English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Burada

Burada Çeviri Portekizce

318,494 parallel translation
O, ciddi olduğumu ispatlamak için burada.
Ele está aqui para provar que sou sério.
Eldiven burada mı?
A manápula está aqui?
Beraber burada kalacağız, tamam mı?
Ficaremos aqui juntos, certo?
Burada olmamam lazım.
Eu não devia estar aqui.
Burada olma sebebim de bu.
Isso é exactamente o que estou aqui a tentar fazer.
Burada olmanı özleyeceğim.
Vou sentir a tua falta.
Gözlüğü bile burada kalmış.
Deixou os óculos para trás.
Göz atmak istersen burada görselleri var.
Tenho uma visualização se quiser ver.
Hayal ettiğiniz bir şeyi veya her şeyi burada tasarlayıp yapabilirsiniz.
Tudo e mais alguma coisa que possam desejar, posso projetá-lo e construí-lo aqui.
Çünkü burada yarım kalan bir işim vardı.
Porque tenho... assuntos pendentes aqui.
- Hey, hâlâ ne işin var burada?
- O que fazes aqui ainda?
2017 mezunları... Bugün burada sizlere seslenmek benim için onurdur.
Turma de 2017, é uma honra poder falar com todos vós aqui, hoje.
Ama sizinki burada dinlenebilir.
O seu pode descansar aqui.
Burada yatamazsın!
- Não pode estar aqui!
Kızım. Küçük kızım burada.
A minha menina... está aqui.
Mutfak burada.
A cozinha é por aqui.
Artık burada kalmıyor.
Já não vive aqui.
Ama burada olmak zorunda.
Mas ela tem de estar aqui.
O kızı çok iyi hatırlıyorum ama burada değil.
Lembro-me dela perfeitamente, mas não está aqui.
O kadar yakışıklı ki! Ama bugün burada değil.
Ele é um sonho, mas não está cá hoje.
Çünkü bazen Bay Phillips burada gizlice kestirir.
Porque às vezes o Sr. Phillips dorme aqui a sesta.
Matthew Cuthbert, ne işin var burada?
Matthew Cuthbert, que fazes aqui?
Şimdi burada dur ve kımıldama.
Fica aqui e não te mexas.
Neden burada olduğumu da.
Porque estou aqui.
Burada değil.
Não aqui!
Burada olmaz.
Não neste lugar!
Keşke Björn burada olsaydı.
Queria que o Bjorn estivesse aqui.
Burada doğup burada büyüdüm.
Nasci e cresci aqui.
Ayrıca, burada kalmak için de bir sebebim var.
Também tenho um motivo para permanecer aqui.
Tam da burada.
Mesmo aqui.
Putperest tam da burada öldü.
Foi aqui que o pagão morreu.
Burada ne oluyor?
O que se passa aqui?
Tekrar burada olman güzel, kardeşim.
É bom ter-te de volta, irmão.
Ama sen burada, Tanaruz'la kalmalısın.
Mas tu deves ficar aqui com a Tanaruz.
Babamız burada öldürüldü.
Foi aqui que o nosso pai foi morto.
Yakında burada olurlar.
Em breve estarão aqui.
Seni burada ölüme terk edemem.
Não posso deixar-vos aqui para morrer.
Niye burada kalmak isteyelim ki?
Porque haveríamos de querer ficar aqui?
Halkımız yaşasın ve çalışsın diye burada yerleşkeler kurmak istedi.
Queria fazer colonatos onde as pessoas pudessem viver e trabalhar.
Bir şeyi biliyorum ki her şeyden çok burada bir çiftçi topluluğu kurmak istedi.
E sei que, mais do que tudo, ele quis fundar uma comunidade agrícola aqui.
İngiliz topraklarında kanuni hakkınız olmazsa burada kalma umudunuz da yok.
Sem direito legal a terras Inglesas, não podem ter esperança de ficar.
Haşmetmeab, Doğu Anglia'nın devri için yasal evrak burada.
Meu Suserano, aqui estão as escrituras legais de transferência das terras de Ânglia do Este.
Ne yazık ki burada kalıp bu yeni yerleşkenin büyüyüp, geliştiğini göremeyeceğim.
Infelizmente, não vou estar aqui para ver esta nova colonização crescer e prevalecer.
Burada kalacağım ama yerleşmek ve saban sürmek için değil.
Eu estarei aqui mas não será para colonizar ou lavrar!
Bunun için büyük adam olmak gerek Ivar. Burada hak iddia etmek ve burayı savunmak.
É preciso um grande homem, Ivar, para estacar uma reivindicação aqui.
Hey, burada oyalanırken pizza ısmarlayabilirim.
- Ei, eu poderia pedir uma pizza, enquanto estamos por aqui.
Evet, burada tüm iğrenç işleri ben yapıyorum.
- Sim, eu faço todo o trabalho sujo por aqui.
Burada kılıçla mı dövüşeceksin?
- Vai vai ter uma luta de espadas aqui?
Ve işte burada.
E aí está.
Burada kalıyor Helga.
Ela fica, Helga.
O yüzden burada yaşamak çok güzel.
- Então é uma coisa boa que vivemos aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]