sentado a olhar para mim e eu não sei o que é.
Ne olduğunu bilmiyorum ama, bir keresinde bana verdiğin bir tavsiye sana yardım edebilir.
Eu não sei o que se passa, mas uma vez deste-me um conselho que é capaz de ajudar.
Kim olduğunu veya ne olduğunu bilmiyorum, ama bana dokunmana asla, izin vermeyeceğim.
Eu não sei quem você é, o que você é, mas não irei deixar que me toque.
Başka ne yapılabilir bilmiyorum. Doktor bana bunun bir anı olduğunu söyledi.
Eu acho que estamos a lidar com uma memória reprimida.
O zaman bunun ne olduğunu bana sen söyle ; çünkü ben bilmiyorum.
Então o que é? Diz-me tu, porque eu não sei.
Ne olduğunu bilmiyorum. Hayposprey'e baktım ve bana doğru geldi.
Não sei o que aconteceu.
Aslında bana bunu veren adamın ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorum.
Na verdade, eu não sei o quão sério ele é... o que me deu isto.
Bana onu açıklayabilir misin çünkü ne demek olduğunu bilmiyorum.
Esse renascimento, o que é isso? Consegues explicar-me... não estou a perceber.
Bana ne olduğunu gerçekten bilmiyorum.
Não sei o que me passou pela cabeça...
Planının ne olduğunu bilmiyorum ama bana yardım etmek istemediğini biliyorum.
Eu não sei qual e o teu plano, mas eu não quero a tua ajuda.
Yani bu bir vahiy ve ben ne olduğunu bilmiyorum, Fakat, niye bana söylemedin ki?
Quero dizer, isso é uma revelação, e eu não sei porquê, mas porque é que não me contaste?
Her şey yanlış. Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que está a acontecer-me.
- Isıyı vucudundan uzaklaştırabiliyor. Bana nasıl olduğunu sorma. Ama bunu daha ne kadar uzun devam ettirebileceğini bilmiyorum.
Ela encontrou uma maneira de canalizar o calor do corpo, não me perguntes como, mas não sei quanto tempo ela aguenta.
Ne oynuyorsun bilmiyorum ama bana söylemediğin bir şeyler olduğunu biliyorum.
Não sei qual é o teu jogo, mas sei que me estás a esconder alguma coisa.
Bana birşeyler oluyor baba. Ne olduğunu bilmiyorum.
Algo aconteceu comigo, pai, e eu não sei o que é.
Ne olduğunu bilmiyorum, bana hiç söylemedi ama Sloane'un Rambaldi'yle kişisel bir bağı var.
Não sei bem qual é, ele nunca me disse, mas o Sloane tem uma ligação pessoal com Rambaldi.
Ben sadece benim bekçi kadar ne artık ve ben hissediyor kim olduğunu bilmiyorum l Jason bana kaybediyor ve bir empati olarak, düşünüyor düşünüyorum.
Acho que o Jason pensa que me está a perder e, como uma empática, já não sei quem sente o quê e eu estou com a guarda levantada.
Bana kızgın olduğunu biliyorum ama ne gördüğünü bilmiyorum.
Olha, eu sei que tu estás com raiva de mim, mas eu não vi o que tu viste.
Bana küçük kızından bahsetti ve hayatın ne kadar adaletsiz olduğunu ve bilmiyorum.
Falou-me da sua filha pequenina... e de como a vida era injusta... Nem sei.
Saha koçu bana bir şey verdi. Ne olduğunu bilmiyorum.
O meu treinador deu-me uma coisa, nunca soube o que era.
"Neolitik", ne bilmiyorum. Üniversitedeyiz. - Belki biri bana ne olduğunu öğretir.
Não sei o que é neolítico, mas como estou na faculdade, talvez alguém me ensine o que isso quer dizer.
Gerçekten ne kadar salak olduğunu bilmiyorum, ama görünüşe bakılırsa, seni dinlemek bana daha fazla ödül kazandırabilir.
Não sei que tipo de idiota és na verdade, mas parece que dar-te ouvidos me trará mais recompensas.
- bana ne olduğunu söyleyebilecek misin? - Bilmiyorum.
- podes-me dizer o que aconteceu?
Bana gelince, ben hayalimin ne olduğunu bile bilmiyorum.
Eu, nem sei qual é o meu sonho.
bana ne 176
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana ne yapıyorsun 28
bana neden söylemedin 38
bana ne yapacaksın 29
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana ne yapıyorsun 28
bana neden söylemedin 38
bana ne yapacaksın 29
bana ne olacak 67
bana ne getirdin 24
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana ne yaptınız 18
bana ne olduğunu anlat 19
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne gördüğünü söyle 17
bana ne getirdin 24
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana ne yaptınız 18
bana ne olduğunu anlat 19
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne gördüğünü söyle 17
bana ne yapacaksınız 16
bana ne yaptın 33
bana ne yapmaya çalışıyorsun 25
ne olduğunu bilmiyorum 211
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana ne yaptın 33
bana ne yapmaya çalışıyorsun 25
ne olduğunu bilmiyorum 211
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21