English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir de şöyle düşün

Bir de şöyle düşün Çeviri Portekizce

75 parallel translation
Bir de şöyle düşün.
Vamos colocar as coisas desta maneira.
- Bir de şöyle düşün. - Ah Meg.
Tenho outro argumento.
Bir de şöyle düşün.
Imaginemos isso, então.
Bir de şöyle düşün. Arada ki farkı sadece sen biliyorsun.
Tens princípios ou não notarias a diferença.
Evet ama, bunun için bol bol vaktin olur sonra. Bir de şöyle düşün, biz uzaya çıkalı 20 yıl oldu, neticede sadece 3 yıl yaşlandık, üstelik etrafa bakman için bol bol vaktin var.
Sim, mas tens tanto tempo à tua disposição para isso pensa que passaram já 20 anos desde que estamos no espaço e apenas envelhecemos 3, por isso tens muito tempo..
Bir de şöyle düşün.
Vê as coisas desta maneira.
Bir de şöyle düşün, onlar olmasa biz ne iş yapardık?
Se não andasse, que diabo tínhamos nós para fazer? .
Bir de şöyle düşün.
Veja as coisas assim.
Bir de şöyle düşün.
Pensa da seguinte forma.
Bir de şöyle düşün Mulder. Uzaydan gelen, yapay zekâ sahibi, gübre yiyen böceklerin bir sonraki istilası gerçekleşene kadar belki de bu çiftin torunları, dünyamızı kurtaracak bir yol bulabilirler.
Ao menos, quando houver outra invasão de sondas robóticas que comem estrume e têm inteligência artificial, talvez a prole superior deles tenha encontrado uma forma de salvar o planeta.
Bir de şöyle düşün kaptan Adebisi, Schibetta'yı kıçından sikiyor... ve şimdi de lanet koruyucu meleği mi oluyor?
Intenta entender, capitão. Adebisi se agarra a Schibetta por atrás... e agora é seu maldito anjo guardião.
Bu seni utandırıyor farkındayım ama bir de şöyle düşün :
Eu sei que isto é muito embaraçoso para ti, mas tens de ver isto desta maneira :
Bir de şöyle düşün, ikimiz de olaya doğru taraftan bakabiliyoruz.
Encare assim. Vamos cair na real. É muito melhor.
Bir de şöyle düşün.
Olhe desse modo.
Bir de şöyle düşün Lex, bu sefer babam sana kızgın değil.
Pensa assim, Lex, pelo menos, o meu pai não está zangado contigo.
Bir de şöyle düşün.
Encara as coisas doutra perspetiva.
Bir de şöyle düşün.
Considere isto.
Bir de şöyle düşün.
Agora, pensa nisto.
Bir de şöyle düşün, artık bahar temizliği yapman gerekmiyor.
Olha pelo lado positivo. Ao menos não tens que fazer mais limpezas de Primavera.
Bir de şöyle düşün.
Vê a coisa desta maneira.
Ama bir de şöyle düşün ; artık notları karşılaştırabileceğiz.
Parece que agora podemos comparar apontamentos.
Bir de şöyle düşün.
Vê desta maneira.
Bir de şöyle düşün ;
Encara isso desta forma...
Bak bir de şöyle düşün.
Vê as coisas desta forma...
Bir de şöyle düşün.
Vê desta forma.
Tamam, bir de şöyle düşün.
Muito bem, pensa nisto.
Bir de şöyle düşün.
Pensa desta forma.
Bir de şöyle düşün Doktor. Eski şakalarını anlatabileceğin yeni biri olacak.
Vê o lado positivo, agora vais ter alguém novo, que ainda não conhece as tuas piadas.
Tina, bir de şöyle düşün. Rasgele bir randevudan iyidir. Her şeyini öğrenebilirsin ve yemekle zamanını harcamazsın.
Pensa assim, é menos aleatório do que um arranjinho e podes saber tudo sobre ela antes de almoçares com ela em vão.
- Bir de şöyle düşün.
- Não mudes de ideias.
Keşke çalabilseydik ama bir de şöyle düşün çalabilseydik ne kadar sinir bozucu olurdu.
Quem me dera que pudéssemos, mas ao mesmo tempo, podes imaginar quão chato podia ser.
- Bir de şöyle düşün ki... En azından romanının, unutulmaz bir başlığı var. Onu da ben yazdım.
- Vê as coisas por este prisma, pelo menos o teu romance gerou uma frase memorável e fui eu que a escrevi.
- Bir de şöyle düşün.
- Pense nisto.
Bir de şöyle düşün. Kaç adam, sevdiği kadın yanındayken dünyayı ikinci kez kurtarabilir ki?
Pensa nesta perspectiva, quanto homens conseguem salvar o mundo com a mulher que amam, a seu lado, duas vezes?
Bir de şöyle düşün.
Aqui, pensa desta forma.
Bir de şöyle düşün Jack.
Vê pelo lado bom, Jack.
Ama bir de şöyle düşün, Sam bu senin zamanın.
Está bem, está bem, mas pensa nisto Sam. Este é o teu momento...
Peki bir de şöyle düşün ;
Vê as coisas desta forma. Enfrentar a verdade custou-te um homem.
Bir de şöyle düşün. Ya ilk harfler yer tarif ediyorsa?
E se cada peça significar a primeira letra de uma palavra?
Şöyle bir dur ve düşün!
Tem de parar e pensar.
Hadi. Akıllıca bir şeyler söylemek için iyi düşün. Sihirli ya da dini birşeyler söyle.
Vamos, diga algo inteligente... algo cheio de magia ou besteira religiosa.
Yalnızca şöyle düşün : Gitmene izin verildi. Hayatın farklı bir yöne doğru gidiyor.
Encara isso como um despedimento, que a tua vida está a ir numa direcção diferente, que o teu corpo faz parte de um saneamento.
- Bir de şöyle düşün.
Pensa nisto.
Şöyle düşün, ben koyun kılığına girmiş bir kurdum.
Pensa em mim como um lobo na pele de um cordeiro.
Bir de şöyle düşün :
Pense nisto, desta forma :
Bunları şöyle düşün, hepsi sadece ufak bir macera.
Isto aqui é uma espécie de aventura.
Düşün bir uçaktayız ve düşüyoruz. Ben bayılıyorum ve ses şöyle diyor : "Herkes oksijen maskesini taksın."
Por exemplo, se formos num avião que vai cair, e eu tiver desmaiado, e nos mandarem pôr as máscaras de oxigénio, gostava de ter a certeza de que me punhas a minha antes da tua.
Kalbini şöyle tut, sanki kalp değil de bir tuğlaymış gibi düşün.
Vai tornar-se um pedaço de carvão com tempero de vergonha e raiva.
Şöyle düşün, bu bir iş ortaklığı.
Então, encara assim : é só uma parceria de negócios.
Pekala, şöyle düşün bir de Bree.
Está bem, então. Pensa, Bree.
Şöyle düşün bir de.
Que tal isto :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]