Peki ya bu Çeviri Portekizce
1,412 parallel translation
Peki ya bu bombayla beraber yok olacak milyonlarca insan?
E as milhares de vidas que morrerão devido á bomba?
- Peki ya bu ölümler...
- E se o Loomis e o Miller...
- Peki ya bu?
- E aquilo?
Peki ya bu bilgiyi nereden aldığımı sorduklarında?
Ah ah, e quando eles me perguntarem onde obtive essa informação?
Peki ya bu işleri karıştırmıyor mu?
E isto não complica as coisas?
Peki ya bu durumda çocuklar ne yaşayacaktır?
Mas e em relação às crianças neste tema?
Peki ya bu, Jean?
E esta aqui, Jean?
Peki ya bu?
E isto?
Peki ya bu kime ait?
E este?
Peki ya bu resimdeki adam kim?
E o homem nesta foto aqui?
Peki ya bu gibi bir şeyin resimlerini hiç görmediysen?
E se nunca tiver visto fotos duma coisa assim?
Peki ya bu nasıl?
E este aqui?
Peki ya bu ittifakın Jaffa'ya faydası nedir?
E o que traz de benefico esta aliança para os Jaffa?
- Peki ya bu komik, ritmik dilbilim nasıl?
Tenho uma rimazinha para ti :
Peki ya bu kılıç balığı?
E este peixe-espada?
- Peki ya bu yüzük?
- E este anel?
Peki ya bu?
- Achas?
- Peki ya bu ikisi?
E estes dois?
Peki ya bu kalp bir şey ifade etmiyorsa?
Bem, e se o coração não tiver nenhum significado?
Peki ya bu adam?
E este senhor?
- Peki ya bu saldırının ikinci aşaması ise?
E se esta for a segunda onda dos ataques?
Peki ya bu kim?
O Chip Diller, e o não-sei-quantos.
Bu arada, ben Alex Romero. Peki ya siz?
A propósito, eu sou o Alex Romero.
Peki ya Scott'un bu yaklaşan saldırı hakkındaki bilgileri doğruysa?
E se a informação do Scott sobre o ataque iminente estiver certa?
Tamam. Peki ya zamanda ileri geri hareket edemiyorsak nasıl oluyor da görüntü bu kadar hızlı değişiyor?
Então, se não podem mover-se para a frente e para atrás no tempo, como é que a imagem fica acelerada assim?
Peki ya istediğim şey bu değilse?
Mas se isto não for o que tu queres?
Peki ya, babam? Onun bu olanlarla ne ilgisi vardı?
O que meu pai tem a ver com isso?
Peki ya bu izler ne?
E estas marcas?
Peki ya gözlerindeki bu toz?
- E este pó nos olhos dele?
Peki, ben tür sizin için bir araya koymak bu, ya, bilirsin, en Kitap CliffsNotes sadece daha fazla otlar veya iksir şişeleri ya da kristaller, ihtiyaç halinde Shadows, her ihtimale karşı.
Este fui eu que fiz para ti, caso precises de mais ervas ou frascos de poções ou cristais, ou, sei lá, notas sobre o Livro das Sombras, só para precaver.
Peki tüm bu para nereye gidiyordu, yardımcıya mı?
Para onde vai esse dinheiro todo, de volta ao financiador?
Peki ya, olur ya, bu barbarlık işi değilse?
E se, deus perdoe, não fosse só vandalismo?
Peki ya sen? Bu makam etkili bir kovuşturma yapmayı bilseydi, adam hâlâ hapiste, kadın da hâlâ hayatta olurdu.
Se este gabinete fizesse ideia do que é uma acusação eficaz, o tipo ainda estaria preso e ela estaria viva.
Peki ya tüm bu yok edilemez meselesi?
Então, e a história da indestrutibilidade?
Peki ya eğer bu kadının güzelliği av olmasını sağladıysa?
E se ele usou da vaidade dela?
Peki ya güzellik merkezindeki kadınların bu çantaları?
E isto? As malas das clientes do spa.
Peki ya Zod'u, Fine'ı ve bütün bu olanları durdurmanın tek yolu bedeni yok etmek ise?
E se a única forma de deter o Zod e o Fine e acabar com tudo isto é destruir o hospedeiro?
Peki ya neden bu beni kötü hissettiriyor?
Então porque é que me sinto tão mal?
Gördüğünüz gibi ben körüm ve bu üç embesil de benim hizmetçilerim. Peki ya hayvan... O da benim rehber makim.
Bem, normalmente é um bilhete por passaporte, mas este documento é tão oficial, que acho que vale 4 bilhetes.
Peki nasıl yürüyor bu işler, sadece nabzıma mı bakıyorsunuz ya da...
Então, como vai ser, vai sentir apenas a minha pulsação ou...
Peki bu balinalar var ya.
Continuem. Então, estas, baleias.
Hiç farketmez diyorsun, peki bu kanıya nasıl vardın?
Bem, visto que não tem importância, onde te encaixas nesse espectro?
Bu merkezi zayıflatacak Peki ya merkeze ait saldırı ne olacak?
Isso vai enfraquecer o centro, e o assalto frontal?
Peki ya bu kız? Kim bu?
Quem é ela?
Peki, ya bu adam kendini öldürmüş ve bunu başka bir şey olmuş gibi göstermeye çalışıyorsa?
E se ele se matou, mas tentou dar a ideia de que foi outra coisa?
Peki ya, bu mümkün değilse?
E se isso não for possível?
Peki, ya her şeye rağmen insansam? Son beşten biri değilsem, kendi türümü son kez görme şansım olacak bu.
Mas se afinal for humano, se não for um dos "Últimos Cinco", esta é a última oportunidade que tenho de ver o meu povo.
Ah, bu sizden birine olunca adil olmuyor ama değil mi? Peki ya şimdi?
Já não parece muito justo quando acontece a um dos seus, não é?
Ve bu, kulağa tam anlamıyla bela gibi geliyor. Dostum, peki ya yakalanmazsak.
E isso... definitivamente parece problema.
Peki ya bir düşme söz konusu olursa, bu koltuklar düşüşümüzü yumuşatacak mı?
E, se houver um acidente em terra, estes assentos aparam a nossa queda? Earl, está calado.
Peki ya bizim? - Bu fakirlere gitmeli.
- Isto é para os pobres.
peki ya sen 588
peki ya sonra 72
peki ya ben 207
peki ya siz 111
peki ya ailen 19
peki ya biz 45
peki ya 233
peki ya baban 19
peki ya onlar 26
peki ya o 66
peki ya sonra 72
peki ya ben 207
peki ya siz 111
peki ya ailen 19
peki ya biz 45
peki ya 233
peki ya baban 19
peki ya onlar 26
peki ya o 66
peki ya çocuk 17
peki ya çocuklar 16
peki ya para 29
peki ya kız 23
peki ya şimdi 60
peki ya annen 23
peki ya diğerleri 35
ya burada 16
ya bu 167
ya bunu 19
peki ya çocuklar 16
peki ya para 29
peki ya kız 23
peki ya şimdi 60
peki ya annen 23
peki ya diğerleri 35
ya burada 16
ya bu 167
ya bunu 19