English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Burada mısın

Burada mısın Çeviri Portekizce

3,031 parallel translation
Burada mısın?
Está aqui?
Sen hâlâ burada mısın?
Ainda não te foste embora?
Sen hâlâ burada mısın?
Ainda estás aqui?
- Sen hâlâ burada mısın?
Ainda estás aqui?
Bütün gün burada mısın? Kesinlikle.
- Vais ficar em casa o dia todo?
- Gary nerede? Gary, burada mısın?
- Onde está o Gary?
- Hala burada mısın sen?
- Ainda aqui estás?
- Burada mısın. - Selam.
- Estas aqui?
Selam, tatlım. Sen hala burada mısın?
Querida, ainda aqui estás?
Fi, burada mısın?
Fi, estás aí?
- Burada mısınız siz bütün gece?
- Podem ficar aqui a noite toda?
Emmet, burada mısın?
Emmet, estás aqui?
- Dickie, burada mısın?
Dickie, estás aí?
Hala burada mısın?
Ainda estás aqui?
- Sen hâlâ burada mısın?
- Ainda estás aqui?
Baba, hâlâ burada mısın?
Pai, ainda estás aí?
Hatırladığım kadarıyla burada, burada ve asansörün içinde bir kamera vardı onun için başını hep eğik tutmalısın.
Do que me lembro, há uma câmara aqui, aqui e uma no interior no elevador. Terás que manter a cabeça baixa.
Yani, burada tek başımayım hem de hayatımın yarısını birlikte geçirdiğim ve evleneceğimi sandığım kızın düğününde. Peki neden?
Aqui estou eu, sozinho, no casamento da rapariga com quem pensei que ia casar durante metade da minha vida e porquê?
Burada oturup adamın bizi öldürmesini beklemekten sıkıldım.
Estou cansado de ficar sentado, à espera que ele nos mate.
Birimiz burada kalıp karısının nereye gideceğini görelim. Bakalım ne ile uğraşıyoruz.
O outro fica aqui, verifica o sítio quando a esposa sair, para ver com o que estamos a lidar.
Burada mısın?
Estás aqui?
O hâlâ burada ve kalbim tek bir şey istiyor Bırak yıldızın olayım.
It's all here and my heart's pleading let me be your star
Peki sen, beni burada bırakacak mısın?
Então... Vais me deixar aqui?
Peki sen, beni burada bırakacak mısın?
Então... vais deixar-me aqui?
- Burada ne yaptığımızı bana bir daha açıklar mısın?
Expliquem-me mais uma vez o que é que estamos a fazer aqui.
Gizlilik anlaşmasını imzaladığınızı ve bu toplantının hassaslığı konusunda bilgilendirildiğinizi biliyorum, ama bu odanın dışında burada konuşulanları mırıldarsanız ya da fısıldarsanız, size garanti veriyorum ki bu ülkenin sınırları içinde bir daha asla iş bulamamanızı sağlarım.
Sei que assinaram acordos de confidencialidade e foram informados da sensibilidade desta reunião. Mas vou lembrar-lhes que nunca mais vão trabalhar neste País se o assunto da reunião for divulgado por aí.
Yapma Joe. Sahiden bizi burada bırakacak mısın?
Vais mesmo mandar-nos para a prisão?
Üç ay boyunca burada olmayacak mısın yani?
Vais embora durante três meses?
- Burada ne sikim döndüğünü bana anlatacak mısın hayatım?
Vais contar-me o que se passa, querida?
- Tamam hazır mısın? - Hayır dinle. Eğer burada öleceksem gerçeği bilmelisin tamam mı?
- Não, escuta, se eu morrer aqui vais saber a verdade, não vais?
Tüm bunların üstüne bir de beni aşağılamak için burada tutmak zorunda mısın?
Tens mesmo de me manter aqui para me humilhar ainda por cima?
Burada yatamaz mısın?
Não podes dormir aqui?
Bay Randall, bugün burada neden bulunduğunuzun farkında mısınız?
Sr. Randall, percebe exactamente o porque está a qui hoje?
Size yukarıya kadar eşlik ederim. Hemşire Lee, burada Monica Joan ile kalır mısınız?
É conhecida entre eles por, e passo a citar,
Keşke şu anda burada tenis oynayışını izliyor olsaydım.
Quem me dera que ele tivesse ficado pelo Ténis!
Yaptıklarınızdan ve bugün burada olmaktan pişman mısınız?
Está arrependido de algo que fez e de estar aqui agora?
Dana burada yeni olduğunun farkındayım ama Quaker toplantısının kuralları var.
Dana, eu sei que és nova cá, mas este encontro tem regras.
Ortağı hala beni gözetliyor. Burada sıkıştım ama sen iyi olacaksın.
O parceiro dele continua comigo, por isso estou aqui preso, mas vais ficar bem.
Sen birkaç dakika burada kalır mısın?
- Ficas com ela por uns minutos?
Burada başımın belada olduğunu biliyorum, fakat açıkçası oyunu kurallarına göre oynamaya çalışıyorum.
Eu sei que estou muito tramado aqui, mas sinceramente, sou um tipo que tenta jogar de acordo com as regras.
Hakikaten Sheldon, burada kimse iki saniyeden fazla sır tutamazken sen eskiden evli olduğun gerçeğini sakladın mı yani?
Ninguém consegue guardar segredo por mais do que dois segundos, e você conseguiu esconder que já foi casado?
Bir şans daha veriyorum, gidip öğretmenin elini sıkacaksın ve burada olanları unutacaksın, anladın mı?
Na próxima oportunidade, vais apertar a mão da professora e vais ficar caladinho, percebeste?
Açılış yaptığımızda, insanlar burada olimpiyatların yapıldığını bile unutacak.
Quando terminarmos, as pessoas esquecerão que houve aqui Olimpíadas.
Çıkarım yaptığım bazı sebeplerden, ötürü bizim Westfield'ın diğer taraftaki Westfield ile çakıştığını düşünüyorum. Bu da burada sıkışmamıza sebep oluyor.
Por razões que ainda deduzirei, a nossa Westfield fundiu-se com a Westfield do universo alternativo, prendendo-nos a nós os três...
Burada iyi olacak mısın?
Ficas bem aqui?
- Önemli değil. Burada annenizden söz ediyoruz. Hazır mısınız?
- Não se preocupe, estamos a falar da sua mãe.
Burada oturup sen uyuyana kadar sırtını ovayım mı?
Que tal eu ficar a esfregar-te as costas até tu adormeceres?
Bayım burada olmamalısınız Vagonda bir bomba var Burayı tahliye etmemiz gerek
Senhor, você não pode estar aqui há uma bomba a bordo, você precisa evacuar agora
.. sonra onlara yardım edebilecek, gerçek hackerlar buldular, bunlar sıradan şakacılar değildi, bunlar gerçekten Hal Turner'ın özel serverına, mail hesabına girebiliyorlardı, ve burada FBI muhbirliğiyle ilgili çok ilginç e-mailler buldular.
No final eles juntaram-se a hackers de verdade para ajuda-los, pois não eram só partidas, eles realmente conseguiram aceder aos servidores privados dele, e os seus servidores de e-mail, acharam e-mails reveladores sobre ele estar a ser informador do FBI,
- Burada asistansız mısın?
- Está aqui sozinha, sem assistente?
Burada asistansız mısın?
Está aqui sem assistente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]