English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bizi bulacaklar

Bizi bulacaklar Çeviri Portekizce

155 parallel translation
Kalkarsa bizi bulacaklar.
Se levantar, encontram-nos eles.
Endişelenme yaşlı ördek. Bizi bulacaklar.
Não se preocupe, amigo, nos encontrarão.
Bizi bulacaklarına inanmıyor musun?
Acha que não nos encontrarão?
Bizi bulacaklar?
Será que nos vão encontrar?
Bizi bulacaklar.
- Vão encontrar-nos.
Bizi bulacaklar.
Hão-de encontrar-nos.
Bizi bulacaklar.
Vão-nos encontrar.
- Ama bizi bulacaklar.
Mas eles vão encontrar-nos.
Bizi bulacaklar. Bizi kimse bulamaz.
- Descobrem-nos e perseguem-nos.
# Bizi bulacaklar
# They're gonna find us
# Bizi bulacaklar, aşkım, bir gün
# They're gonna find us, love, someday
Merak etme, bizi bulacaklar.
Não te preocupes, que nos encontram.
Bizi bulacaklarını biliyordum!
Eu sabia que nos encontravam!
Günler, haftalar, belki, ama bizi bulacaklar, ve bizi buradan dışarı götürecekler.
Dias, semanas talvez, mas vão encontrar-nos e levar-nos daqui.
- Hayır,... ama bizi bulacaklarından eminim.
Não, mas eles encontram-nos.
Bizi bulacaklar, her şey düzelecek.
Vai correr tudo bem.
- Bizi bulacaklar.
- Mas assim vão-nos encontrar.
Bizi bulacaklar.
Eles vão encontrar-nos.
Kapatınca gelip bizi bulacakları bir fenerde yok, ha?
Então não há nenhum sinal para nós desligarmos e eles virem reparar.
Şimdi ne yapacağımızı düşünmeliyiz, çünkü bizi bulacaklar.
Que fazemos? Eles vão encontrar-nos.
Bizi bulacaklar. Rahatlaman için sana ilaç veriyorum Tom.
Estou a dar-lhe medicamentos para descontrai-lo, Tom.
Kasabayı geri almak isteyecekler. Ve karşılarında bizi bulacaklar.
Eles querem a cidade de volta... e nós estamos no caminho deles.
Bizi bulacaklar.
Vão nos encontrar.
Crichton, gürültü yapmayı kesmezsen bizi bulacaklar
Crichton, pare de gritar ou eles nos acharão.
Belki de yerde yüzükoyun yatar halde bizi bulacaklar!
Talvez nos encontrem a nós de rosto voltado para o chão, mortos.
- Bizi bulacaklar.
Eles encontram-nos.
Bizi bulacaklar.
Eles vão nos encontrar.
Şimdi bizi bulacaklar mı?
E agora vêm à nossa procura?
Er ya da geç bizi bulacaklar. Onlara istediklerini vereceğiz.
Mais cedo ou mais tarde, eles vão errar, e quando o fizerem vamos apanhar o que queremos.
Bizi bulacaklarından şüpheliyim.
- Duvido que nos encontrem.
Yalan yok, Kaptan Towns. Sence bizi bulacaklar mi?
Não me mintas - achas que eles nos irão encontrar?
Evet, ama bizi bulacaklar.
Pois, mas eles vão dar connosco.
Bir kişinin kemiklerini bulacaklar ve bizi arayacaklardı, biliyorduk.
Tinham encontrado só um conjunto de ossos. Sabíamos que nos procuravam.
Bizi burada bulacaklarını nereden bildiler?
Como é que eles sabiam que nós estávamos aqui?
Sence gerçekten bizi burada bulacaklar mı?
Achas mesmo que nos encontrarão aqui?
- Bizi nasıl bulacaklar?
- Como nos acharão?
Bizi nasıl bulacaklar?
Como é que nos vão encontrar?
Onlara söyle, Earp'lerle savaşmak istiyorlarsa... bizi nerede bulacaklarını biliyorlar!
Diz que se quiserem lutar com os Earp, sabem onde nos encontrar!
Bizi nerede bulacaklarını biliyorlar.
Eles sabem onde encontrar-nos. Estarão à nossa espera.
Bizi nasıl bulacaklar ki?
E como é que nos encontram?
Bizi nerede bulacaklarını biliyorlardı.
Eles sabiam onde nos achar.
Bizi ele verecek bir şey bulacaklar diye çok korkuyorum. Yakalanacağım diye...
Receio que encontrem alguma coisa que nos incrimine e sejamos apanhados.
Onu buldukları gibi bizi de bulacaklar. O zamana kadar yapabileceğimizi yapalım.
Encontrar-nos-ão tal como a encontraram a ela, e até lá conseguiremos o máximo que podermos.
Tek bilmedikleri bizi nasıl bulacakları.
A única coisa que não sabem é como nos encontrar.
Hiçbir haberleşme yolu olmadan, bizi nasıl bulacaklar?
Sem meios de comunicação, como nos podem encontrar?
Ne yararı var? Bizi her şekilde bulacaklar.
- Scott ficou pra trás...
Sadece biraz zaman geçiriyoruz. Bizi veya bizden geriye kalanı mutlaka bulacaklar.
Deves estar a adorar isto.
Ve geldiklerinde bizi yeniden canlandırmanın bir yolunu bulacaklar.
E quando vierem, vao descobrir uma forma de nos restaurar.
- Bizi nasıl bulacaklarını sen söyledin.
- Disse-lhes onde estávamos!
Tamam, şu anda programımız tamamen dolu. Bir değişiklik veya hafifleme olursa veya üç saat içinde aniden iki yıl büyürse bizi nerede bulacaklarını biliyorlar.
Bem, a nossa agenda está cheia de momento, mas se houver alterações e ficarmos livres... ou se ela envelhecer dois anos nas próximas três horas... saberemos onde vos encontrar, está?
- Peki nasıl bir limuzin firması bulacaksın, bizi nasıl bulacaklar?
- E como é que vais ligar à limusina, como é que nos vão encontrar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]