English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Niye peki

Niye peki Çeviri Portekizce

1,198 parallel translation
Niye peki Jack? Cebine birkaç kuruş attı diye onu enseledin.
Porque tu o prendeste por ter metido ao bolso uns dólares extra.
Nasıl yani? Niye peki?
- O que queres dizer?
Peki, ama o zaman niye kocamda bu evin anahtarları vardı?
- Por que meu marido tinha a chave?
- Peki niye düştün?
- Porque é que caiu?
Peki niye saklıyorsun?
Então por que o fazes?
Peki buraya niye geldiniz?
Então porque estamos aqui sentados?
Peki niye?
Deve haver algo simbólico na última morte.
Niye söylemedin peki?
- Porque não me disseste isso?
Benzin olmalı. - Evet. Peki niye benzin izi yoktu?
Sim, mas por que não havia rastilho?
Peki niye gerçeği o zaman söylemediniz?
Por que não contou a verdade na altura?
Peki Lacey Duvall'i niye öldürdü?
- Porquê matar a Lacey Duvall? - Excelente pergunta.
- Niye triyaj yapmıyorsun? - Peki.
- Porque não vais para a triagem?
- Peki ama niye telefon açmadın?
- Porque não telefonaste?
Niye yapayım peki böyle bir şeyi?
E por que faria isso?
Peki, siz hepiniz niye dikiliyorsunuz?
Do que estão à espera?
- Peki, benimle niye konuşmak istedin?
Então, porque falaste comigo sobre isso?
Peki sen, Mary? Üvey çocuklarıma sen niye bakamıyorsun? Şey, dur bakayım.
Não vai ser fácil, mas todas as manhãs, quando acordar, vou ter de me habituar a beber o meu Bailey's sem café.
Peki senin niye gelmediğini anlatırken, bana bakıp "Niçin gelmediğini biliyorum, beni sevmiyor" dedi? Sahi mi?
As meninas aqui já estão tesas.
Söyleyemem. Peki bunu niye yapayım?
Não sei dizer.
Peki iftirayı niye hemen kabul ettiniz?
Porque fostes tão condescendente?
Peki Times meydanında niye kendimi çıplak hissediyorum?
Então porque me sinto como se estivesse nua em Times Square?
Niye öyle peki?
E por quê?
Peki o zaman niye hala kendinden bahsediyorsun?
Então porque é que continuas a falar de ti mesma?
Peki o niye salatanın içinde?
Steve... Porque é que ninguém nos parou?
"Görevler" i niye denemiyorsun peki?
Por que é que tu não tentas fazer as "Más Acções"?
Niye etrafa atıyorsun peki?
Porque é que alguém iria atirar uma coisa dessas para aqui?
Verdi. - Peki niye?
- Porque ela fez isso?
Peki sırtında 50 kilo niye?
E porquê 50Kg às costas?
Peki niye şimdi beni buraya getirdin?
Porque trouxe-me aqui agora?
Peki Haider'ı niye öldürdüler?
Ok. Então porque mataram o Hater?
Peki şüphelimiz gibi kurnaz bir adam ceketini niye bıraktı?
Por que razão um tipo manhoso como o suspeito deixaria o casaco aqui?
Peki niye daha iyi plan yapmadı? - Çocuğun kıyafetlerini topla.
Porque não planeou melhor as coisas e levou a roupa da miúda?
Peki, niye bu kadar ıssız bir yeri seçti?
Porque terá escolhido um local tão recôndito?
Peki niye fotoğrafı yok?
- Então por que é que não há fotos?
- Peki niye vurmaya devam ettin?
- Por que continuou a bater-lhe?
Peki, niye adamı taşıdınız.
Por que deslocou o corpo?
Peki niye dünya santraç şampiyonu var?
Então por que é que há um campeonato mundial de xadrez?
Niye öldürdü peki?
- Então porquê matá-la?
Peki Catherine niye henüz bizi aramadı?
Então por que é que a Catherine ainda não nos contactou?
Peki niye?
Bem, porquê?
- Peki niye artık onu hiç görmüyorum? Onu görmüyorsun çünkü ondan uzak duruyorum.
Então, porque não o vejo nunca?
- Niye uzun sürüyor peki?
- Por que demoram tanto?
Ee, niye şimdi söyledin peki?
Então por que me contaste agora?
Hemşire, "Peki niye şapka takıyor ve eldiven giyiyorsun" diye sormuş.
E a enfermeira perguntou : "Bem, para que usou um chapéu e luvas?"
- Peki niye İspanyolca bilmiyorsun?
- Sim. - E porque não falas espanhol?
Niye girdin peki içeri?
Então está aqui porquê?
Niye mutlu değilsin peki?
E não ficas feliz?
- Peki kameralar niye çalışıyor?
Porque as câmeras ainda funcionam?
Peki, ama niye böyle bir şeye ihtiyaç duyar insan?
Está bem. Para que raio precisarias de algo assim?
Peki niye yapıyorsun?
Então por que estás nisso?
Peki niye?
Porquê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]