Çok sert Çeviri Portekizce
1,775 parallel translation
George Tenet'in sözleriyle, ulusal güvenlik ve anti-terörizm kırmızı alarm veriyordu, ve yakında gerçekleşerek dramatik sonuçlar doğuracak çok sert bir eylemi işaret ediyordu.
Segurança e contra terrorismo piscava vermelho, nas palavras de George Tenet, que os avisos de um ataque iminente eram tão severos, que algo dramático devia ter sido feito.
Çok sert, neden?
É bastante firme, porquê?
Bence Alman fizikçilerce kabul edilememesinin iki nedeni vardı... Birisi, bütün teorilerinin insanların göremediği atomu temel alması. Zamanın en etkili bilim felsefecilerinden birisi Ernst Mach tarafından yapılan çok sert eleştirinin nedeni de budur.
Eu acho que existem duas razões para ele não conseguir ser completamente aceito e reconhecido pelos físicos alemães, uma delas foi que ele baseou sua teoria em átomos que são invisíveis, e isso foi a razão das críticas severas de Ernst Mach,
Beni cezalandıracağın zaman geldi, Avtar. Çok sert olma.
Se tiver de me julgar, Avtar, não seja muito duro.
Ama çok sert bir tarzın var ve bu da müdürleri rahatsız ediyor.
Só que tens um estilo pouco ortodoxo. Isso a gerência nervosa.
Çok sert tavır takınıyorsun.
Tu ficas virada ao contrário, depois de um voo de longo curso.
Bu gece Flyers'a karşı oynadılar. İlk periyot çok sert başladı.
Jogaram com os Flyers e a violência começou na primeira parte.
- Çok sert oldu.
- Isso dói.
Murphy, belki de çok sert davrandın.
Murphy, talvez tenhas reagido demasiado severamente.
Çok sert biri misin sence?
Achas que és um mauzão?
Kafasını çok sert biçimde vurdu.
Sofreu um traumatismo muito forte na cabeça.
- Çok sert görünmüyorlar.
- Não parecem maus.
Çok sert bir darbe yedi!
Levou uma pancada forte!
Kendine çimdik at, ama çok sert olsun!
E belisque-se o mais forte que puder.
Çok sert bir meyve.
Fruta muito sólida.
Bu polis memurları suçlu bulundukları takdirde çok sert hapishane koşullarıyla yüzyüze geleceklerdir.
Estes policiais vão pagar com prisão rígida... se promotores federais os considerarem culpados.
Çok sert bir defansları var!
E têm uma defesa sólida!
Belki de çok sert itmem.
Pode ser que não o afaste tanto. Sim sim, princesinha.
Çok sert, dostum.
É bem difícil, cara.
Demek istediğim o incecik kollarla çok sert yumruk atabiliyor, bildiği bir şey vardır.
Um sujeito com aquela idade com braços magros, com um soco daquela força, ele deve saber de alguma coisa.
Sert bir kabuk geliştirmiş. Gerçekten çok sert.
E, assim, desenvolveu uma carapaça dura.
Benim gibi basit bir askere göre insanlar çok sert oynuyor.
O vosso jogo é muito duro para um mero soldado como eu.
Sanki soğuk suyun içinde çok sert görünecekmiş gibi.
Duro na água fria até é atraente.
Kocaman ve çok sert.
É grande e é duro.
Bu çok sert....
Bem, é duro. É...
Her zaman onunla çok sert oynardı.
Ela sempre brincou muito duramente com ele.
Çok sert bir şekilde yere serildi.
Placagem bem dura!
Çok sert olduklarını duymuştum.
Ouvi dizer que a segurança é pesada.
Bu çok sert olmuş anne.
Ah, está muito forte, mãe.
Hiç bir şey hakkında çok sert konuşmam bilirsin.
Não falo de nada drástico, sabes.
- Ne? Öyle çok sert değil. Sadece gerçek gibi gözüksün, yeter.
Não muito forte, o suficiente para parecer real.
Çok sert oldu.
Demasiado brusco.
Sert bir bakışı vardı ama çok etkileyiciydi.
Era um estilo estranho, mas ficava-lhe a matar.
Kendimi berbat hissettim. Bu yüzden telefonda insanlara karşı çok sert oluyorum. Onları tanımak istemiyorum.
Eu senti-me uma porcaria, e é por isso que sou uma cabra ao telefone com as pessoas, porque não as quero conhecer, não quero... não quero saber nada sobre as suas vidas, apenas quero entrar e sair e dar isso por terminado
Ama biraz daha sert olsa çok daha iyi olurdu.
Embora algo um pouco mais duro fosse melhor.
Çok fazla... Saldırgan ol, sert ol.
Sê agressiva, dura.
Ama bu Mott the Hoople o yüzden çok sağlam ve sert.
Então continua a ser completamente radical e hardcore.
Başka bir sert terkediliş ve ben gerçekten... O çok hassas birisidir.
Outra experiencia traumática e... ela è uma pessoa muito sensível.
Sence sonunda çok mu sert davrandım?
Não acha que exagerei no final?
- Çok mu sert?
- Foi com muita força?
Bu adam çok sert.
Bolas, este tipo é duro.
Sert çocuklar gibi duruyorlar, Ama gerçekte çok hassas yürekliler.
Eles comportam-se como durões, mas na realidade são uns corações de manteiga.
Çok mu sert davrandım?
Por que tem de ser tão difícil?
Çok sert.
É bem difícil.
Şimdi Mick Ryan çok şiddetli bir darbe aldı. Bu, bugüne dek gördüğüm en sert yumruk olmalı.
... um dos mais fortes atacantes que eu já vi e entrou na luta...
Şimdi Mick Ryan çok şiddetli bir darbe aldı. Bu, bugüne dek gördüğüm en sert yumruk olmalı. Ama dövüşe devam ediyor.
Mick Ryan é um dos atacantes mais poderosos que já vi e entrou neste combate...
Çok sert değil.
Não tão pesado.
Babası ona çok sert davranıyor.
Vou ver se sei como ele está, está bem?
Ona daha sert davranmalıydım. Onu daha çok dövebilirdim.
Devia ter-lhe batido mais regularmente.
Ona çok da sert davranmadın değil mi?
Sim. Não foste tão duro com ele, pois não?
Kamyonun soğutma kulesini tamir edebilmişler miydi? Şaşırtıcı ama biraz sargı bezi ve sert bir bakışla pek çok şeyi tamir edebilirsiniz.
Eles conseguiram reparar a ventoinha de arrefecimento do camião?
sert 115
sert mi 22
sert adam 18
sert ol 16
sert çocuk 47
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
sert mi 22
sert adam 18
sert ol 16
sert çocuk 47
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok severim 65
çok sevinirim 68
çok sakin 32
çok sağolun 79
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok severim 65
çok sevinirim 68
çok sakin 32
çok sağolun 79
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33